X

Tarihe yön veren kadın Hypatia’nın cesaret dolu hikayesi

İçindeki yaratıcıyı uyandır.
Belki de asırlardır bekleneni sen yaratacaksın.
Yarattıklarını paylaşmakta cesur ol.
Bir mum gibi aydınlat etrafını.

Yaşadığı karanlık çağa bir güneş gibi doğan muhteşem bir kadının hikayesi bana bu sözleri düşündüren, bilimin ve aklın ışığının, Hypatia’nın hikayesi…

Düşüncenin ve aklın cinsiyeti olmadığını tüm dünyaya ispatlarcasına zekası, kişiliği ve düşünceleriyle tarihe yön veren bir kadın.

Hypatia, bilimi ve cesareti ile olduğu kadar zarafeti ve güzelliğiyle de ünlü olan filozof ve matematikçidir. Ondan şu şekilde bahsedilir: ‘’Platon’un ruhu ve Afrodit’in bedeninin bir araya gelmesi.’’

O, İskenderiye’de bir öğretmen, eğitmen ve bir filozof olarak aklın güzelliklerini öğretmiştir. Hypatia’nın en parlak zamanı, Arkadius’un hükümdarlık dönemine denk gelmektedir. Pek çok devlet adamı kendisinin öğrencisi olmuştur. Kendi muhteşem görünüşüne, pek de önem vermeyen Hypatia, bütün engellere ve baskılara rağmen, herkese, bir kadının tek başına dünyayı değiştirebileceğini göstermiştir. Nasıl mı?

Hypatia, anlamın peşindeydi ve hayatın gizemini çözmeye çalışıyordu. Onun temel düşüncesi yaşamın akla göre dizayn dilmesi ve sürdürülmesiydi. Yaşadığı dönemde, bir kadının İskenderiye’de insanlığa aklın umudunu sunması haberi bütün toplumlara ulaşmıştı. Bu, elbette onun başarısıydı ama her başarı gibi bununda düşmanları olacaktı. Çünkü, aklın muhteşemliği onu anlamayanlar için şeytani bir özellik, büyücülük ve sihirbazlık olarak görülüyordu. Ancak, kendi çağındaki kişileri bunun öyle olmadığına inandırmak çok zordu. Bu, o dönemde kendisi için çok tehlikeli anlamlar barındırıyordu. Tüm bunlara rağmen Hypatia düşündüğü şeyleri düşünmekten ve onları uygulamaktan vazgeçmedi.

Hyptaia’nın felsefesi düşüncenin cesarete de ihtiyacı olduğudur. Düşünmekten korkan insanın esareti, dünyadaki en büyük esarettir. Kendini korkuları içine hapseden bir insanı kurtaracak hiçbir şey yoktur Hypatia için. Ve o düşüncelerini dile getirmekte hep çok cesur oldu…

İşte her şey burada başlıyordu… Bir kadının düşünmesinin şeytanca bulan bir toplumun esareti.

Onların korkusu Hypatia’nın inançsız bir insan olması değildi. Bilimi ve aklı kullananın, hepsinden daha fazla cesareti olanın, gözleri hepsinden daha uzağı görenin, gerçekleri korkmadan açıklayanın, bilime olan inancı ve deneyimiyle konuşanın bir kadın olmasıydı.

‘Toplumsal linçlerin tohumu kör zihinlerce atılır.’

Hypatia, düşmanlarının yüreğine öyle bir korku salmıştı ki, günaha girme pahasına İncil’e sözler ekleyip bunları da tanrının sözleri diye insanlara empoze ettiler. Ve çoğunluk da buna inandı.

İncil’e eklenen sözler şunlardır:

‘’Kadın, sessizliği ve uysallığı öğrenmelidir. Kadının ne ders vermesine ne de erkeğin üzerinde yetki sahibi olmasına izin vermeyeceğim. Suskun olacak ve sessiz kalacaktır. Çünkü önce Adem sonra Havva yaratılmıştır’’

İnsanların bu sözlere inanması aslında korku esaretlerinin bir göstergesidir.

Kilise, Hypatia’nın ölüm fermanı ile birlikte yüzyıllarca süren bir suskunluk başlatmış oldu.

Korkusuzca İskenderiye’de kalan Hypatia bir etkinlikten eve dönerken öfkeli kalabalık tarafından zalimce saldırılıp, kiliseye götürüldü. Elbisesini soyup, midye kabuklarıyla lime lime edip, kırık çam parçalarıyla bedenini kestiler, uzuvlarını tek tek keserek parçalayıp halka açık bir yerde yaktılar. Ardından bilimle uğraşan tüm kadınları cadı kisvesi altında yakalayıp yakarak katletmeye başladılar. İşte ‘Cadı Avı’ denilen kıyım böyle başlamıştır.

Hypatia’nın öğütlerini düşüncelerini ve insanlığa olan katkılarını onu katledenlerin izinden gidenler yüzlerce yıl gizlemeye çalıştı ancak her şey bir çatlak bulup gün ışığına çıktı ve bizlere ulaştı…

Bu bilgiler ışığında, geleceğin kadınlarına, düşünmeleri, kendilerini, bedenlerini ve hayatı sevmeleri, doğa ile iç içe yaşamaları, değerlerini, özgürlüklerini ve yeteneklerini bilerek yaşamaları, yaratıcı yönlerini korkusuzca ortaya koymaları öğretilmeli… Dünyaya ihtiyacı olan değişimi getirecek işte bu bilgelik, cesaret ve yaratıcılık gücüdür. Ancak böyle, dünyanın ihtiyacı olan yeni yaşam modeli yaratılabilir ve sürdürülebilir.

Sizde kendi düşüncelerinizi dile getirmekten çekinmeyin çünkü birbirimize söyleyeceklerimize her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var. Eğer bir ağaç değilsek yürümenin, bir kaya değilsek düşünmenin ve bir hayvan değilsek üretmenin sorumluluğunu taşırız. Biz ne kadar durmak istesek de ayaklarımızın altında hiç durmadan akan bir dünya var. Hayat, kişinin kendi güçlerini keşfetmesidir. Daha ötelere gittikçe daha fazla bilgiye erişiriz ve gerçekliğin hikmetine ulaşırız.

İşte 8 Mart’ın, bugünün amacı tam da bunları vurgulamaya yönelik.

Kadınların, önemini ve gücünü vurgulamak zorunda kalmadığımız bir dünya dileğiyle…

İlginizi çekebilir: Kraliçe Arı Sendromu nedir: İş yaşamındaki kraliçe arıları tanıyor musunuz?

Pınar Ezici: Çukurova Üniversitesinde sosyal bilimler davranış alanında yönetim üzerine doktora yapmakta olan, Pınar Ezici, almış olduğu profesyonel koçluk eğitimi ile, koç ve mentor olarak bireylere, yöneticilere ve firmalara koçluk hizmeti veriyor. Bununla birlikte, eğitmen koç olarak, kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, yeni bakış açıları kazandıran bir vizyon ve perspektif gelişimi, değerlerine uygun yaşam kurmalarını ve yaşam amaçlarını bulmalarını sağlayan koçluk eğitimleri veriyor, Points of You yetkinliğinde koçluk ve kişisel gelişim atölyeleri düzenliyor ve gönüllü sosyal yardım projelerinde yer alıyor. Yönetim alanındaki eğitimi, uzmanlığı ve deneyimini birleştiren Pınar Ezici, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor ve kurum içi koçluk uygulamalarında görev alıyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale