X

Unutkanlığı önlemenin 5 yolu

30’lu ve 40’lı yaşlar, çoğu zaman aynı anda birçok şeyi kucaklamanızı gerektirir. İş hayatı, aile sorumlulukları, sosyal ilişkiler ve kişisel bakım derken zihninizin yorulması, odaklanmakta zorlanmanız ve sık sık unutkanlık yaşamanız çok doğal. 

Beyniniz, birinin adını ya da bir odaya neden girdiğinizi hatırlamakta zorlanabilir çünkü dikkatiniz sürekli farklı yönlere çekilir. Why We Remember kitabının yazarı Dr. Charan Ranganath, “30’lu ve 40’lı yaşlarda artan sorumluluklar, prefrontal korteksin işlevini zorlayabilir.” diyor. Planlamadan, organize etmeden ve bir görevi tamamlamak için gerekenleri hatırlamadan sorumlu olan prefrontal korteks, 30’lu yaşlardan itibaren yavaş yavaş küçülmeye başlar. Bu da bazı detayları hatırlamayı daha zor hale getirir. İşte unutkanlığınızı azaltmaya yardımcı olacak 5 öneri:

Tek bir işe odaklanın

Yemek yerken Instagram’a bakmak, telefonla gezinirken televizyon izlemek, telefonda konuşurken bulaşık yıkamak gibi günlük hayatta birçok kişi iki işi aynı anda yapmaya çalışıyor. Bu da dikkatin dağılmasına ve bir şeylerin hatırlanmasının zorlaşmasına neden oluyor. Dikkatinizi tek bir işe odaklayarak prefrontal korteksinizi aktif olarak çalıştırabilir, böylece hafızanızı güçlendirebilirsiniz.

Duygularınızı hatırlatacak anları fotoğraflayın

Arkadaşınızla bir anıyla ilgili konuşurken o anı belki tam olarak hatırlamazsınız ama birlikte çekilmiş bir fotoğrafınızı gördüğünüzde eksik parçalar tamamlanmış gibi hissedebilirsiniz. İşte bunun sebebi fotoğraf çekerken beyninizin “bunu kameraya bırakabilirim” diyerek bazı detayları hatırlamayı reddetmesi. Buna da fotoğraf çekme etkisi (photo-taking impairment effect) deniyor. Ama bu etkiyi tersine çevirmek mümkün. Bunun için fotoğraf çekerken biraz daha bilinçli davranabilirsiniz. Örneğin kendinize şu soruları sorun: “Bu anı benim için özel kılan şey ne? Bu deneyimin hangi detayını hafızama kazımak istiyorum?”

Gittiğiniz yerde çekildiğiniz yüzündeki neşeli gülümseme, belki de gittiğiniz restoranda tadını çok beğendiğiniz bir yemeğin fotoğrafı… O anı yalnızca kaydetmek için değil, gerçekten hissederek fotoğrafladığınızda beyniniz de ayrıntılara odaklanır. Böylece hafızanız o anı daha güçlü şekilde saklar. 

‘Hafıza sarayı’ tekniği

Bazen hayatın, işin ve evin yoğunluğu öyle yorucu oluyor ki en acil ihtiyaçlarımızı ya da almamız gereken önemli şeyleri bile unutabiliyoruz. Arkadaşlarınızın önerdiği bir parfümü ya da marketten almanız gereken ürünleri aklınızda tutmakta zorlanıyorsanız, bunu sadece yazarak değil, hayal gücünüzü kullanarak da kolaylaştırabilirsiniz. Zihninizde unutmak istemediğiniz şeyleri canlandırarak hafızanızda kalıcı hale getirmeye “hafıza sarayı” tekniği deniliyor.

Örneğin; size tanıdık bir mekan düşünün, mesela eviniz. Daha sonra hatırlamak istediğiniz şeyleri bu evin farklı odalarına ya da eşyaların içine yerleştirdiğinizi hayal edin. Diyelim ki alışveriş listenizde süt var; mutfaktaki buzdolabını açtığınızı ve oraya sütü koyduğunuzu gözünüzde canlandırabilirsiniz. Ya da arkadaşınız size yeni bir parfüm önerdiyse, kendinizi o parfümü odanızdaki komodinin üzerine yerleştirirken hayal etmek, onu hatırlamanızı kolaylaştırabilir.

Bu yöntem, bilgileri tek tek ezberlemek yerine gruplar halinde akılda tutmanıza yardımcı olur. Beyniniz için odalar birer parça gibi çalışır ve siz sadece o parçayı hatırladığınızda tüm detaylara kolayca ulaşabilirsiniz.

Yeni şeyler deneyin

Uzun süre aynı yerde kaldığınızda, anılar birbirine karışmaya başlar. Yeni bir ortam veya aktivite ise dopamin salgısını artırmaya yardımcı olur. Bu da dikkatinizi toplamanızı ve yaşadığınız anların hafızanızda daha kalıcı olmasını sağlayabilir.

Hayatınıza küçük yenilikler -daha önce denemediğiniz bir yemek, deneyimlemediğiniz bir etkinlik gibi- katmak, zamanın tekdüzeliğini kırar ve daha canlı, akılda kalıcı anılar biriktirmenize yardımcı olur.

Hata yaparak öğrenin

Dr. Ranganath’a göre hata yaptığınız anlarda beyniniz aslında doğru cevabı öğrenmeye çok daha açıktır. Bu da bilgilerin hafızanızda daha kalıcı bir şekilde yer etmesini sağlar.

Bir şeyi deneyerek ve hata yaparak öğrenmek, yalnızca izleyerek öğrenmekten çok daha etkilidir. Örneğin bir müzik aleti çalmayı öğrenirken yanlış nota basmak ya da ritmi kaçırmak sürecin doğal bir parçasıdır ya da annenizin yaptığı bir yemeği kendi başınıza aynı lezzette pişirmeye uğraşmak gibi. Önemli olan, beyninizi aktif olarak devreye sokmaktır; internetten veya dış kaynaklardan yararlanmak yerine zihinsel çaba sarf etmek, hafızada kalma ihtimalini yükseltir.

Unutkanlık; hayatın yoğun temposunun, dikkatiniz ve enerjiniz arasında gidip gelen doğal bir yansımasıdır. Küçük anlara odaklanmak, hisleri fark ederek yaşamak ve hafızanızı aktif tutacak yöntemler denemek, beyninizi güçlendirmenize yardımcı olabilir.

Kaynak: self.com

İlginizi çekebilir: Overthinking ile baş etmenin yolları: Aşırı düşünme problemine çözüm önerileri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale