X

Tırnaklar şekillensin: Evde manikür yapmayı kolaylaştıran adımlar

Manikürünüzü evde yapmak istiyorsanız bu konuda emek vermeli ve pratik yaparak kendinizi geliştirmelisiniz. Her ne kadar kendinize güvenseniz de ilk başta elde ettiğiniz sonuçlar profesyonellerin yaptıklarının yanına dahi yaklaşamaz. Bu sebeple manikür salonları her zaman çok daha kolay seçimlerdir. Ancak tasarruf etmek istiyorsanız manikürü eve taşımak size çok daha yardımcı olacaktır.

Uzun bir süre profesyoneller kadar iyi işler yapamayacak olsanız da önemli birkaç noktayı gözden kaçırmazsanız bu işte ustalaşabilirsiniz. Bunun için de dikkatli bir şekilde uygulamanız gereken adımlar bulunuyor. Tüm bunları uyguladıktan sonra evde başarılı bir şekilde manikür yaparak salonlarda harcadığınız parayı kendiniz için kullanabilirsiniz.

Doğru şekli seçin

Her ne kadar küt ve stiletto isimli şekiller çok daha popüler olsa da yuvarlak tırnakları yapmak daha kolaydır. Ancak yuvarlak şeklin sizde iyi durmadığını düşünüyorsanız köşeli modeli yaparken tırnağın iki tarafının da eşit uzunlukta olmasına dikkat edin.

Köşeleri tamamen temizlediğinizden emin olun

Tırnaklarınıza son şeklini verdiğinizde diplerde ve köşelerde hiçbir şey kalmadığından emin olmanız gerekiyor. Tırnaklarınızı törpülerken ortaya çıkan tozlar tırnaklarınızın içerisine ya da yanlarına bulaşabilir ve sonrasında bunları temizlemezseniz kötü bir görüntü ortaya çıkar.

Oje sürmeden önce tırnaklarınızı hazırlayın

Manikürünüze başlamadan önce ellerinizi suda bekletmeniz normaldir ve salonlar da bu yöntemi kullanır. Ancak oje sürme aşamasına geçildiğinde tırnaklar tamamen kuru olmalıdır. Böylelikle sürülen oje tırnakta daha uzun süre boyunca kalır. Aynı zamanda oje sürmeden önce tırnakların temizlenmesi de son derece önemlidir. Honey ismini kullanan manikür profesyoneli, hijyen için oje sürmeden önce tırnakların sirke ile temizlenmesini öneriyor. Aynı zamanda kuru manikürün daha iyi olduğunu savunuyor.

Oje şişesini çalkalamayın

Çoğu kişinin oje sürmeden önce yaptığı ilk şeylerden biri şişeyi çalkalamaktır. Ancak bu sanıldığı gibi doğru bir davranış değil. Çünkü şişeyi çalkaladığınız zaman ojenin içerisinde baloncuklar oluşur ve bu tırnağınıza sürdüğünüz ojeye de yansır. Ortaya baloncuklu kötü bir görüntü çıkmasını istemiyorsanız şişeyi çalkalamak yerine yavaşça yuvarlamalısınız.

İki ince kat tek kalın kattan iyidir

Oje sürerken sıkça yapılan hatalardan biri de ojenin katmanını son derece kalın tutmaktır. Böylelikle hem ojenin kuruması uzun sürer hem de uzun süreli kalıcılık sağlayamazsınız. Bunun yerine tırnaklarınıza iki kat je sürmeniz çok daha güzel bir görünüm yakalamanızı sağlayacaktır. Tabii süreceğiniz iki katın da ince olmasına dikkat etmeniz gerekiyor.

Ojeyi 3 aşamada uygulayın

Ojeyi süreceğiniz zaman hızlı olmayın ve bir tırnağa ojenizi 3 aşamada sürün. Önce tırnağın ortasına ardından da iki yanına ojeyi sürerseniz tırnakların her noktasını başarıyla kapatabilirsiniz.

Sıcaktan uzak durun

Eğer ojelerinizi sürdükten sonra ısı üfleyen bir cihazla ojelerinizi hızlıca kurutma gibi bir düşünceniz arsa bunu unutun. Çünkü ojeye ısı uygularsanız renginde değişimler yaşandığını göreceksiniz.

Hataları hızlıca düzeltin

Oje sürerken istemeden tırnağınızın yanına taşırdığınız olmuştur. Böyle durumlarda ojenin kurumasını beklemeyin. Ya da tüm tırnakları hallettikten sonra hataları düzeltme aşamasına geçme fikrine kapılmayın. Onun yerine hatayı yaptığınız an anında müdahale edin. Çünkü parmaktaki oje çok daha hızlı kuruyarak çıkarması zor bir hal alacaktır.

El bakımını günlük alışkanlıklarınıza dahil edin

Her gün uzun uzun manikür yapmanız tabii ki mümkün değil. Ancak güzel ve sağlıklı görünen eller için her gün yapabileceğiniz kişisel bakım alternatifleri de var. Her gün yağlı bir el kremi kullanarak ellerinize masaj yapmayı ihmal etmeyin.

 

Kaynaklar:
Self
More

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale