X

Tarihi yapıların dokusu ve doğanın mucizeleri bir arada: Küçük, mütevazi ve büyüleyici ülke Siem Reap

Uzak doğu ülkeleri arasında adını yeni duyurmaya başlayan ve tarihi güzellikleriyle büyüleyen Siem Reap birkaç gün ayırıp zevkle gezebileceğin küçük ve ucuz bir yer.

Kamboçya’nın simgesi Angkor Wat Tapınağı

Siem Reap’a uğradığında tabi ki görmen gereken ilk yer ülkenin bayrağında yer alan ve dünyanın en büyük tapınağı olarak bilinen Kamboçya’nın simgesi “Angkor Wat Tapınağı”. Bu tapınağı ve etrafındaki diğer tarihi yerleri gezip zamanda yolculuk yapmak için bir gündüzünü ayır. Güzel bir gün geçirmek için yapman gereken en kritik hamle bir gün önceden seni gezdirecek tuktuk şoförüyle anlaşıp sabah erken saatlerde yola çıkmak. Böylece saat 11’den sonra kalabalıktan adım atamayacağın bu harika tapınağı sakinken gezip tadına varabilirsin.

Siem Reap’a uğradığında tabi ki görmen gereken ilk yer ülkenin bayrağında yer alan ve dünyanın en büyük tapınağı olarak bilinen Kamboçya’nın simgesi “Angkor Wat Tapınağı”.

12. yüzyılda o zamanların en büyük imparatorluklarından biri olan Khmer Krallığı tarafından inşa edilmiş olan bu yapı dünyanın en büyük tapınağı olarak biliniyor.

Zaten ağaçların arasında tuktukla ilerlerken uzaktan kendini gösterdiğinde bu yapıya kilitleneceksin; sanki zaman anlamını yitirmiş, zamanda yüzlerce yıl geriye, tapınağın en şaşalı zamanlarına gitmişsin, iki yanında ona eşlik eden palmiye ağaçları ve önündeki küçük gölle birlikte sana gövde gösterisi yapıyor. Tapınağın görkemine hayran bir şekilde gezerken detayları fark edip daha da etkilenmemek mümkün değil. Tapınağı çevreleyen duvarların her birinde o zamanların önemli olaylarını anlatan kabartmalar yer alıyor, bol bol savaş tasvirleri ve filler mevcut.

Tapınağı çevreleyen duvarların her birinde o zamanların önemli olaylarını anlatan kabartmalar yer alıyor, bol bol savaş tasvirleri ve filler mevcut.

Eğer Angkor Wat’ın büyüsünden kurtulamadıysan daha da masalsı halini görmek için burada gün doğumunu izlemek için bir plan yapabilirsin. Bunun için tuktuk şoförüyle seni ertesi sabah gün doğmadan çok önce Angkor Wat’a götürmesi için anlaşıp erkenden gidip önlerden yer kapmalısın. Sonrasında kendini Angkor Wat’ın kulelerinin arkasından doğan güneşin renklerine, gölün üstünde oluşturduğu renk geçişlerine bırakabilirsin.

Khmer Krallığı’nın başkenti Angkor Thom 

Tapınak gezine Khmer Krallığı’nın başkenti olan “Angkor Thom” ile devam edebilirsin. Angkor Wat’tan hemen sonra krallığın ana şehri olarak inşa edilen bu yapı birçok insana ev sahipliği yapmış. Fakat Angkor Thom tarihi şehrin tam göbeğinde yer alan Bayon tapınağı ile tanınıyor, çünkü bu tapınağın çok etkileyici bir mimarisi var. Bayon Tapınağı’nın 4 köşesi, 4 tarafı 4 farklı dev yüz heykelinden oluşan kulelerle çevrili. Yani koşup tapınağın tepe noktasına çıktığında mutluluk ve huzurla aydınlanmış dev yüzler tarafından etrafının çevrildiğini görüyorsun.

Bayon Tapınağı’nın 4 köşesi, 4 tarafı 4 farklı dev yüz heykelinden oluşan kulelerle çevrili.

Bir yapıdan diğerine koşturup o hiç tanık olmadığı zamanları hayal ederken yorgun düşüyor tabi insan. Angkor Wat etrafındaki koşturmanın arasında yol kenarlarındaki ağaçların altına kurulmuş standlarda mola verebilirsin. Taze meyveler, soğuk hindistan cevizi suyu gibi serinletici şeyleri bulabileceğin bu alanlarda bu coğrafyaya özgü özel pirinç kağıdına yapılmış resimler de çıkabilir karşına. Ya da fillerle ağaçların altında kısa bir tur atabilirsin.

Taze meyveler, soğuk hindistan cevizi suyu gibi serinletici şeyleri bulabileceğin bu alanlarda bu coğrafyaya özgü özel pirinç kağıdına yapılmış resimler de çıkabilir karşına.

Dev ağaçların sarıp sarmaladığı büyüleyici tapınak Ta Prohm

Siem Reap’ın tarihi köşelerini keşfetme gezisinde asla atlamaman gereken yer tabi ki “Ta Prohm”, yani Tomb Raider filminde gördüğün o inanılmaz tapınak. Ta Prom Tapınağı da bütün gün gezdiğin tapınakların zamanında inşa edilmiş, ama doğa bu tapınağa çok da hoşgörülü davranmamış, çünkü gittiğinde önüne çıkan manzara “dev ağaçlar tarafından yenip yutulmaya çalışılan bir yapı”dan başka bir şey değil! İnsanların doğayı nasıl katlettiğinin gittikçe daha çok farkına vardığımız bu zamanlarda o hep duyduğumuz “doğa öcünü alır” cümlesinin en büyük örneklerinden birine şahit oluyorsun şu an; Ağaç tapınağın bazı köşelerini kökleri arasına almış ve bu yapıların üzerinde yükselmiş; tapınağın ağaç dalları arasında kaybolmasından bahsetmiyorum, köklerin arasında kalan bir yapı ve üzerinde yükselen dev ağaçlar canlandırabilirsin gözünde.

Fotoğrafçı: Aran Chalermsaen

Bu yorgun günün sonunda şehre geri döndüğünde Kamboçya lezzetlerini denemek için “Lilypop”a uğra. Kamboçyalı Lily ile evlenip Siem Reap’a yerleşen bir Belçikalı tarafından işletilen bu aile mekânında her şey gözlerinin önünde taze taze hazırlanıyor. Bu samimi ve uygun fiyatlı restoranda, çok lezzetli ana yemekler öncesinde spring roll’u kesinlikle denemelisin.

Küçük bir şehir olan Siem Reap’ı keşfe çıktığında Pub Street isimli küçük caddeden başlayabilirsin. Bu cadde ve etrafındaki sokaklar Siem reap’ın kalbi. Buralar ve etrafında gezerken güzel dükkanlar, restoranlar, cafeler ve her şeyi bulabileceğin pazarları göreceksin. Kamboçyalıların daha yakından tanımak için bu pazarlara uğrayıp günlük hayatları hakkında bilgi sahibi olabilirsin.

“Psar Chas” ya da “The Old Market” ismiyle geçen Pazar şehrin tam göbeğinde ve her gün açık. Özellikle güneşin sıcağından kaçmak istediğin öğle saatlerinde bu üstü kapalı pazarda serinleyebilirsin. Pazarda taze meyve ve sebzelerin yanı sıra kızarmış böcekler, akrepler ve kurbağalar da yenmeye hazır bekliyorlar. Yerel halkın sabah erken saatlerde uğradığı bu pazarda kurutulmuş yiyecekler ve taze yerel baharatlar da var. Eğer bir “köri sever” isen burada her çeşidini bulman mümkün.

Old Market’in yanındaki nehrin diğer tarafında “King’s Road Market” ve “Art Market” isimli iki pazar daha mevcut.

Night Market isimli pazar adı üstünde akşamları ve geceleri açık oluyor. Şehirdeki diğer tüm dükkanlar kapalıyken buradan hediyelik eşya alışverişini yapabilir, açsan ayak üstü atıştırmalık bir şeyler bulabilirsin. Old Market’in yanındaki nehrin diğer tarafında ise “King’s Road Market” ve “Art Market” isimli iki pazar daha mevcut. Bu pazarlarda aradığın hediyelik eşyaları pazarlıkla uygun fiyatlara alabilirsin. Özellikle palmiye dallarından örülen çantalar ve hindistan cevizlerinin içinin boyanmasıyla yapılan renkli tabaklar gibi Kamboçya’yı hatırlatacak el yapımı eşyaları burada bulabilirsin.

Eğer el sanatlarına meraklıysan tüm gününü bu pazarlarda yeni şeyler keşfederek geçirebilirsin.

Eğer el sanatlarına meraklıysan tüm gününü bu pazarlarda yeni şeyler keşfederek geçirebilirsin. Akşam yemeğinde harika lezzetli şeyler denemek istiyorsan Genevie’s isimli restoranı denemelisin, rahatça yer bulabilmek için önceden rezervasyon yaptırmalısın. Lezzetli kokteyllerden birinin yanına Kamboçya’nın meşhur yemeklerinden loklak ya da amok sipariş et. Güzel bir ortam, iyi bir servis ve çok lezzetli bir yemekle günün yorgunluğunu atıp gece için enerji toplayabilirsin.

Siem Reap’ın gecelerinin ne kadar hareketli olduğunu görmek istersen Pub Street’e gitmelisin. Sokaktaki standlardan taze meyve sularıyla hazırlanan kokteyllerden bir tane alıp Pub Street ve etrafındaki sokakları gezebilirsin. Siem Reap’ın en meşhur mekanı Angkor What isimli barda şehirdeki diğer gençlerle buluşabilir eğlenceli bir gece geçirebilirsin.

Siem Reap’ta sakin bir gün geçirmek için nehir kenarında keyifli bir yürüyüşle etrafı keşfedebilirsin. Güne The Hive isimli cafede harika bir kahvaltı ile başlayabilir hemen sonrasında “Wat Preah Prom Rath” isimli Budist tapınağına uğrayabilirsin. Yeni bir yapı olan bu tapınağın mimarisi, özellikle de iç tasarımı ve tasarım için kullanılan renk seçimleri çok güzel. Nehir etrafında son zamanlarda açılmış Avrupai tarzda yerel yemekler yapan mekanları keşfedebilirsin. Sister Srey bunlardan bir tanesi, harika burgerler veya tatlılarından birini deneyebilir, Siem Reap’ta bulması zor olan hızlı internetinin tadını çıkarabilirsin.

Nehir etrafında son zamanlarda açılmış Avrupai tarzda yerel yemekler yapan mekanları keşfedebilirsin. Sister Srey bunlardan bir tanesi.

Bir diğer seçenek de açık havadaki bahçesinde güzel yerel lezzetleri deneyebileceğin “Peace Cafe”. Buradaki yiyecekler senin siparişin üzerine taze taze hazırlanıyor. O nedenle çok çok acıkmadan önce gitmek en iyisi. Eğer istersen buradaki yoga derslerinden birine de katılabilirsin.

Unutmadan belirtmekte fayda var;

  • Kamboçya’nın para birimi Riel olmasına rağmen turistik tüm yerler Doları tercih ediyor. Burada geçirdiğin sürede hiç para bozdurmadan alışveriş yapabilirsin.
  • Kamboçya uzakdoğudaki en ucuz ülkelerden birisi, Taze sıkılmış meyve suyu ya da bir porsiyon noodle’ı 1 Dolara alabilirsin. Hatta uzun bir gece eğlencesi sonrası enerjin tükendiyse bir motorun seni hosteline bırakması için ödeyeceğin ücret de pazarlıkla 1 Dolar kadar cüzi bir rakam olabilir.

İlginizi çekebilir: Bali’nin ortasında, dağların tepesinde, palmiye ağaçlarının arasında: UbudBali’ 

Yazarın diğer yazıları için tıklayın. Yazarın diğer yazıları için tıklayın. 

Gökçe Argun: Büyük küçük kaçamaklarla yeni yerler keşfetmekten daha güzel ne olabilir? Daha önce yürünmemiş sokakların, henüz tadılmamış yemeklerin heyecanı yaşanmalı diye çıktığım yollarda kuşlara özenip uçaktan atladığım, uzak bir köyde sessizce oturup iç sesini duymaya çalıştığım ya da okyanusa dalıp köpek balıklarını gözetlediğim anlar deneyimlerimin en vazgeçilmezleri. Bu hikayelerden etkilenip de yola düşenlerden biri neden sen olmayasın?

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale