X

Toplumsal travmaların üzerimizdeki etkilerini serbest bırakabilme, sakin kalabilme

Toplumsal travma dönemlerinde hayatı sorguluyoruz ve şükür duygumuz yükseliyor.

Yoğun günler yaşıyoruz. Yaşamlarımızda; idrakine zamanla vardığımız, deprem etkisinde büyük değişimler oluyor. Böyle zamanlarda çok güçlü bir şekilde hayatı sorguluyoruz ve genelde şükür duygumuz yükseliyor. Geçmiş olsun…

Malum gecenin ertesinde sürekli bir uyku halindeyim, elim kolum kalkmıyor, sanki enerjim çekiliyor. Fark ettim ki; sosyal medya üzerinden, Whatsapp gruplarından paylaşılanlarla korku; panikle hızla yayılıyor. Enerji bedenlerimize düşük frekanslı enerji yapışıyor. Bedenimin ağırlaştığını hissetmem de bu enerjiden kaynaklı. Bolca duş alarak, el verdiğince, özellikle şiddet içeren görüntü ve sözlerden, suçlamalardan, yargılamalardan kendimi uzak tutarak ancak kendime gelebildim, zihnimi sakinleştirebildim. Dengeye gelince; ‘Yaşadığımız toplumsal travma karşısında yorumlarda bulunmak, acıdan beslenmek yerine ne yapabilirim?’ diye düşündüm. En çok ihtiyacımız olan sakin kalabilmek. Öfke, nefret, kin vb. duyguların yıkıcı etkisine kapılmadan dengede kalabilmek.

Az laf çok iş felsefesinde olan biriyimdir. ‘Hande sen ne yapabilirsin?’ diye sorunca; ‘Elimden geldiğince, dilim döndüğünce toplumsal travmanın üzerimizdeki etkilerini serbest bırakma yöntemlerini paylaşabilirim’ dedim. Hızlıca aksiyon aldık. Geçtiğimiz akşam dolunayın güçlü dönüştüren etkisinden faydalanarak İnsana Güven’de buluştuk. Seminerde anlattıklarımı ve uygulamaları şifa niyetine bu yazıyı okuyan ve paylaşan herkese aktarmak istiyorum.

Aslında ön yargılarımız nedeniyle oluşan tepkiler veriyoruz. Yargılarımızı da; duyduklarımız, gördüklerimizle oluşturuyoruz. Ama desem ki size, gördüğümüzü sandığımız şey bile aslında illüzyon! Gözümüzle gördüğümüzde, kulağımızla duyduğumuzda bile yanılabiliyoruz. Hakikat çok başka olabiliyor. Linkteki reklam filmleri aslında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığına çok güzel örnekler. Lütfen hiç bir şeyi yargılamayın! Ön yargıyla hiç kimseye yaklaşmayın.

Travma nedir? 

Her birimiz bu soruya pek çok farklı yanıt verebiliriz. Kısaca; ‘Beden, zihin ve ruh bütünlüğümüzü TEHDİT eden her şey travmadır’ diye özetlemek istiyorum. Bilinçaltımızın TEHDİT algısı karşısında ne tepki verdiğini hatırlayalım: SAVAŞ – KAÇ – DON (şok etkisi) Tek görevi canlıyı yaşamda korumak, varlığını sürdürmek olan bilinçaltımız bu üç eylemi sergilememizi sağladı; ancak farkındalıkla bakmanızı rica ettiğim nokta şu; yaşananların üzerimizde hangi duyguları yarattığına bakalım. En başta korku geliyor, ardından da öfke! İki güçlü enerji. Bu enerjileri besledikçe yayılımı çok hızlı ve yıkıcı etkisi de bir o kadar güçlü oluyor. Bedenlerimiz hemen etkisi altına giriyor.

Ne yapabiliriz?

1. Suyun şifasını hepimiz biliyoruz. Dr. Emoto yıllar önce bunu kanıtladı. Bolca duş alarak bedenimizi arındırabiliriz. Suya yüklediğimiz sevgi, huzur, barış cümleleriyle bol su içebiliriz.

Suyun mucizesi videosu için lütfen linke tıklayın:

2. Aşağıdaki görseller size hangi duyguları hissettiriyor? Lütfen farkındalıkla bakın:

Cevaplarınız genelde huzur, sevgi, mutluluk, özgürlük, neşe, güven olacaktır. Bu duyguların enerjisi yüksek titreşimdedir ve iyi hissettirir.

Size kötü hissettiren görsellere ve sözlere bakmak, bunları paylaşmak seçiminizdir. Bilinçli seçimler yaparak düşük frekanslı öfke, acı, nefret, kin duygularını, korkuyu beslemeye son verebiliriz. Amacım bu duyguları görmezden gelmenizi, yok saymanızı söylemek değil asla, sadece kabul ve teslimiyetle bu enerjilerin içinden geçelim. Yayılımını yapmayabiliriz. Lütfen hep hatırlayın. Neye odaklanırsanız onun enerjisini çoğaltırsınız. Seçim elbette sizin!

 

3- Dinlendiren, sakinleştiren, frekansınızı yükselten sesleri, müzikleri dinleyebilirsiniz. Bu müzikler biliçaltınızı tehdit ve tehlike algısından uzaklaştırır. Algımızı sakin kalabilmek üzere yönettiğimizde huzur buluruz. Müziğin şifalı gücünden faydalanabilirsiniz.

4- Gülmek, kahkaha atmak sinir sistemimizi etkiler, rahatlatır. Mutluluk hormonlarımızı harekete geçirir. Kısacası; güldüren eğlendiren komedi, mizah unsurlarını barındıran videoları izleyebilirsiniz, malum diğer videolar yerine.

İşte size şifa niyetine, Cem Yılmaz’a minnetle 🙂

  • Suyun gücü,
  • Görselin gücü,
  • Sesin gücü ,
  • Gülmenin gücü ve en önemlisi şükretmenin gücüyle sakin kalabiliriz.

5- İçinizden gelerek, hissederek aşağıdaki cümlelerin sonuna çok şükür ekleyerek söyleyebilirsiniz. Enerjiniz yükselir.

  • Nefes alıyorum,
  • Görüyorum ,
  • Duyuyorum,
  • Hareket ediyorum,
  • Seviyorum,
  • Seviliyorum,
  • Özgürüm,
  • Bağımsızım,
  • Güvendeyim,
  • Hayatımı seviyorum,
  • Kendimi seviyorum,
  • İnsanı seviyorum,
  • Ülkemi seviyorum,
  • Türkiye’yi seviyorum,

Tüm bunların yanı sıra şu bakış açısından bakabilir misiniz? Dışarıda ne görüyorsak iç dünyamızda o var. Şiddet, öfke, kin, nefret, kızgınlık duygularımız varsa, savaşıyorsak birileriyle ya da kendimizle, hepsinin temelinde anne karnından itibaren 7 yaşına kadar ve 7-14 yaş arası yaşadığımız travmaların duyguları ve korkuları var. Şimdi hemen sorumluluk alabilir misiniz? Öncelikle kendinizden değişime başlayabilir misiniz? Kırgın, kızgın olduklarınızı affetmeye niyet edebilir misiniz? Cesaretle bir adım daha atabilir misiniz? Hiç bir ayrım yapmadan hoşgörüyle ve sevgiyle herkese sarılabilir misiniz?

İlgili yazı: Travmatik olayların yarattığı stresle nasıl başa çıkılır?

Şimdi an bu AN! Anda yaşıyoruz insAN!

Kendi iç dünyamızda sevgiyle yapacağımız barışlar, dış dünyamıza yansıyor. Bir olduğumuz, herkesin birbirine ayna tuttuğu bilinciyle bakabilirsek, hepimizin BİRlikte olduğunda nasıl büyük bir enerji oluşturduğunu görürüz. Özgürlük, cesaretle gelir ve sadece SEVGİyle beslenir.

Ön yargılara kapılmadan, sızlanmadan, şikayet etmeden, ayrım bilincine düşmeden, BİRlikten doğan kuvvetle yaşamak ve en güçlü titreşime sahip SEVGİyi çoğaltmak mümkün.

Yaşadıklarımız bunları idrak etmemize vesile olsun, şükürler olsun.

108 yaşındaki Alice hepimize ilham olsun.

Toplumsal travma karşısında sakin kalabilme seminerimi almak isteyen kurum ve kişiler 535 629 7868 nolu telefonu arayabilir ya da  benzamani@benzamani.com adresine mail atabilirler. Bütüne hizmet bilinciyle ÜCRETSİZdir.

Hande Akın: 5 Şubat 1977 İstanbul doğumluyum. Şişli Terakki Lisesi’nde okudum. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV Sinema Bölümü’nden mezun oldum. 15 yıl reklam sektöründe prodüksiyon ve müşteri ilişkileri yöneticilikleri yaptım. 28 yaşlarında başlayan sorgulama, kendimi keşfetme, tanıma, anlama maceramda 33. yaşım milat oldu. Reklamcılıkla vedalaştım. Aldığım ve almakta olduğum sayısını artık hatırlamadığım pek çok eğitim, seminer oldu. Kişisel gelişim alanında yaşam koçluğu yapmaya başladım yıl 2010... “Ben zamanı”nın kurucusuyum, Bu slogandan hareketle; EFT (Duygulardan Özgürleşme Tekniği), REGRESYON, Ezoterik şifa teknikleriyle harmanladığım kalbimin rehberliğinde özgün bireysel seanslarımın yanı sıra kişisel gelişime dair eğitimler, seminerler veriyorum. Kadın Olmak ve AŞK’a gel özellikle dişil enerji üzerine çalıştığım workshoplarım. İlham veren, motive eden, umudu yeniden yeşerten kitlelere özel konuşmalar yapıyorum. Kitabım “Kadın Olmak” 2014’te çıktı. 2015 ve 2016 yıllarında televizyon programı hazırlayıp, sundum. Akışta kalma deyimini içselleştirerek yapabildiğimce teslimiyetle gelişmek ve geliştirmek bana keyif veriyor. Birbirimizden öğrenerek, birbirimize destek vererek geliştiğimize, hepimizin birbirinden ilham aldığına ve her bireyin kendini şifalandırabileceğine inanıyorum.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale