X

Üretkenlik kaybından kaynaklanan kötü alışkanlıkların 6 nedeni

Mevcut durumunuzdan daha yüksek bir üretkenlik kapasitesine sahip olduğunuzu hissederken, dikkat dağınıklığı veya dış etkenler nedeniyle düşük verim göstererek çalışıyor olabilirsiniz. Daha verimli çalışarak, ortaya koyacağınız çalışmaları arttırmanız, bazı alışkanlıkları değiştirerek  mümkün olabilir. Uplifers okuyucularımız için, düşük üretkenlikten kaynaklanan olumsuz alışkanlıkların nedenlerini listeledik.

1. Dikkati kolayca dağılan birine dönüşürsünüz.

Üretken olmadığınız zamanlar dikkatinizin daha kolay dağıldığını fark etmişsinizdir. Eğer dikkatli olmazsanız, bu durum kötü bir alışkanlığa dönüşene kadar, gittikçe artan bir şekilde devam eder. Çoğu insanın başına geldiği gibi, bu kafası karışık ve dikkati dağılmış durum bir kere alışkanlığa dönüştü mü, geri dönüşü zor olur. Bu kötü alışkanlık, odaklanma becerinizi mahveder ve dikkatinizi uzun bir süre bir konuya vermenizi güçleştirir.

Daha fazla zamanınızı üretken ve verimli olarak geçirmeye çalışın, böylece dikkat dağınıklığına fazla vakit kalmayacaktır.

2. Bir seyirciye dönüşürsünüz.

Hangisi olmayı tercih ederdiniz, becerilerini geliştirip üretken olan mı yoksa günde 7 saat televizyon başında oturan mı? Bu ikisi arasındaki fark şudur; biri harekete geçer, diğeri televizyon izler.

Hayata seyirci kalmaya başladığınızda, diğer insanları daha fazla eleştirmeye başlarsınız. YouTube’a girip bir Justin Bieber ya da Miley Cyrus videosu aratın. Orada 1000 tane seyirci bulacaksınız çünkü yaptıkları şudur: videoların altına Justin Bieber ve Miley Cyrus’u eleştiren yorumlar yazmak.

Başka bir örnek verelim. Bir maçta, sahada oynayan oyuncular ve tribünlerden izleyen seyirciler vardır. Peki hangisi bir takım yenildiğinde ya da kötü bir atış yaptığında eleştirel olur? Tabii ki seyirciler.

Aynı ilkeyi hayatınıza da uygulayabilirsiniz. Üretken olmayı bıraktığınızda, eninde sonunda izleyici olmaya ve daha önce fark etmediğiniz konulara bile dikkat etmeye başlarsınız.

3. Dikkatiniz dağılmaya başlar.

Anlamlı bir şeyler yapmadığınızda, dikkatiniz dağılmaya başlar. İsterseniz bunu deneyip görebilirsiniz. Örneğin, bir trende kitap okuduğunuzu düşünün. Kitabı bıraktığınız anda, dikkatiniz dedikodu yapan insanlara yönelecektir ve eğer bunu yapmaya devam ederseniz, bir süre sonra trende kitap okumamaya başlarsınız.

Aynı kural, odaklanmanız gereken her konu için geçerlidir. O yüzden dikkatinizi bir yerde tutmaya çalışın.

4. Önemsiz şeylerle vaktinizi harcarsınız.

Sokak köşelerinde öylesine takılan gençleri ya da öğrencileri fark ettiniz mi hiç? Altını çizmek istediğimiz fikir için harika bir örnek teşkil ediyorlar. Verimli ve üretken olmadığınızda, hiç bir önemi olmayan şeylerle vakit kaybedersiniz. Çoğu zaman bu böyledir.

Ünlülerle ilgili dedikodu dergileri okumak ya da başkalarının Facebook sayfalarında gezinip fotoğraflarına bakmak da zaman harcamaya örnek gösterilebilir. Bu oldukça tehlikeli bir alışkanlık. Sahip olduğunuz zamana saygı duyun ve onu akıllıca kullanın.

5. Tembelleşirsiniz.

Tembel insanlarla üretken insanlar arasında genelde dağlar kadar fark vardır. Burada bahsettiğimiz tembel insan tipi, bir şeyler yapmayı reddeden ya da yapmaya ihtiyaç duymadığı ile ilgili bahaneler üreten kişilerdir.

Üretken olmadığınızda, tembelleşme olasılığınız vardır ve tembellik alışkanlığa dönüştüğünde, kendinizi bahaneler uydururken bulabilirsiniz. Bahane uydurma alışkanlığına çakılı kalırsanız da, hiç bir şey yapamazsınız. Bu da üretken bir insan olmaktan çok uzaktır.

Burada amaç aktif olmak değil, üretken kalabilmektir. Egzersiz yapmak tembellikten ve tembellik duygusundan kurtulmak için ideal bir yoldur.

Eğer enerjiniz her zaman yüksek olursa, odaklanmanız ve verimli olmanız daha da kolaylaşır.

6. Yapacak bir şey bulamazsınız.

Bu biraz 4 numarada bahsettiğimiz konuyla alakalı. Eğer kendinizle ilgili yapacak hiç bir şeyiniz yoksa, ilerleyecek bir yön de bulamazsınız.

Yapacak önemli bir şeyiniz kalmadığında, hiç bir şey yapmazsınız. Bu da genelde dikkat dağıtıcı ve oyalayıcı şeylere işaret eder. Ama gerçek olan şu ki, her zaman için yapacak verimli şeyleriniz mutlaka vardır.

Eğer göreviniz satış yapmak için günde 100 arama yapmaksa ve bu sayıyı aştıysanız, işiniz bitti mi demektir? Tabii ki hayır. Her zaman yapabileceğiniz üretken işler vardır. 24 saat içinde ne kadarını halledebildiğinizin bir önemi yok.

Bu yüzden tembellik yapmayın, bahaneler uydurmayın, açıklamaya çalışmayın ve en önemlisi, her zamankinden daha fazla bir konuya odaklanmaya çalışın. Bu şekilde dengeyi koruyabilirsiniz.

Kaynak: Pick the Brain

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale