X

Toksik bir arkadaş nasıl kendini belli eder?

Arkadaşlık, hayatın her alanında en büyük güç kaynaklarından ve yorgunluk hissettiğiniz anlarda dik durmanızı sağlayan önemli dayanaklardan biri. Paylaşılan anılar, destekleyici sözler, birlikte gülüp ağlamak ve çok daha fazlası… Ancak ne yazık ki her ilişki yeterince sağlıklı değil. Bazı arkadaşlıklar fark edilmesi güç ama sizi yoran, derinden etkileyen bir hal alabiliyor ve işte bu da toksik arkadaşlık olarak adlandırılıyor. Peki hangi işaretler bu dostluğun artık sizi beslemek yerine tükettiğini gösteriyor? Toksik arkadaşlık rehberine hoş geldiniz!

Arkadaşlık mı, yük mü? Toksik ilişkinin sessiz sinyalleri

Bir kahve molasında tüm dertlerimizi hafifleten, tek mesajıyla günümüzü aydınlatan arkadaşlarımız sayesinde iyi veya kötü anlarımıza renk katarız. Ama bazen arkadaş dediğimiz bazı kişiler biz farkında olmadan içimizi daraltmaya başlar. Sanki sürekli anlayış gösteren, dinleyen, idare eden bizizdir ve aynı sıcaklığı karşı taraftan pek göremeyiz.

Toksik arkadaşlık kavramı biraz sert gelebilir, ancak basitçe şunu anlatır: İlişkinin dengesi bozulmuştur. Yine de bunu anlamak o kadar da kolay değil. Çünkü bu durum çoğu zaman ufak detayların içinde saklanır. Eğer “Acaba bu dostluk bana kötü mü geliyor?” diye düşünmeye başladıysan bu arkadaşlığın artık toksik olduğundan emin olmak için bazı sinyalleri takip edebilirsin. Bu sinyallerden birkaçını tanıdık buluyorsan belki de ilişkide yeni sınırlar çizmenin ya da mesafe koymanın zamanı gelmiş demektir.

1. Buluşmalara yorgun ya da yılgın şekilde gitmek

Arkadaşınla buluştuktan sonra içinin açılması gerekirken sanki çalışmışsın ve mesain bitmiş gibi mi hissediyorsun? Sohbet bittiğinde enerjin dipteyse, “Bu bir dost mu, enerji emici mi?” sorusunu sormak için uygun şartlar oluşmuş olabilir. Çünkü gerçek arkadaş senin pillerini şarj eder, bitirmez!

2. Sınır tanımayan davranışlar

Gece yarısı mesajları, sabahın köründe yapılan aramalar, planlarının yok sayılması… “Sen zaten hep müsaitsindir” havası sana tanıdık geliyor mu? İyi dostlar, karşı tarafın alanına saygı duymayı bilir. Senin de kendi zamanın, kendi alanların var. Ve bu gayet normal.

3. Başarılarını küçük gösterme hali

Sen mutlu bir haber paylaşırsın, o “Hmm, iyi ama…” diye başlar. Ufak sevinçlerini bile gölgede bırakan, sürekli kusur bulan bir arkadaş sana ne kadar iyi gelebilir? Bu; sevgi değil, kontrol çabasıdır. Gerçek dostlar, senin gurur anlarında seninle aynı coşkuyu yaşar.

4. Suçlulukla yönlendirme

“Ben olmasam ne yapardın?”, “Beni kırıyorsun ama sen bilirsin…” gibi cümleler kullanarak kararlarını etkilemeye çalışan birini tanıyor musun? Eğer öyleyse şunu bilmelisin: Bu, dostluktan çok duygusal manipülasyondur. Sağlıklı arkadaşlıklar birbirlerine özgürlük ve güven alanları tanır. Karşı tarafa bir suçluluk yüklemek ise söz konusu bile değildir. 

5. Hep onun hikayesi

Buluşmalarda söz dönüp dolaşıp hep onun işine, derdine ya da aşkına mı geliyor? Sen anlatmaya başladığında telefonuna mı bakıyor? İşte sizin için bir yeni sinyal daha! Arkadaşlık asla tek yönlü değildir; dinleyen ve anlatan, destekleyen ve destek alan sürekli olarak değişir. Yoksa bu ilişki sohbetten çok tek taraflı bir yayın gibidir. 

Toksik arkadaşlardan korunma rehberi

Her dostlukta “benim alanım” ve “senin alanın” çizgisi olmalı. Gece yarısı gelen mesajı cevaplamak zorunda değilsin ya da işten çıkmışken anında telefon açmak senin sorumluluğun değil. Basit ve net cümleler kullanmak, örneğin “Şu an kendime vakit ayırıyorum, yarın konuşalım.” demek bir problem olmamalı. Sınır koymak sevgisiz olmak anlamına gelmiyor. Bu, yalnızca ilişkinin devamlılığını sağlamak için bir hamle.

Arkadaşından sessizce şikayet etmek yerine duygularını paylaşabilirsin. “Seninle buluştuktan sonra yorgun hissediyorum” demek, hem saygılı hem açık bir davranış. Eğer karşındaki gerçekten arkadaşınsa bu konuşmayı olgunlukla karşılar. Ancak bazen sınır koymak ya da açık konuşmak yetmez. Arkadaşın değişime kapalıysa görüşmeleri seyrekleştirmek, mesaj trafiğini azaltmak en büyük hakkın. Bu asla bir ceza değil, yalnızca kendi enerjini koruma planı.

En yakın arkadaşın bile senin ruh sağlığından daha değerli değil. İçini sürekli geren, enerjini emen bir ilişkiyi sürdürmek zorunda değilsin. Çünkü kendini önceliklendirmek bencillik değil, iyi bir dost olmanın ilk şartı. Unutma: Önce sen, hep sen!

Kaynak: wellandgood

İlginizi çekebilir: Toksik ilişkinin işaretleri ve başa çıkmanın yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale