Teknoloji çağında yetişen çocukların sahip olduğu 7 özellik

Yetişkinlerin akıllı telefonları ya da tabletleri olmadan atım bile atmadıkları bir dönemde büyüyen çocukların da bu teknoloji çılgınlığından nasibini almaması düşünülemezdi. Her ne kadar yeni nesil ebeveynler, çocuklarının teknoloji ile ilişkilerini belli sınırlarda tutabilmek için yoğun şekilde çaba gösterseler de, sosyal hayat ve okul işin içine girince çocuklar gelişen teknolojiye entegre olmaktan geri durmuyorlar. İşte henüz doğmadan kendi isimlerine açılmış sosyal medya hesaplarına, yine kendileri için rezerve edilmiş e-posta adreslerine sahip olan ve hayatlarının ilk yılı dolmadan binlerce kare dijital fotoğraf çektiren yeni nesil çocukların sahip olduğu 7 özellik:

Aktif olarak akıllı telefon ve tablet kullanma yaşı 8'e kadar düştü
Aktif olarak akıllı telefon ve tablet kullanma yaşı 8’e kadar düştü

Olaylara alaycı yaklaşıyorlar

Teknoloji ve özellikle sosyal medya ile fazlasıyla içli dışlı büyüyen bu nesil, kendileri dışında gelişen hayatlar konusunda da fazlasıyla fikir sahibi. Sosyal ağlar sayesinde küresel çaptaki pek çok farklı olaya ve hayata tanıklık etmek, bu nesli kolay kolay şaşırmayan ve eleştirisini alaycı şekilde dile getiren bir davranış örgüsüne itiyor.

Bireysel davranmayı tercih ediyorlar

Tıpkı Y kuşağında olduğu gibi 2010 ve sonrasında doğan nesil için de bireycilik ve mahremiyet gibi olgular son derece önemli. Kararlarını tek başına almaktan hoşlanan bu nesil, fikirlerini tartışmaya açmaya sıcak baksa da nihai kararı kendisi vermek istiyor. Uzmanlar bunun sebebini, teknolojik cihazların çocuklarının hayatlarındaki sosyal alanları da işgal etmesi ile açıklıyorlar. Öyle ki yapılan anketlerde “Yanımda internetim ve tabletim olduğu sürece ıssız adaya düşsem de sorun değil” diyen çocuklara bile rastlamak mümkün!

Dikkat bozuklukları yaşıyor ve çabuk sıkılıyorlar

Özellikle dijital oyun oynama yaşının 1’e kadar düştüğü bu nesil, dikkat bozukluğu ve sıkılganlık gibi sorunlar yaşayabiliyorlar. Özellikle hızlı akan grafiklere sahip oyunlarla fazla zaman geçiren çocuklarda görülen dikkat eksikliği, okula adaptasyon konusunda sorunlara yol açabiliyor. Yine bu nesil çocukların, internet ve televizyondaki içerik çeşitliliğine aşırı maruz kalmak da ilgiyi uzun süre koruyamamalarına neden oluyor.

Girişimci bir ruha sahipler

Dünya çapında pek çok inovasyon şirketinin ve tekil girişimcinin kayda değer başarılarına tanıklık eden bu nesil, ilgi duydukları konuda öncü olmak istiyorlar. Özellikle internet, teknoloji ve bilim gibi alanlarda kariyer yapmak istemenin yanı sıra ünlü girişimcilerin başarı hikayelerini de yakından takip ediyorlar.

Z kuşağı büyük mucitler ve girişimciler çıkaracağa benziyor
Z kuşağı büyük mucitler ve girişimciler çıkaracağa benziyor

Aynı anda birden fazla işle uğraşabiliyorlar

Ailelerin çocuklarıyla en çok çatıştığı yönlerden biri de, bu nesile mensup çocukların aynı anda birden fazla işle uğraşama eğilimleri. Kısaca özetlemek gerekirse bu yaş aralığındaki çocuklar, çok sevdikleri bir bilgisayar oyunu ile meşgulken, sizinle diyalog kurabilir ya da aynı anda bilgisayarda bir başka şeyler uğraşabilir. Eğitim psikologları bu kuşak için “göz teması kurmadan iletişim kurabilenler” yakıştırmasını yapıyorlar.

Çok yönlü düşünebiliyorlar

Çok fazla uyarana maruz kalarak büyüyen bu neslin bir başka özelliği çok yönlü düşünebilmesi. “4 boyutlu düşünme modeli” adı verilen bir bilişsel süreç içinde algılayan bu çocukların zihni, hem hızlı hem de çoklu parametreleri işleyen bir yazılım gibi çalışıyor.

Rekabet etmeyi seviyorlar

Okulda, evde ve sosyal çevrede sürekli kendi yaşıtlarıyla etkileşim içinde olan bu çocuklar, potansiyellerinin farkında olmanın yanında, içinde bulundukları kuşağın getirdiği sert rekabet koşullarını da kabullenmiş durumdalar. Son yıllarda okullarda uygulanan şeffaf eğitim politikaları ve ebeveynlerin sosyal ağlara olan yoğun ilgisi nedeniyle bu yaş grubuna mensup çocuklar ister istemez “daha iyisini yapma” ve “daha başarılı” olma güdüsüyle hareket etmeye başlıyorlar. Ancak psikologlara göre, post-modern bir mahalle baskısı olarak nitelendirilebilecek bu durum, çocukların gereğinden fazla hırslı ve agresif bir tutum içine girmesine ve anksiyete gibi rahatsızlıklarla karşı karşıya kalmasına neden olabiliyor.

Kaynak:

growingleaders.com

psychologytoday.com

scientificamerican.com

 

İlginizi çekebilecek diğer içerikler:

Uyku öncesi anlatılan masallar çocukların beyin gelişimini olumlu etkiliyor

Bırakın çocuklar çocuk kalsınlar

Daha akıllı ve mutlu çocuklar yetiştirmenin 10 altın kuralı

 

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!