X

Toksik üretkenlik nedir ve toksik üretkenlikle nasıl başa çıkılır?

Herkes daha üretken olmamızı öğütlerken sınırı nerede çizeceğiz? İpin ucunun kaçıp kaçmadığını bilmek mümkün mü? Siz de üretkenlik adına bize dayatılanlardan sıkıldıysanız, yalnız değilsiniz. Dürüst olmak gerekirse üretkenlik, iki tarafı keskin bir kılıca benzer. Bir yandan iyi şeyler başarmamamıza yardımcı olur, öte yandan da dikkatli olmazsak enerjimizi emen bir canavara dönüşür. Bunu önlemek içinse toksik üretkenlik kavramını ve sınırlarımızı iyi tanımlamak gerekir.

Toksik üretkenlik nedir?

Toksik üretkenlik kısaca sadece üretken olmaya odaklandığımız ve bunu yaparken de fiziksel, duygusal ve zihinsel ihtiyaçlarımızı ihmal ettiğimiz bir durumdur. Ve ne yazık ki günümüzde toksik üretkenlik tuzağına düşmek çok kolaydır.

Sürekli yarış halinde hissetmek

Kendinizi dinlenmeniz gereken zamanlar dahil olmak üzere sürekli yapılacaklar listenizi düşünürken buluyor musunuz? Mola vermek veya üretken olmamak sizde suçluluk duygusu yaratıyor mu? Daha fazlasını yapmak için uyku, egzersiz veya sosyal etkinlikler gibi ihtiyaçlarınızı erteliyor musunuz? Eğer bu sorulardan bir tanesine bile “evet” cevabını verdiyseniz, toksik üretkenlik deneyimliyor olabilirsiniz. Peki ama bununla nasıl başa çıkabilirsiniz?

1. Sınırlarınızı çizin

Toksik üretkenlikten kurtulmanın en iyi yollarından biri iş ve özel yaşam arasına net bir çizgi çekmektir. Bu, gün içerisinde belli zamanları işe ayırdığınız gibi belli zamanları da sadece kendinize ayırmanız anlamına gelir. Bunu başarmanın en iyi yöntemlerinden biri takviminizde işle ilgili zaman aralıklarını belirlediğiniz gibi dinlenme, egzersiz ve sosyalleşme zamanlarınızı da belirlemenizdir.

Kulağa bu kadar planlamanın biraz fazla gelmesini anlıyorum fakat iş yükü açısından gerçeküstü bir dönemde yaşıyoruz ve günlük koşuşturma içerisinde kendimizi çok fazla ihmal ediyoruz. Bu yüzden örneğin sabah 9-12 arası mesainiz varsa, 12-1 arasında işle ilgili hiç konuşmayacağınız bir öğle molası koymayı deneyin. İşten saat 5-6 gibi çıkıyorsanız, bu saatten sonra işle ilgili maillerinizi kontrol etmeyin, telefonları açmayın ve bu saati sadece kendinize ve sevdiklerinize ayırın.

Sınırları çizmek size uzun vadede hem kontrol hissi verir hem de iyi hissettirir. Bu yüzden işten arta kalan kıymetli zamanınızı her koşulda dinlenmeye, rahatlamaya ve eğlenmeye ayırın.

2. Öz bakımı önceliklendirin

Kabınız boşadıkça, doldurmak zorundasınız. Bunu başarmanın en iyi yollarından biri de öz bakımınızı önceliğiniz haline getirmektir. Yeteri kadar uyuduğunuzdan, hareket ettiğinizden, iyi beslendiğinizden ve hoşunuza giden aktiviteleri yaptığınızdan emin olmak zorundasınız. Gün içinde en çok hangi davranışı sergilerseniz, o kişiye dönüşürsünüz. Sürekli dizi izleyip hayatınızın ne kadar kötü olduğundan şikâyet ederseniz, boşalan enerji ve moral kaplarınız hiçbir zaman dolmaz. Kaplarınızı doldurmanız gereken kişinin siz olduğunuzu kabul ederek, sorumluluk alın.

3. İç diyaloğunuza dikkat edin

Birçoğumuz olumsuz düşünmeye ve kendimizi acımasızca eleştirmeye eğilimliyiz. Bu nedenle de toksik üretkenlik tuzağına kolayca düşüveriyoruz. Bu tuzağa düşmemek için içimizdeki acımasız eleştirmeni susturmayı öğrenmemiz lazım.

Eğer kendinizi “Bugün yeteri kadar üretken değildim.” veya “Daha çok şey başarmam lazım.” diye konuşurken bulursanız, durun ve kendinize dinlenmenin de bir ihtiyaç olduğunu ve elinizden gelenin en iyisini yaptığınızı hatırlatın.

4. Yapılacaklar listenizi dengeleyin

Toksik üretkenlikten kaçınmanın bir başka iyi yolu ise gerçekçi hedefler belirleyerek yapılacaklar listesini dengelemektir. Şunu unutmayın ki iyi gidiyorsunuz. İhtiyacınız olan listenizi onlarca işle doldurmak değil. Hatta listenizdeki her şeyi kendiniz başarmak zorunda da değilsiniz. Yardım istemek de yardım almak da çok normal. Kendinize sonsuza kadar üretmesi ve başarması gereken bir robotmuş gibi davranmayı bırakın.

Toksik pozitiflik gerçek bir sorun

Toksik pozitiflik günümüzde gerçek ve ciddi bir sorun. Sınırlarınızı belirleyerek, kendinize özen göstererek, içinizdeki eleştirmeni susturarak ve yapılacaklar listenize gerçekçi yaklaşarak bu sorundan olabildiğinde kaçınabilirsiniz.

Hayatta hiçbir şey iyi olma halimizden önemli değil ve ara sıra yavaşlamaktan ve depomuzu doldurmaktan hiç ama hiç zarar gelmez.

İlginizi çekebilir: İstikrar nasıl sağlanır?

Ayça Karaman: Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Sosyal Bilimler Enstitüsünden mezun oldum. 2013 yılından beri halen Boğaziçi Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalışmaktayım. Üniversitedeki görevimin yanı sıra eğitimci kimliğim ile kendini geliştirmek isteyen yetişkinlere ve eğitmenlere yönelik atölye çalışmaları yapıyor, eğitim programları tasarlıyor ve projeler üretiyorum. Dijital dünyada ise bireylerin gelişimlerini destekleyici metinler yazıyor ve içerikler üretiyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale