X

Sürdürülebilir beden ve sağlık anlayışı

Her şeyi daha hızlı tüketmeye alıştığımız bugünlerde, etkilendiğimiz en önemli konulardan biri de sağlık. Sosyal medya ve internetten kolay bilgi erişimi sayesinde hepimiz bir şekilde sağlık hakkında bilgilenmeye çalışıyoruz. Özellikle de pandemi sonrası sağlık konusu pek çoğumuzda travmatik deneyimleri de beraberinde getirdi. Sosyal medyanın en önemli pazarlama aracı haline gelmesi de bir yandan onu tehlikeli hale getiriyor.

Sağlık kuruluşları, sağlık sektörüne yönelik markalar, pek çok kendini marka olarak kullanan bireyler için de bir vitrin görevi görmekte sosyal medya. Her ne kadar burada doğru bilgi paylaşımı yapan kişi ve kuruluşlar olsa da bir o kadar sadece bireysel tecrübeleri üzerinden ve yeterli kanıt ve bilimsel dayanağı olmadan kendi bakış açısı ve felsefesi üzerine bilgiler de karşımıza çıkmaktadır.

Aynı zamanda sadece pazarlama ve maddi beklentilerle de yine pek çok yanlış bilgilerde bulunmaktadır. Başka bir alanda bu durumlar belki bu kadar tehlike arz etmese de insan sağlığı üzerine olan her türlü yetersiz bilgilendirmenin büyük olumsuzluklar yaratabileceğini gözden kaçırmamız lazım. Paylaşım yapan kişi ve kuruluşlar her kim olursa olsun her bireyin beden işleyişi parmak izi gibi bireye özeldir ve özel değerlendirilmelidir.

Dolayısıyla sosyal medya üzerinde gördüğümüz her beslenme, hareket veya mental sağlık gibi konulardaki paylaşımlar da bireye özgü olmalıdır. Burada her bireyin kendi beden farkındalığını düşünerek ve gözlemleyerek aynı zamanda uzmanlara danışarak uygulamaları değerlendirmesi önemli. Bilimde kanıtlar hiyerarşisi kavramını duymayanlarınız varsa araştırmanızı tavsiye ederim. Konuyu ve bilgilerin geçerliliğini daha iyi anlamanızı sağlayacaktır. Her yapılan araştırma, yeterli gözlem ve kanıtlara sahip olmayabilir. Dolayısıyla çok inandığınız bir bilgi sizin bedeniniz için uygun olmayabilir. Kendi alanım içerisine dönecek olursak ben sizlere bugün 3 farklı kavram üzerinde ilerlemek istiyorum:

1. Hareket nedir?

Bir plan ya da belirli bir amaç olmadan yapılan yürümek, koşmak, el kol hareketleri gibi vücudun pozisyonunu değiştirmeleri içerir.

2. Egzersiz nedir?

Belirli bir amacı (örneğin, kilo vermek, kasları güçlendirmek, kardiyovasküler sağlığı geliştirmek) olan, düzenli ve tekrarlı hareketlerden oluşur. Egzersiz, genellikle daha yapılandırılmış ve planlıdır. Örneğin, haftada 3 kez koşmak, yoga yapmak ya da ağırlık kaldırmak egzersiz olarak kabul edilir.

3. Antrenman nedir?

Daha spesifik hedeflere (spor performansını artırmak, belirli bir yarışmaya hazırlanmak gibi) ulaşmak için tasarlanmış, uzun vadeli ve sistematik bir programdır. Antrenman, belirli egzersizlerin, dinlenme sürelerinin ve yoğunluğun dikkatlice planlandığı bir süreçtir. Sporcuların performanslarını geliştirmek amacıyla yaptığı planlı programlar, antrenman kapsamında değerlendirilir.

Özetlersek, hareket en genel egzersiz daha planlı, belirli amaçlar, antrenman ise belirli bir hedefe yönelik uzun süreli, düzenli egzersizler kombinasyonudur.

Bunların hepsini yapmak bizim sağlığımız için çok değerli olsa da bugün üzerimizde oluşan çok iyi bir fiziksel görüntüye sahip olma, kilo vermeden spor yapma, hep pozitif olmaya çalış, herhangi bir sakatlık veya fiziksel travman varsa hareket etme, çok sağlıklı beslenme adı altında saçma programlarla oluşan duygusal ve yeme bozuklukları problemleri vb. birçok negatif ve korku tetikleyici yaklaşım yüzünden fiziksel ve zihinsel olarak ilk ve en büyük kümeden uzaklaşıyoruz. O da HAREKET ETMEK.

Kendimizi kimseyle kıyaslamadan ve yarış haline sokmadan önce hareket kısmını hayatınızın her yerine eklemeye çalışın. Eve daha kısa yoldan gitmek yerine bazen daha uzun yolu yürüyün, gün içi belli aralıklarla oturduğunuz yerden kalkın, oturduğunuz yerde el kol ve bacak pozisyonlarınızın yerini değiştirin, asansör yerine belki en azından bir kat da olsa merdiven çıkın.

İlk başta kısa yürüyüşlerle başlayın. Hareketi artırın, bakın bedeniniz düzenli olarak yaptığınızda zihinsel ve fiziksel nasıl yanıtlar verecek. Geçen hafta sinir sistemi ve yürüyüş yazımda sadece yürüyüşün bile çok büyük etkilerinden bahsettim, bir göz gezdirebilirsiniz. Daha sonrasında sürdürülebilir size uygun bir egzersiz programı hayatınıza ekleyin beraberinde sürdürülebilir ve keyif aldığınız bir beslenme alışkanlığı edinmeyi sağlayın. Kimse sizin bedeninizle aynı fiziksel ve zihinsel koşullara ya da hayat şartlarına sahip değil. O yüzden her gördüğünüz tavsiyeyi kalabalığa ve statüye veya vitrine göre değil; kendi bedeninize, bilime ve sürdürülebilirliğe göre belirleyin. Yolunuza sağlıkla dönmesi dileğiyle…

İlginizi çekebilir: Sinir sistemi ve yürüyüş arasındaki ilişki

Mert Bağ: Merhabalar, ben Mert Bağ. Erken yaşlarda ilk olarak voleybol branşını hayatıma kattıktan sonra basketbolla tanıştım ve uzun yıllar basketbol ve voleybol branşlarında çeşitli takımlarda oynadım. 2012 yılında aktif sporculuk hayatımı bırakarak, Marmara Üniversitesi Spor Yöneticiliği bölümünü bitirdim. Üniversitedeyken pazarlama, iletişim ve psikoloji alanlarında daha çok uzmanlaşmaya çalıştım ve birçok farklı spor branşını da tecrübe etme şansı buldum. Kısa bir süre spor pazarlaması alanında çalıştıktan sonra, 2017 yılından itibaren insan bedeni üzerine egzersiz, nefes, fiziksel ve zihinsel beden travmaları gibi alanlarda yurt içinden ve yurt dışından eğitimler alarak bu alanlarda çalışmaya ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Kendi bedensel travmalarımı çözmek adına çıktığım bu yolculukta çok fazla farklı keşiflerin içerisinden geçtim ve insanı anlamaya dair her bilimsel alanın içerisinde dolanmaya çalışıyorum. O yüzden burada yazmaya, sizlerle paylaşmaya çalışacağım şeylerde kendi geçtiğim yollardan, bu yolda karşılaştığım farklı öğrencilerim ve danışanlarımla tecrübe ettiğimiz deneyimlerden, araştırmış olduğum farklı konulardan bahsetmek olacak. Bir gün psikoloji ile ilgili bir yazıya denk gelmişken, bir sonraki yazıda egzersiz, bir sonrakinde biyolojiden, bir başka yazıda nefesten bahsetmiş olabilirim sizlere, insanın işleyişi ve bağlantılı olduğu veya yoldayken karşılaşmış olduğum ne varsa bütün bu deneyimleri sizlerle paylaşacağım. Bu uzun ince karışık bir adamın insanı, işleyişi ve evreni keşfetmek adına çıkmış olduğu bir serüven, bu serüvenin içerisinde durağımız şu anda burası. Burada olmaktan umarım siz de keyif alırsınız.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale