X

Sürdürülebilir sağlıklı beslenmeye başlamak için 10 küçük adım

Meyve ve sebzeler açısından zengin bir beslenmenin çeşitli kronik hastalık riskini azaltmak ve vücudunuzu sağlıklı tutmak gibi sayısız yararı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bununla birlikte sürdürülebilir bir yaşam için de sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek hem gezegen hem de beden sağlığınız için bir yatırımdır.

Sürdürülebilir bir yaşam için beslenmede büyük değişiklikler yapmak bazen çok zor görünse de radikal değişiklikler yapmak yerine, birkaç küçük değişiklikle başlamak daha iyi olabilir. Ve hepsi birden yerine tek bir şeyle başlamak muhtemelen daha kolay yönetilebilir.

Aşağıdaki adımların hepsine aynı anda beslenmenizde yer veremeyebilirsiniz, ancak zaman içinde bu değişiklikleri hayatınıza eklemek isteyebilirsiniz.

1. Yerken yavaşlayın

Yemek yeme hızınız, yemek porsiyonlarınızı ve kilo alma olasılığınızı artırır. Farklı yeme hızlarını karşılaştıran araştırmalar, hızlı yiyenlerin yavaş yiyenlere göre daha fazla yemek yeme olasılığı olduğuna ve vücut kitle indeksinin (BMI) daha yüksek olduğuna işaret ediyor.

İştahınız, ne kadar yediğiniz ve ne kadar doyduğunuz ghrelin/leptin gibi hormonlar tarafından kontrol edilir. Hormonlar, aç veya tok olup olmadığınızı beyninize bildirir. Ancak beyninizin bu mesajları alması yaklaşık 20 dakika sürer. Bu nedenle daha yavaş yemek, beyninize tok olduğunuzu algılaması için gereken zamanı verebilir.

Yavaş yemek ve daha fazla çiğnemek kilo kontrolüne de yardımcı olur. Bu nedenle sadece daha yavaş yemek değil, aynı zamanda daha fazla çiğnemek de daha az yemenize yardımcı olabilir.

2. Beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek seçin

Geleneksel rafine tahıl ekmeği yerine tam tahıllı ekmek tercih ederek beslenmenizi kolayca biraz daha sağlıklı hale getirebilirsiniz. Rafine tahıllar birçok sağlık sorunuyla ilişkilendirilmiştir. Öte yandan tam tahıllar, tip 2 diyabet, kalp hastalığı ve kanser riskinin azalması da dahil olmak üzere çeşitli sağlık yararlarıyla ilişkilendirilmiştir. Tam tahıllar ve bunlardan yapılan ekmek/fırın ürünleri aynı zamanda iyi bir lif, B vitaminleri, çinko, magnezyum ve manganez gibi vitamin ve mineral kaynağıdır.

3. Beslenmenize yoğurdu ekleyin

Öğünlerinizde ve gün içerisinde kendinizi aç hissettiğinizde iyi bir protein kaynağı yemek daha uzun süre tok hissetmenize yardımcı olabilir, bu da iştahınızı yönetmenize ve kilo vermek istiyorsanız kalori alımınızı azaltmanıza yardımcı olabilir. Fermente olması nedeniyle bağırsak florasını olumlu etkiler, yararlı bakterilerin üremesi için ortam sağlarken zararlı bakterileri de yok edebilir. Ev yapımı veya probiyotikli olanları tercih edebilir, tatlı istediğinizde içisine bal, pekmez veya meyve ekleyerek lezzetlendirebilirsiniz.

4. Kahvaltıda yumurta yiyin

Yumurta, yüksek kaliteli protein ve kolin gibi insanların genellikle yeterince almadığı birçok temel besin açısından zengindir. Özellikle sabah saatlerinde yenilmesi ile gün içindeki şeker dalgalanmalarını önleyebilir, tokluk hissini artırır. Böylece daha sonraki öğünlerde daha az kalori tüketmenize yardımcı olur. Kilo vermek istiyorsanız yumurtadan faydalanabilirsiniz.

Bir araştırmaya göre yumurta bazlı kahvaltı yemek, kahvaltı gevreğine göre açlık hissini ve günün ilerleyen saatlerinde tüketilen kalori miktarını azaltıyor.

Bu nedenle, mevcut kahvaltınızı yumurta ile değiştirmek, sağlığınız için büyük faydalar sağlayabilir.

5. Protein alımınızı artırın

Protein genellikle besinlerin kralı olarak anılır ve bazı süper güçlere sahip olduğu görülmektedir. Açlık ve tokluk hormonlarınızı etkileme kabiliyeti nedeniyle genellikle makro besinlerin en doyurucusu olarak kabul edilir.

Yapılan birçok çalışma, yüksek proteinli bir yemeğin, obezitesi olan kişilerde yüksek karbonhidratlı bir yemeğe göre açlık hormonu olan ghrelin düzeylerini daha fazla düşürdüğünü göstermektedir. Dahası protein içeriği yüksek beslenme, kas kütlesini korumanıza yardımcı olur ve ayrıca günlük yaktığınız kalori miktarını artırabilir. Zayıflama ve yaşlandıkça meydana gelebilecek kas kütlesi kaybını önlemek için de önemlidir.

Kilo vermeye çalışıyorsanız, her öğüne ve ara öğüne bir protein kaynağı eklemeyi hedefleyin. Daha uzun süre tok hissetmenize yardımcı olacak, iştahınızı kesecek ve fazla yemek yeme olasılığınızı azaltacaktır.

Karbon ayak izi de göz önünde bulundurulduğunda hayvansal protein kaynakları yerine bitkisel protein kaynakları olan kuru baklagilller, fındık, badem, ceviz tercih edebilirsiniz.

6. Yeterince su için

Yeterince su içmek sağlığınız için çok önemlidir. Birçok çalışma, suyun kilo kaybını artırabileceğini, kiloyu korumayı destekleyebileceğini ve hatta her gün yaktığınız kalori miktarını biraz artırabileceğini göstermiştir. Araştırmalar ayrıca yemeklerden önce su içmenin sonraki öğünde iştahınızı ve yiyecek alımınızı azaltabileceğini gösteriyor. Bununla birlikte en önemli şey gazlı ve şekerli içecekler yerine su içmektir. Bu, şeker ve kalori alımınızı önemli ölçüde azaltabilir.

7. Izgara yapmak veya kızartmak yerine fırınlayın veya kendi suyunda pişirin

Yemeğinizi hazırlama şekliniz, yemeğin sağlığınız üzerindeki etkilerini büyük ölçüde değiştirebilir. Izgara, kavurma ve derin yağda kızartma yemek hazırlamanın popüler yöntemleridir. Bununla birlikte bu tip pişirme yöntemleri sırasında, potansiyel olarak toksik olan polisiklik aromatik hidrokarbonlar, gelişmiş glikasyon son ürünleri, heterosiklik aminler gibi bileşikler oluşur. Bu bileşiklerin tümü kanser ve kalp hastalığı başta olmak üzere birçok hastalık ile ilişkilidir.

Basınçlı (düdüklü tencerede), haşlama, kendi suyunda, fırında gibi sağlıklı pişirme yöntemleri bu zararlı bileşiklerin oluşumunu desteklemez ve yemeğinizi daha sağlıklı hale getirebilir.

8. Omega-3 ve D vitamini takviyesi alın

Dünya çapında yaklaşık 1 milyar insan D vitamini eksikliği yaşıyor. D vitamini, kemik sağlığı ve bağışıklık sisteminizin düzgün çalışması için çok önemli olan, yağda çözünen bir vitamindir. Aslında, vücudunuzdaki her hücrenin D vitamini için bir reseptörü vardır. D vitamini çok az gıdada bulunur, yağlı deniz ürünleri genellikle en yüksek miktarları içerir.

Omega-3 yağ asitleri, yağlı deniz ürünlerinde bulunan ve yaygın olarak eksik alınan başka bir besindir. Bunların vücutta inflamasyonu azaltmak, kalp sağlığını korumak gibi birçok önemli rolü vardır.

Batı diyeti, genellikle inflamasyonu artıran ve birçok kronik hastalıkla bağlantılı olan omega-6 yağ asitlerini çokça barındırır. Omega-3’ler bu iltihapla savaşmaya yardımcı olur ve vücudunuzu daha dengeli bir durumda tutar.

Düzenli olarak yağlı deniz ürünleri yemiyorsanız destek olarak almayı düşünmelisiniz. Omega-3’ler ve D vitamini çoğu takviyede birlikte bulunabilir.

9. Alışveriş öncesi liste hazırlayın

Market alışverişine gittiğinizde uygulamanız gereken iki önemli strateji vardır: Alışveriş listenizi önceden yapın ve markete aç gitmeyin.

Tam olarak neye ihtiyacınız olduğunu bilmemek anlık satın alma için yer açarken, açlık, alışveriş sepetinize daha da kalorili gıdaları atmanıza neden olabilir.

Bu yüzden en iyi strateji önceden plan yapmak ve neye ihtiyacınız olduğunu önceden yazmaktır. Listenize bağlı kalarak daha sağlıklı ürünler satın almakla kalmayacak, aynı zamanda paradan da tasarruf edeceksiniz.

10. Favori fast food restoranınızı değiştirin

Dışarıda yemek yemek illa sağlıksız yiyecekler yemek anlamına gelmek zorunda değil. En sevdiğiniz fast food restoranı yerine daha sağlıklı seçeneklere sahip bir restorana giderek sağlıklı bir yemek yiyebilirsiniz.

Son dönemlerde sürdürülebilir yaşam adına birçok fast food restoranı da menülerinde revizyon yaptı. Eğer fast food restoranlarından vazgeçemiyorsanız menülerinde kötünün iyisini seçerek daha az zararlı olanlara yönelebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Karbonhidrat isteğinin önüne nasıl geçilir: Uygulaması kolay 7 öneri

Diyetisyen Müge Bozok: 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarı ile mezun oldu. Türkiye’nin ilk Tıp Merkezi İntermed’de kariyerine başladı, bu merkezde çeşitli branşlarda doktorlar ile hastalıklarda beslenme tedavisi, sağlıklı beslenme, obezite tedavisi, adölesan çağı beslenme eğitimleri, hamile ve emzirme döneminde beslenme gibi birçok alanda çalıştı. 2011 - 2017 yılları arasında Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun kurucusu olduğu Yaşasın Hayat! Kliniğinde mesleğine devam etti. Diyetisyenlik mesleğinin yanı sıra sağlıklı yaşamın yapıtaşları olan beslenmenin ve egzersizin vazgeçilmez olduğunu düşünerek, uluslararası çeşitli eğitimlerden geçerek profesyonel olarak pilates eğitmeni oldu. 4 senelik profesyonel pilates eğitmenliğinin yanı sıra çok sevdiği yoga seanslarının ileri seviyesine giderek çeşitli yoga eğitimlerinde katılıp “Yoga Alliance” sertifikasını almaya hak kazandı. 2017 yılında ise mesleki bilgi ve tecrübesiyle danışanlarına ve öğrencilerine daha kapsamlı hizmet verebilmek için “Revita” isimli kendi beslenme danışmanlık ve pilates - yoga stüdyosu yaşam merkezini kurmuştur.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale