X

Suda ruh-beden-zihin tedavisi

Bir madde düşünün hem şifa, huzur, dinginlik ve hayat versin, hem de aşka, zamana hayata benzesin. Üstüne üstülük içinde iken eğlenelim, güçlenelim, zayıflayalım, rahatlayalım, dışındayken seyretmeye doyamayalım, huzur bulalım… İşte su böylesine inanılmaz çok yönlü bir maddedir.

Suyu içmesi ayrı şifa kaynağı iken, içinde olmak ayrı bir şifa kaynağıdır.  Suyun çok farklı açılardan canlılara sağlık, enerji, huzur ve şifa vermesi gücünün büyüklüğünün de bir ispatıdır.

Şimdiye kadar suyun içildiğinde nasıl bir şifa kaynağı olduğundan bahsettik. İstedim ki biraz da suyun içindeyken de nasıl faydalı olduğundan bahsedelim. Farklı isimler ve yöntemler ile bilinen su terapisi, rahatlama, egzersiz, fiziksel rehabilitasyon ve tedavi gibi amaçlar için kullanılır.

Tedavi amaçlı su kullanımı

Suyu şifa için kullanmanın tarihi Roma imparatorluğuna kadar dayanır. Bu dönemlerde soyluların banyolarında mineralli su havuzları bulunurmuş ve amaçları daha çok rahatsızlıkları hafifletmekmiş. Günümüzde ise su terapileri tamamen farklı amaçlar için kullanılmaktadır. Su terapisi akışkan bir ortamda tedavisel egzersizlerin uygulamalarıdır. Su sayesinde hastalar, karada yapamayacakları veya yaptıklarında ağrılı olacak egzersizleri rahatlıkla yapabilmektedir.

Su, yer çekiminin minimum olduğu ve batmadığımız tek ortamdır. Su sayesinde insanlar tedavi amaçlı hareketlerini daha rahat yapabilirler.

Su ortamı ağırlıksız veya kısmi ağırlık ile çalışmaya izin verir. Düşey pozisyondaki hareketler traksiyonu (bağlar arasındaki boşluğu arttırırken gerilimi azaltır), beden farkındalığını, duruş kontrolünü ve hareket kalıplarını destekler. Su tedavisinin diğer bir faydası ise, sadece incinmiş bölgenin değil, tüm vücudun kullanılıyor olmasıdır.

Su tedavileri fiziksel-zihinsel-ruhsal tedavi amaçlı kullanılabilir. Nörolojik bozukluklar, omurga ağrıları, kas ağrıları, ortopedik rehabilitasyon, pediatrik rahatsızlıklar ve basınç ülseri gibi alanlarda kullanılabildiği gibi rahatlama, stres kontrolü, enerji blokajlarının açılması gibi için de uygulanmaktadır.

Tipik bir su terapisi, hastanın tedavisini sıcak terapi havuzu içerisinde görme şekli olarak da tanımlanabilir. Bu tedavilerde çeşitli teknikler kullanarak vücudunuzun suda farklı hareketleri yapabilmesini sağlayabilirsiniz

Suda tedavi ve bedensel çalıştırma teknikleri
  • Su Meditasyonu: Suda meditasyon yaparken fondaki hafif müzik sayesinde stres altındaki organlarınızın rahatladığını hissedersiniz.
  • Şifa Dansı: Hareket etmenin şifa gücü olarak da tanımlanan şifa dansı 1993 yılında Alexander George tarafından geliştirilmiştir. Çeşitli teknikler ile dansın birleştiği ve sıcak suda yapılan bu dans, hidrodinamik dalgalar ve spiraller kadar daire, “8” şekli uygulamaları ile tüm vücudun serbest bırakılması ve tekrar enerji kazanmasıyla bloke olmuş enerjilerin açılmasını sağlar.
  • Ai Chi: Nefes tekniklerinin ve ileri direnç çalışmalarının sayesinde vücudun rahatlaması ve güçlenmesi esasına dayanır.
  • Suda Koşu (Aqua Running-aquajogging): Bir su sporudur. Yüzmenin aksine, su koşucusu suda dik pozisyonda hareket eder. Genellikle havuzda yapılan bu spor Amerika’da kullanılan operasyon öncesi ve sonrası bir egzersizidir. Bu egzersizin yaşlı ve kilolu insanlara, eklemlere düşük baskı uygulaması ve suyun direncinin yüksek etkisinden dolayı uygun olduğu kanıtlanmıştır. Bu kombinasyon sayesinde kas ve eklem ağrıları önlenmiş olur.
  • Watsu: Watsu derin rahatlama ve pasif su terapisi yapan bir su egzersiz formudur. Watsu, boy seviyesine kadar sıcak su dolu havuzda, pratisyen veya terapist yardımıyla dikkatli bir şekilde hareketlerin, gerilmelerin ve masajların yapıldığı bir su terapisi türüdür.
Diğer teknikler ise:

Tüm teknikler eğitim almış, konusunda uzman terapistler ve pratisyenler tarafından uygulanmaktadır.

Türkiye’deki kaplıcalar

Türkiye’de su içerisinde tedavi edilme yöntemleri gelişmemiş olmasına karşın kaplıca ve spa kullanımı son derece yaygındır. Kültürümüzün bir parçası olan Türk hamamında keselenme, kaplıcalara gelen sıcak ve şifalı termal sularda yüzmek son yoğun ilgi gören bir sağlık turizmidir. Suyun rahatlatma ve arındırma etkisi ağırlıklı olarak kullanılır.

Dünyadaki örnekleri kadar tedavi amaçlı kullanım alanı olmasa da Türkiye termal şifalı su kaynakları nedeni ile sağlık turizminin gözde ülkeleri arasındadır.

Avrasya, Afrika ve Arap levhalarının karşılaşma alanında bulunan Anadolu Levhası kırıklarla (fay) kaplıdır. Türkiye’de üç ana fay kuşağı yer alır: Kuzey Anadolu fayı, Doğu Anadolu fayıBatı Anadolu Fayı. Bu nedenle Anadolu kaplıca, ılıca ve maden suları açısından zengindir. Türkiye’de 500’ünün şifalı olduğu bilinen, 1300’den fazla sıcak yeraltı suyu kaynağı bulunur.

Anadolu’da eski çağlardan itibaren sıcak sulardan yararlanılır. Bazı yerleşmeler termal kaynakların kenarına kurulmuştur: Hierapolis antik kenti Pamukkale‘nin yakılarında termal kaynaklara bağlı kurulmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarında kaplıcalar üzerinde bilimsel bakış açısıyla çalışılmıştır. BursaHierapolis antik kenti Pamukkale‘ ve Armutlu (Yalova) kaplıcaları modernize edilerek düzenlenmiştir.

Türkiye termal kaynak bakımından Avrupa’da birinci, dünyada yedinci sırada yer alır. Türkiye’de 46 ilde 190 kaplıca bulunur. Yerli termal turistlerin çoğunluğu Marmara (%43,8) ve Ege (%26,6) bölgelerindendir. Termal turizm özellikle kırsaldaki küçük ilçelerin gelişimine önemli katkı yapar.

Oya Milli Sülün: Sulak bir ülke olan Hollanda'da doğup, büyümeme rağmen, kendimi bildim bileli bir bardak su içmez, üniversite yıllarında okurken de içme suyu ile ilgili hiçbir çalışma yapmak istemezken, yaşam beni "canlı su" uzmanı yaparak hayatın ne kadar ironik olduğunu kanıtladı. Ben de hayatın bana verdiği cevaba karşılık, suyun bilinmeyenlerinde önce bir güzel kayboldum sonra da kendimi de bulup çıktım… Siz de su deyip geçmeyin, çünkü SU: aşktır, sanattır, sevgidir, barıştır, bununla birlikte aynı zamanda şifadır, enerjidir, yakıttır, güçtür, bazen de afettir, seldir, çığdır...

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale