Uyku öncesi anlatılan masallar çocukların beyin gelişimini olumlu etkiliyor

Son zamanlarda The New York Times’te yapılan bir araştırma çocuklarınıza uyku zamanı masal okuduğunuzda beyninde neler olduğunun profilini çıkarıyor. Dr. Hutton yaptığı araştırmayı şu sözlerle açıklıyor: ‘Bence erken yaşta çocuklara yapılan okumalar sadece güzel bir aktivite olmanın ötesinde bir anlam taşıyor. Bu aktivite sözelden okumaya geçişin sağlanması gibi çocuklarınıza uzun dönem hizmet edecek beyin iletişimi kurmasına hizmet ediyor.’çocuklara masal anlatma

Sonuç kısmındaki araştırmada ise ailelerin çocuklarına gün be gün, her gece kitap okuması gerektiğini tekrarlıyor ve bu çabanın çocukların beyinlerini besleyip sonunda onları okumaya teşvik edeceğinden ve okuma başarısı kazandıracağından bahsediyor.

Ne yazık ki, araştırma henüz ispat edilmiş değil.

Pediatrics dergisinde yayınlanan orijinal araştırma içerisinde 19 okul öncesi çocuğun beyin gelişimi üzerine boylamasına çalışmanın görüntülemeleri yer alıyor. Çocuklar araştırma dahilinde tarayıcının içerisine girip 1 dakikalık bir hikaye içerisinde 9-10 cümle duyuyorlar ve her cümle farklı ses tonu barındırıyor. Çocuklar herhangi bir resim görmüyorlar. Bu aktivite sırasında çocuklar cümleleri duyduklarında beyinlerinde bulunan ‘dil merkezi’ farklı ses tonlarına rağmen etkileşime geçiyor. Bu noktada şaşırmamamız gerekiyor; çünkü bu bölgede oluşan hareketlenme gösteriyor ki, çocuklar cümleleri duyduklarında manalı bir bilgi olarak beyinlerinde işleme tabi tutuyorlar. Beynin bu bölümündeki hareketlenme çocukların cümleleri duyduklarında zihinlerinde resim olarak canlandırdıklarını gösteriyor. Birinin yerli dilinde yapılan konuşmaları duydukları sesleri de dahil ederek anlamlı birimlere, yani sözcük ve cümlelere çeviriyorlar . Bunu yaparken objeleri ve temsil ettikleri ilişkileri de görselleştiriyorlar. İnsan beyninin bu bölümü anlamlı sesler duyduğu zaman harekete geçiyor.

Çocuklara kitap okuma ve buna bağlı olarak beyin gelişiminin araştırılması

Araştırmanın ve The New York Times gazetesinin odaklandığı ana nokta tekli ve belirsiz ilişkiler oluyor. Aileleri daha çok kitaba sahip olup, çocuklarına çok kitap okuduklarında ve çocuklar cümleleri duyduklarında beynin o bölümünde daha büyük bir hareketlenme gözlendi. Araştırmanın büyük bölümünde ailelere üstünkörü birkaç soru sorularak çocuklarına ne sıklıkla kitap okuduklarını ve evlerinde ne kadar kitap bulundurduklarını sordular.  Özellikle beyin gelişiminde kitap okumanın önemini keşfetmiş ailelerin yanıtları genellikle fazla sayıda ve olumlu oldu; ancak sonuçlar birbirine oldukça yakın çıktı (13-19 arası). Bu tarz sorular ailelerde ‘sosyal cazibe eğilimi’ denen ve ailelerin kendilerini baskı altında gördükleri için ve uzmanlar tarafından sıklıkla önerildiği için aktiviteyi olduğundan fazla göstermesine neden olan sorulardır. Çağdaş araştırmalar bu tarz soruları yanıltıcı olabildiği için artık güvenilir bir gösterge olarak saymıyorlar. Araştırmacı Monique Senechal bunun önüne geçmek için kendi hile etki etmeyen testini yarattı. Aileler için bir liste oluşturan Monique, bu listeye gerçek kitap isimleriyle, sahte kitapların isimlerini yerleştiriyor. Bu yöntemle ailelere okuma sıklığıyla ilgili aynı soru yöneltildiği zaman kesin sonuç almayı hedefliyor.

Sonuçta ailelerle yapılan görüşme çocuklar beyin taramasına girdikten 20 ay sonra gerçekleşiyor. Bu da kitap okuma sıklığı ölçümlemesinin kısıtlı olmasına neden oluyor.

Araştırmacılar, hayati önemi olan çocuklarda dil gelişimiyle kitap okuma sıklığı ve beyin aktivasyonu arasındaki korelasyonu denetleyemediler. Dil konusunda yeteneği olan çocuklar cümleleri duyduğunda, beyninde daha büyük aktivasyon olurken, bunun nedeni basitçe kelime öğrenme ve cümle kurma yeteneğinden kaynaklanıyor olabileceğini belirtiyorlar. Büyük olasılıkla, çocuklarına daha sık kitap okuduğunu söyleyen aileler, çocuklarının daha iyi öğrenmesini sağlayarak buradaki ilişkinin açığa çıkmasını sağlıyor.

çocuklarla konuşma
Çocuklarda geçmiş ve gelecek hakkında konuşmak, onların kompleks dil yeteneği sağlamalarına yardımcı oluyor

Tün bunların sonunda kitap okumanın kelime bilgisini geliştirdiğini söyleyebiliriz. Karşılıklı ilişkiler ve deneysel araştırmalar gösteriyor ki, çocuklar yeni kelimeleri kitaplardan öğrendiğinde, gündelik hayatta duydukları kelimelerden farklı olarak az kullanılan kelimeleri de öğreniyor. Ancak kitap okuma çocukların dil gelişiminde her derde deva bir ilaç olarak görülmüyor. Araştırmalar evde düzenli olarak çocuklarıyla konuşan ailelerin sohbetlerinde geçmiş ve gelecek olgusunu kitaplara göre daha sık kullandıklarını ortaya çıkardı. Ayrıca şimdiki zaman hakkında aileler daha karmaşık bir dil kullanarak konuşuyorlar ve bu durum çocuklarına da yansıyor.

İşte size  4 yaşındaki Anna ile annesi arasında geçen bir konuşma:

Annesi:  Ne zaman o özel oyun parkına gittiğimizi hatırlıyor musun?

Anna: Hangi oyun parkı?

Annesi: Annenin eski okulundaydı. Değil mi? Oyun parkının adını hatırlıyor musun?

Anna: (Hayır anlamında başını sallar)

Annesi: Oyun parkındaki oyuncakları hatırlıyor musun?

Anna: Kaydıraklar

Annesi: Evet, kaydıraklar

Anna: Şimdi bile kaydıraktan kayabilirdim

Annesi: Evet, fakat kendi başına yapabileceğini bilmiyordum. Peki oyun parkında eğlendin mi?

Anna: Evet.

Annesi: Belki yine oraya gideriz, ne dersin?

Bu hikaye tarzındaki geçmiş ve gelecek hakkında konuşma okul öncesi çağını doldurmuş çocuklarda kompleks dil yeteneğini sağlamalarına yardımcı oluyor. Annenin söylediği ‘Seninle oyun parkına gittiğimiz zamanı hatırlıyor musun?’ ve ‘Kendi başına yapabileceğini bilmiyordum’ cümleleri karmaşık yapıda cümleler olup birden fazla zamanı içinde barındırmaktadır. Bu karmaşık cümleler akademik dilin temeli olup çocuklar bunun örnekleriyle okuldaki okuma derslerinde karşılaşmaktadırlar. Yapılan bir araştırmada araştırmacılar, çocukların hikaye anlatma yeteneklerinin kelime bilgisinin yanında okuma başarısını da geliştirdiğini öne sürdüler. Her gelir sınıfından ve dil geçmişinde aileler çocuklarıyla geçmiş ve gelecek hakkında konuşarak bir araştırma yapılıyor. Hikaye tarzında geçmiş ve gelecek hakkında konuşmanın  değerli bir araç olup fakir ve zengin çocuklar arasındaki kelime bilgisi uçurumunu kapatabileceğine inanıyorlar.

Peki yatakta masal okumaktan vazgeçmeli misiniz? Tabi ki hayır! Onlara kitap okumaya,onlarla konuşmaya devam edin. Bütün bu aktiviteler çocuğunuzun dil gelişimini ve okuma becerisiyle beraber okuldaki başarısını geliştirecektir.

Kaynak:

psychologytoday.com

ilginizi çekebilecek diğer yazılar:

Zihinsel gücünüzü artırmanızı sağlayacak 5 yöntem

Beyindeki bazı bağlantılar, pozitif davranışlarla ilişkili

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!