X

TURK Fatih Tutak kapılarını yeniden açtı: Lezzetle kavuşma zamanı

Geride bıraktığımız 1,5 yıl lezzet dünyasıyla da aramıza bolca mesafe koydu. Evet, hepimiz evlerimizde birer şefe dönüştük, kendi çapımızda harikalar yarattık ama gerçek şeflerin ellerinden çıkan lezzetlere hasret kaldığımızı da inkar edemeyiz. Kısıtlamalardan sadece birkaç ay önce açılan TURK Fatih Tutak da hasret kaldığımız restoranlardan biri oldu. Ama haberler güzel: Uluslararası üne sahip Şef Fatih Tutak’ın restoranı TURK Fatih Tutak, uzun bir aranın ardından yeniden açıldı.

Çağdaş ve ferah bir iç mekânda konumlanan, zarif detaylara sahip TURK Fatih Tutak, Türk kültürünü güçlü bir şekilde yansıtıyor ve Now Bomonti’de misafirlerini karşılıyor. Aralık 2019’da açılan TURK, kısa sürede Türkiye’nin en iyi restoranlarından biri haline geldi. Şef Fatih Tutak, Time Out İstanbul’da 2020 Yılın En İyi Şefi ödülünü kazanarak Dünyanın En İyi Şefi Ödülleri’nde ilk 100’deki tek Türk şef olarak 89. sırada yer aldı.

Şef Fatih Tutak, seyahatlerinde edindiği tecrübelerden yararlanarak, aşina olunan geleneksel tatları rafine bir yaklaşımla yeniden yorumluyor. Yaratıcı metotlarla doğanın sunduğu malzemeleri değerlendirirken, sürdürülebilirliğe güçlü bir vurgu yapıyor ve mikro mevsimlik ilkesine her zaman sadık kalıyor.

Yeni dönemde TURK ekibi kendini geliştirmeye devam etti. Önlemler birçok kısıtlamayı beraberinde getirirken; TURK Fatih Tutak, Türkiye’nin lezzetli yerel ürünlerini daha yakından inceleme fırsatı buldu. TURK ekibi, yerinde saymadan ve tekrara düşmeden, araştırmalarını sürdürdü. Şef Fatih Tutak, malzemelerini tedarik ettiği yerel çiftçiler, balıkçılar ve zanaatkar üreticilerle yakın ilişkilerini koruyarak; karantina sırasında da onlara destek olmaya gayret gösterdi. Mevsimsel ürünleri almaya, korumaya ve açılacağı gün için saklamaya devam etti. Geçen yılki ürünler; garum, miso, tarhana, turşu ve diğer pek çok fermente edilmiş malzeme, bu yılki taze ürünlerle eşleşmek üzere muhafaza edildi. Bu aynı zamanda birçok mütevazı malzemenin olağanüstü bir lezzete dönüşmesini sağladı.

Patlıcan, manda yoğurdu, domates

Bu yemeklerden ilki menüye yeni eklenen patlıcan, manda sütü ve reyhan. Adana patlıcanları özenle seçilir, soyulur, tuzlanır ve üzerine ağırlık koyulur. Bu sayede patlıcanın acı suyu dışarı çıkarılır. Daha sonra patlıcanlar kızartılıp, patlıcan tarhanası ile hazırlanan suyuyla fırında birkaç kez glaze edilir. Servis ederken; taze reyhan yaprakları, kapari, manda sütünden yapılan kabartılmış yoğurt ve lezzeti kuru ve taze domatesler ile arttırılan domates sosu ile servis edilir.

Kuzu Sırtı, Kebap, Koji, Kuzu Garum

Kuzu sırtı, koji ve sütte marine edildikten sonra ızgara yapılır ve geçen yıldan saklanan sebzeler, sarımsak ve füme kuzu yağı ile servis edilir. Kuzu garum ve fermente kuzu yağından yapılan sos iki yıllık çalışmanın ardından mükemmel dengeyi sağlar. Yanında ise geleneksel olarak elle kıyılmış kuzu kaburga kebabı sunulur.

Şef Fatih Tutak, “Geniş coğrafyası ve onu çevreleyen denizleriyle ülkenin uçsuz bucaksızlığı, dünyanın en iyi ürünlerinden birçoğuna burada erişebileceğimiz anlamına geliyor. Bunu her menüde kutlamak istiyorum. Türk mutfağının özüne ve geleneklerine saygı duymak ve onu gelecek nesiller için geliştirmekle sorumluyuz. TURK’un yaratıcılığının ve eşsiz mutfağının temeli budur.” diyor.

Şef Fatih Tutak kimdir?

İstanbul’da doğup büyüyen Şef Fatih Tutak, Paul Pairet ile çalıştıktan sonra, önce Çin’in liman kentleri Qingdao, Pekin ve Hong Kong’ta ve ardından Singapur’daki ikonik tatil oteli Marina Bay Sands’in mutfağında çalıştı. Buradayken Nihonryori Ryugin’de Şef Seiji Yamamoto ile, ardından Kopenhag’ta, dünyanın en iyi restoranı seçilen Noma’da Şef Rene Redzepi ile çalıştı.

2015’te Bangkok’ta The Dining Room of The House of Sathorn’da Baş Aşçı oldu ve Tayland mutfağına yöneldi. Mutfak Operasyonları Direktörü olduğu restoran 2017’de Asia’s 50 Best Restaurants listesine girdi. 2018-19’da Michelin Guide Thailand listesine girdi.

2019’da Türkiye’ye döndü ve Aralık 2019’da İstanbul’daki ilk restoranı TURK Fatih Tutak’ı açtı.

TURK Fatih Tutak’ın websitesini buradan ziyaret edebilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale