X

Sürdürülebilirlik konusunda hangi noktadayız: Fashion Revolution’ın tüketici araştırması yayınlandı

Bugün dünyanın doğal kaynaklarını hiç olmadığı kadar hızlı biçimde tüketiyoruz. Sürdürülebilirlik de üretim ve tüketimin her alanında giderek önemli hâle geliyor. Moda söz konusu olduğunda da çevre dostu yöntemlerle tasarlanan, üretilen, dağıtılan ve kullanılan kıyafetler için kullanılıyor ve giderek daha çok tüketici bu konuda bilinç sahibi oluyor.

Moda endüstrisinde çalışan insanlar tarafından küresel bir hareket yaratmak amacıyla kurulan Fashion Revolution, günümüzün en önemli konularından biri olan sürdürülebilirliğin Avrupa’daki tüketicilerin satın alma kararlarını nasıl etkilediğini öğrenmek için 2020 yılında bir anket çalışması başlattı. Avrupa’daki en büyük beş pazarı oluşturan Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve İngiltere gibi ülkelerin dahil olduğu ve 16-75 yaş arası 5.000 kişiyle yapılan anket giysi, aksesuar ve ayakkabı alışverişi yaparken tüketicilerin sürdürülebilirliğe ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Sonuçlar ise son derece çarpıcı.

İlginizi çekebilir: Sürdürülebilir moda: Hem tarz sahibi olup hem çevreci kalabilmek

Tüketici bilinci her geçen yıl artıyor.

Geçmiş yıllara göre tüketiciler artık daha bilinçli. Birçok insan moda markalarının şeffaf olmaları gerektiği konusunda hemfikir. Büyük markaların üretimin ve tedariğin her aşamasında insan haklarına ve çevreye saygılı olmalarını istiyorlar.

Fashion Revolution’ın anketi de bunu doğruladı. Ankete katılan insanların %75’i, ünlü moda markalarının kıyafetlerini yapan çalışanların çalışma şartlarının iyileştirilmesi için daha fazlasını yapmaları gerektiğini kabul ediyor. Ayrıca katılımcıların %69’u kıyafetlerinin ne şekilde ve hangi şartlarda üretildiğini bilmek istediklerini söylüyor. Bu oran, 2018’de %59 olarak açıklanmıştı.

Tüketiciler, giysilerin sürdürülebilir bir şekilde üretilmesini sağlamada hükümetlerin sorumlulukları olduğu konusunda da aynı fikirdeler. Tüketicilerin %70’i daha doğa dostu bir üretim için hükümetlerin çeşitli yasalar çıkarması gerektiğini söylüyor. İnsanlar çevreye, hayvanlara, işçilere veya tüketicilere zarar vermeden yapılan kıyafetleri satın almak istiyorlar. Büyük giyim markalarının ve hükümetlerin bu konuda en büyük adımları atabilecek olduğu aşikar. Ancak her şey bununla bitmiyor, tüketicilerin tüketim alışkanlıkları da son derece önemli.

İlginizi çekebilir: Sürdürülebilirliğin gerçek anlamı: Çevre, ekonomi ve hayat üçgeninde denge kurmak

Kıyafetlerimizin ömrü birkaç yıl.

Her insanın gardrobu farklı genişlikte olabilir. Peki satın aldığımız bir kıyafeti kaç yıl boyunca giyiyoruz? Fashion Revolution’a göre insanların çoğu kıyafetlerini en az birkaç yıl giydiklerini söylüyor. Yine aynı oranda insan, artık giymedikleri giysileri kullanmaları için başkalarına veriyorlar. Bununla birlikte bir kıyafeti olması gerekenden daha uzun süre kullanmak için de pek adım atmıyoruz gibi görünüyor. Çok az insan daha uzun süre giymek için kıyafetlerini tamir ettiğini, bu sayede de yeni kıyafetler almaktan kaçındığını söylüyor.

Söz konusu yeni kıyafetler satın almak olduğunda ülkeden ülkeye büyük farklılıklar gözlemlenebiliyor. Örneğin, İtalyanların sadece %39’u kıyafetleriyle birkaç yıllık bir birliktelik yaşarken, İngilizlere geldiğimizde bu oran %71’e çıkıyor. Moda konusunda İtalya’nın ayrı bir ününün olması da, İtalyanların yeni kıyafetlere daha sık yönelmesinin bir nedeni olabilir.

Gençler modaya sandığımız kadar düşkün olmayabilir.

Modayı takip etmek hem para hem de emek istiyor. Yine de popülerlik sağlamak konusunda bir araç olabileceği için gençlerin moda konusunda daha istekli olacağını düşünebiliriz. Ancak Fashion Revolution araştırmasının sonuçları, 16-24 yaş arası kişilerin sadece %8’inin moda giysiler giymeye çalıştığını gösterdi. Tüm yaş grupları ele alındığında ise bu oran %4’e kadar düşüyor.

Pandemi döneminde giyim alışkanlıklarımız nasıl değişti?

Pandeminin birçok sektör gibi giyim sektörüne de etkileri büyük oldu. Fashion Revolution’ın araştırmasında son 12 ayı kapsayan sonuçlar gösterdi ki tüketiciler çevre dostu şekilde üretilen kıyafetler yerine indirimli kıyafetlere yönelmiş durumda. Katılımcıların yüzde 39’u indirimlerden yararlandıklarını söylerken sadece yüzde 19’u sürdürülebilirliği koruyan yollarla üretilmiş kıyafetleri tercih ettiklerini belirtiyor.

İlginizi çekebilir: Pandemi sürecinde tüketim alışkanlıkları nasıl değişti: Covid-19’un harcama davranışlarımız üzerindeki etkileri

Doğayı korumak tüketicilerin de elinde

Tüketiciler ünlü markaların üretimde çevre dostu olmalarını ve hükümetlerin de sürdürülebilirlik konusunda adımlar atmaları gerektiğini söylüyorlar. Ancak doğayı korumak ve karbon ayak izini azaltmak için herkesin yapabileceği şeyler var. Örneğin 30° veya daha düşük sıcaklıkta yıkama, giysilerimizin karbon ayak izini önemli ölçüde azaltabilir. Ancak ankete katılanların yarısından azı (yüzde 40’ı) bunu yapıyor. Kıyafetleri çok sık yıkamak da her yıkamada ortaya çıkan mikrofiberlerin denizleri daha fazla kirletmesine neden oluyor.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale