X

Su orucu (water fasting) ile kilo vermek sağlıklı mı?

Son yıllarda birçok diyet şekli popüler oldu. Kilo fazlalığından muzdarip insanlar özellikle kısa sürelerde fazla kilo verme isteği içinde oluyorlar. Bu her ne kadar sağlıksız olsa ve kalıcı kilo kontrolü sağlamasa bile; kilo fazlası problemi yaşayan insanların bu konudan bıkkınlık halini göz önünde bulundurduğumuzda psikolojik olarak empati yapabilmek mümkün.

Nisan ayı yazımda OMAD (One Meal A Day) tek öğün beslenme biçiminden bahsetmiştim. Ramazan ayına denk gelmesi nedeni ile o ay için deneyebileceğiniz uygun kilo verme yöntemlerinden biriydi. Tabii ki her bünye eşsiz ve kişiye özel olduğundan her diyet veya beslenme biçimi herkeste aynı sonuçlar vermiyor. Yıllardır sürdürülebilir sağlıklı yaşam ve beslenme konusunda danışanlarıma koçluk yapıyor; onların fazla kilolarını kalıcı bir şekilde vermeleri için hem mental hem de ruhsal destek sağlıyorum. Yıllar içinde binlerce danışanımın hikayesine bakarak söyleyebileceğim en önemli şeylerden biri; kilolarınızdan sağlıklı bir şekilde kurtulmak ve kalıcı kilo kontrolü sağlamak için belli bir süre ve bu süre içerisinde de çeşitli beslenme biçimleri denemeniz gerekiyor.

Bu yazımda; size uygun olup olmayacağını deneyebileceğiniz, muhakkak kilo verdiren ancak bunun yanında bağırsak temizliği sağlayan, organları dinlendiren, tam bir arınma (detoks değil) uygulamasından bahsedeceğim.

Su orucuna diyet veya detoks demiyoruz çünkü bu ta insanlık tarihinin başına Hipokrat’a kadar dayanan, İslam dininde de yeri olan (Tıp alimi İbn Sina tarafından önerilen) bir süre yapılan bir “beslenme molası”.

Su orucunun minimum süresi 5, maksimum süresi 10 gün olmalı diye öneriyor sağlıkçılar. Vücudun yağ yakımından tutun, zararlı (kanserojen) hücrelerin yok olmasına, tam bir bağırsak temizliğine, cilt sağlığına kadar birçok faydası var.

Bu uygulamanın nasıl yapıldığını, kimlere uygun kimlere uygun olmadığını, sonucunda neler yaşayacağınızı sizlere daha iyi aktarabilmek için su orucunu yıllardır yapan Yoga Eğitmeni ve Reiki Uygulayıcısı Çağrı Nakipoğlu ile yaptığım röportajı sizlerle paylaşıyorum.

GB: Su Orucunu kaç yıldır ve ne sıklıkla yapıyorsunuz; ilk kez deneyecekleri neler bekliyor?

ÇN: 4 yıldır ve yılda 2 kez yapıyorum. İlk kez deneyecekler için öncelikle bağırsaklarınızı iyice temizlemeniz gerekiyor. Burada kesinlikle ilaç kullanımı önermiyorum. Oruca başlamadan bir veya iki gün öncesinden yumuşak ve sıvı gıda ile beslenerek, tuzlu su içerek bağırsaklarınızı tamamen boşaltmanız mümkün.

Ben 7-10 gün arasında su orucu yapıyorum. Bu, iş ve tatil dönemlerine bağlı olarak değişiyor. Genellikle tatil dönemlerinde yapmak daha uygun olabiliyor.

Psikolojik hazırlığınızı kendinize göre yapmanız gerekiyor. İlk gün sıvı beslenme oluyor, midenizi kapatıyorsunuz. Bağırsaklar boşalınca zaten mide beyine  “Ben açım” komutu vermeyi kesiyor. 48 saat hiçbir şey yemeden devam ettiğinizde vücut tamamen içeriden beslenmeye başlıyor.

İlk yapacaklar için ilk 48 saat zor geçebilir. Sinirlik hali, pişmanlık, motivasyon düşüklüğü gibi duyguların ortaya çıkması normal. 48 saat boyunca, vücut daha önce hiç alışık olmadığı için mental olarak da yavaşlamaya başlıyor. 48 saat dayanabildikten sonra, 49. saatin başında koşuya çıkabilecek kadar enerjik olduğunuzu göreceksiniz:) İlk 48 saat kilit nokta.

Burada amaç kilo vermek değil (ancak ciddi kilo veriyorsunuz), vücudu tabiri caizse “kirden” arındırmak, organları temizlemek, bağırsakları temizlemek, mideyi dinlendirmek, vücuda reset atmak.

İlk kez deneyecekler için 48 saatin daha rahat geçmesi için tavsiyem; uyanık olduğunuz ve uykuda olduğunuz zamanları iyi ayarlamak. Örneğin ilk açlığın geleceği zamanda uykuya geçiş saatiniz olursa 8 saatiniz uykuda geçecektir. Uyandığınızda o gün bir şekilde geçecek ve 24. Saatte ikinci açlık dalgası geldiğinde yeniden uykuya geçmiş olacaksınız. Bu şekilde iki gün erken uyuyarak 16-18 saati uykuda geçirir vaziyette süreci daha katlanabilir kılmanız mümkün.

İlk su orucu denemenizden sonra ikinci deneyiminizde artık vücut bunu daha önceden yaptığı ve öğrendiği için ilk 48 saatte zorlanmayacak ve kolaylıkla uygulayabileceksiniz.

GB: Su orucu esnasında sıvı olarak neler tüketiliyor, neler yasak?

ÇN: Tüm katı gıdalar yasak. Süreç içerisinde bol su tüketmeniz lazım adı üzerine “Su orucu”:) vücut besin alamadığından kesinlikle susuz kalmamalı. Çay, kahve tüketenler, sebze suları, çorba tüketenler de var ancak ben su dışında hiçbir şey tüketmiyorum. Kişi kendi bünyesi ve tercihleri doğrultusunda sıvı tüketebilir (şekersiz ve tuzsuz).

Vücut 300 kalorinin üzerine çıktığında açlığı öğrendiği ve yeniden gıda beklediği için bu süreçte kalorisi yüksek olmayan sıvılar tüketmek süreci kolay geçirmenizi ve daha sağlıklı sonuçlar almanızı sağlayacaktır.

GB: Su orucunun vücuda faydaları nedir?

ÇN: Vücutta candida mantarı varsa bunu yok edebiliyor (karbonhidrat alımı durduğundan), tamamen bağırsak temizliği sağlıyor çünkü süreç öncesinde bağırsaklarınızı boşaltıyor ve su orucu süresince hiç dışkılama yapmıyorsunuz. Vücutta gizli kanser hücreleri var ise bunların ölümü gerçekleşiyor, zararlı hücreler vücut tarafından adeta yeniyor, yağ yakımı gerçekleşiyor:)

GB: Sürecin sonunda normal beslenmeye nasıl geçilmeli ve neler yemeli?

ÇN: Su orucu bitiminin ertesi bir kaç günü et yememek, karbonhidrat ve şeker alımını düşük seviyelerde tutmak gerekiyor. Hafif yumuşak gıdalar içeren bir kahvaltı ile başlamak en doğrusu. Bağırsaklarınız bir kaç gün yine çalışmayabilir; endişelenmeyin, ardından normal düzene girecektir.

GB: Su orucu minimum kaç gün maksimum kaç gün yapılmalı? Kimler yapmamalı?

ÇN: Vücut 48 saat sonra aktive olduğundan minimum 5, maksimum 10 gün öneriliyor. Ben 9-10 gün civarında yapıyorum çünkü yıllardır yaptığım için vücudum buna alışık. İlk başlayanlar için uzun süreler önermiyoruz. Sürecin psikolojik kısmı ön hazırlık için çok önemli. Süreyi uzatmaya başladığınızda bu kez vücutta kas erimeleri, vitamin ve mineral kayıpları başlar bu da su orucunun size faydalı değil zararlı bir hale gelmesine neden olur; bu yüzden makul sürelere uymak çok önemli.

Hamileler, emziren anneler, şeker/kalp/tiroid hastaları veya herhangi bir dahiliye hastalığı bulunan kişiler, migren, vertigo hastaları, tansiyon düşüklüğü problemi yaşayanların, ergenlik çağındaki gençlerin yapmaması öneriliyor. Her ne olursa olsun tüm sağlık değerleriniz normal olsa ve kendinizi buna hazır hissetseniz bile yine de doktorunuza veya bir uzmana danışıp bu yola adım atmanız en sağlıklısı olur.

GB: Sizin su orucunu uzun yıllardır yapma nedeniniz ve size kazandırdıkları nedir?

ÇN: Açıkçası ilk deneyimimde kilo vermek amaçlı yapmıştım. Sonra bu deneyimin vücuduma olumlu etkilerini, psikolojik olarak güçlü hissetmem, enerjimdeki artış, vücudumun daha dinç ve sağlıklı bir hale geldiğini görmem bana çok iyi hissettirdi. Bu yüzden, yıllardır sağlık için ve bana kazandırdıkları için su orucu yapmaya devam ediyorum.

İlginizi çekebilir: Çok yiyen hasta olur, az yiyen sağlıklı kalırhttps://www.uplifers.com/omad-ve-otofaji-beslenme/

Görkem Bakkaloğlu: Yüksek lisans eğitimi İnsan Kaynakları Yönetimi olup, 10 yıllık kurumsal iş hayatında uluslararası şirketlerde eğitim ve gelişim, strateji ve performans yönetimi, yetenek ve kariyer yönetimi konularında uzmanlaşarak, takımlara liderlik etti. Uluslararası Koçluk Federasyonu’nun Yetkilendirilmiş Koç Eğitim Programı mezunu profesyonel koçtur. 1000 saati aşkın koçluk seansı tecrübesi vardır. Türkiye’nin sürdürülebilirlik alanındaki ilk eğitimlerini tasarlayan eğitmenlerindendir. Türkiye’de sağlık ve futbol sektöründe motivasyon ve performans koçluğunu başlatan ve sistemler kuran ilk profesyonel koçtur. Motivasyon, performans ve sürdürülebilir sağlıklı yaşam temelli eğitim ve koçluk programları ile insanların hayatlarını dönüştürmelerine yardımcı olmaktadır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale