X

Bu tatilde denizi net görmek istiyorum diyenlere yol haritası

Yaz geldi ve çoktan birbirinden heyecanlı tatil planları ve valiz hazırlıkları başladı. Tatil demek, rahatlık demek, şıklık demek, keyif demek, nefes almak demek… Peki ya zorunluluklarımız? Almamız gerek bir dünya ilaç, gözlük kabı, lens kutu, lens solüsyonu… Kim istemez yanımızda taşıdığımız tek gözlük güneş gözlüğü olmasın… İyi bir tatil hazırlığı gibi tam özgür geçen, buğulanmamış gözlük camları, teki denizde kaybolmamış kontak lensleri olmayan bir tatili kim istemez…  Şimdi tatil öncesi tam özgürleşme zamanı!

Dünyagöz Hastaneler Grubu’nun doktorlarından Doç. Dr. Bozkurt Şener, kişiye özel lazer tedavileriyle tatilde gözlüksüz bir hayatın reçetesini paylaşıyor.

Dünyagöz Hastaneler Grubu, kişiye özel lazer tedavileriyle bizlere tatilde gözlüksüz bir hayat sunuyor.

Hastaların aklındaki en önemli soru

Doç. Dr. Bozkurt Şener; “Gözdeki kırma kusurlarının (miyop, hipermetrop, astigmat) tedavi edilmesinde kullanılan lazer teknolojilerinde her geçen gün yeni bir gelişme yaşanırken yeni nesil bıçaksız lazer teknolojisi olarak adlandırılan SMILE yönteminin uygulanmaya başlanması ile birlikte bir tedavi için hangi teknolojinin tercih edilmesi gerektiği, yeni ve eski teknolojinin nasıl ayırt edileceği, aradaki farkın ne olduğu gibi bir sürü soru gündeme gelmiştir. Yeni nesil lazer tedavilerinin dünyayı daha net göstermedeki başarıları tartışılmaz. Ancak hastalarımızın akıllarında lazer uygulamasıyla ilgili pek çok soru işareti bulunmaktadır. Akıllardaki en önemli soru işareti, hangi tedavi yönteminin en iyi olduğudur” dedi.

Doğru hastaya doğru tedavi yöntemi uygulanmalı

Göz Lazer tedavisinde kullanılan lazerler aynı prensiple çalışan ama farklı özellikte lazerlerdir. Kullanılan teknoloji her göz numarasına, gözün ölçümlerine ve hastanın gereksinimlerine göre değişir. Lazer tedavisi prensip olarak hemen her yaşta uygulanabilir olmasına rağmen gelişmiş cihazlara, teknolojiye ve bu teknolojiyi kullanan cerrahlara sahip merkezler her hastada ayrı bir plan uygulama şansına sahiptir. Tabi ki bunun sonucunda da daha başarılı ve hasta için daha tatminkâr olan sonuçlar elde edilir.

Bir hasta gözündeki numaranın tedavi edilmesini yani daha basit bir deyimle gözlükten kurtulmak istiyorsa başvurduğu sağlık merkezi hastaya seçenekler sunmalıdır. Bu seçenekleri anlatırken de en başarılı ve risk taşımayandan başlayarak neler yapılabileceğini anlatmalıdır.

Gözlük numarası ve yaşlara göre örnekler vererek anlatırsak;

Örnek 1:

20-40 yaş arası 2 ile 7 derece arası miyop hasta: Bu hastada lazer ilk seçenektir. Karar hangi lazer sisteminin uygulanması olmalıdır. Bugün için bu derecede hastalarda artık ilk seçenek SMILE lazer yöntemidir. Eğer bazı nedenlerden dolayı SMILE uygulanamıyorsa WAVEFRONT yönteminin türleri seçilmelidir (PTA, iLASIK vb.). Çok nadir durumlarda doktorun bazı nedenlerle yüzey lazer seçme olasılığı da vardır (LASEK, TRANSPTK ve PRK gibi).

Örnek 2: 

20-40 yaş arası 7 ile 9 derece arası miyop hasta: Bu hastada lazerde hemen hemen tek seçenek SMILE teknolojisidir. LASIK tekniğindeki flep hazırlığı olmadığı için bu numaralarda başarı şansı oldukça yüksektir. Korneası lazere uygun olmayan hastalarda Göz içi Lens yöntemi kullanılmalıdır. Lazerden bile daha eski olan bu yöntemde gözün diğer özellikleri uygunsa çok başarılı sonuçlar alınır. Uygun gözde deneyimli olan bir göz hekimi için 15-20 dakikalık ve iyi bir uygulama ile yüksek emniyet özellikleri olan bir yöntemdir.

Örnek 3:

20-40 yaş arası 10 derece ve daha yüksek miyop hasta: Bu hastada tek seçenek Göz içi Lens cerrahisidir. Göz özellikleri uygunsa çok başarılı ve ömür boyu kalıcı bir yöntemdir. Deneyimli bir cerrah için oldukça kolay ve hasta için problemsiz bir ameliyat şeklidir.

Örnek 4:

20-40 yaş arası 2-4 derece hipermetrop hasta: Bu hastada seçenek lasik olmalıdır. Smile tekniğinin hipermetrop bilgisayar yazılımı henüz tam sonuçlanmadığı için bu gözlere uygulanamaz. Tercihen femto lazer ile hazırlanan flep sonrası hipermetrop sonuçları daha başarılı olan bir excimer lazer ile tedavi yapılmalıdır. Hasta tedaviyi planladığı merkezden kullanılacak excimer lazerin hipermetrop sonuçları hakkında bilgi almalıdır.

Örnek 5:

20-40 yaş arası 5 derece ve daha yüksek hipermetrop hasta: Bu hastada lazer uygulanması çok uygun olmaz. Hiçbir şekilde lazer ile sıfır dereceye yakın bir sonuç elde edilemez. Belli şartlarda hasta bir miktar numara kalmasını kabul ederse lazer uygulanabilir. Tercih edilecek yöntem gözün yapısı uygunsa Göz içi Lens olmalıdır. Göz uygun değilse tedaviyi yapacak doktor ve hasta Göz içi Lens değişimi tekniği (bir tür katarakt ameliyatı) ile çok başarılı sonuç alabilirler. Bu konuda önemli olan hastanın beklentisi, yaşı, gözün ölçümleri ve doktor ve ekibinin bu konudaki deneyimleridir.

Tüm bu gruplar için hastanın gözünün özel bir hastalığı olmaması önemlidir. Örnek olarak şeker hastalığına bağlı göz içi kanamaları, sarı nokta hastalığı, gece körlüğü, göze zarar vermiş glokom vb. söylenebilir. Ayrıca hastanın bilinen önemli bir metabolik, romatizmal vb. hastalığı olmadığı da bilinmelidir.

40-45 yaş üzerindeki hastalara aynı dereceler için aynı lazer sistemleri uygulanabilir ancak unutulmaması gereken bu yaş grubunda artık yakın gözlüğü problemleri başlamıştır. Ve bir tedavi söz konusu olacaksa hem yakın hem de uzak görmenin düzeltilmesi daha doğru olur. Bu grup hasta için ideal tedavi yöntemi Göz içi Lens değişimidir. Kolaylaştırılmış bir katarakt ameliyatı şekli olan bu yöntem hastanın hem uzak hem de yakın gözlükten ömür boyu kurtulmasını sağlar.

Lazer teknolojisiyle göz tedavileri hakkındaki bu yazı Dünyagöz Hastaneler Grubu‘nun katkılarıyla hazırlanmıştır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale