X

Su kürü ile yılbaşında hangover olmaya son

2016 biterken 2017 için yeni hedeflerimizi hazırladık bile. Yeni yıl için tüm hazırlıklar devam ederken yılbaşında kimler ile nerede olacağımız belki tam olarak net değilse bile, kesin olarak mükellef bir sofrada sevdiklerimizle birlikte keyifli bir zaman geçirip 2017’ye güzel girmek istiyoruz. Sofralarımıza eşlik edecek alkollü içecekler, gece yarısında patlayan şampanyalar ve sonrasında devam edecek ikramlar ile yılbaşı programını tamamlamış olacağız.

Her yıl olduğu gibi bu sene de bir yemek masasında buluşup bolca sohbetler yapacağız. Geçen senenin acı-tatlı günlerinden bahsedip tombala oynayacağız. Hediyelerimizi verip yeni yıl için en güzel dileklerimizi dileyeceğiz.

Güzel bir gecenin devamında yıla bazen pek de güzel olmayan bir sabah ile başlayabiliriz. Halk arasında akşamdan kalma tabiri, yani fazlaca tüketilen alkolün neden olduğu durum ile karşı karşıya kalabiliriz. Yılbaşı ertesi bazılarımız müthiş bir baş veya karın ağrısı ile uyanabilir. Kimisi ise bütün gün kusabilir. Kimi insanlarda ise burun kanaması gibi yan etkiler dahi görülebilir.

Alkolün neden olabileceği tüm bu yan etkileri azaltmak ve hatta üstesinden gelmek için bazı tedbirler almak gerekebilir.  Alkolün ve beraberinde tüketilenlerin vücutta neden olduğu durum, susuzluktur.

Susuzluğun en önemli belirtisi olan halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk ve ağız kuruluğu gibi etkilerin azaltılması ve hatta önlenmesi mümkündür. Bunun için vücudun uzun süre susuz kalmadığından emin olmak, vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri de içeren bir diyet uygulamak gerekir.

Yeni yıl kutlaması öncesi su kürü

Yılbaşı gecesi için yapılacak hazırlıklar listesine su kürünü ekleyerek 1 Ocak 2017’de daha az baş ağrısı ve yorgunluk çekebilirsiniz:

31 Aralık günü:

Tüm gün düzenli aralıklarla ve bolca su içiniz. Yaklaşık olarak 2,5-3 litre içtiğinizden emin olunuz. Daha fazla tüketilmesi gerekilen durumlarda (sıcaklık, kilo, yaş vs.) doğru miktarlarda tüketmeye çalışınız. Su içeriği yüksek besinler tüketiniz. Bununla birlikte dehidrasyona neden olan, işlenmiş gıdalar, şeker içeriği yüksek besinler, kafeinli içecekler ve alkol gibi diüretiklerden uzak durunuz. Susuzluğa neden olan bu besinleri aynı gün içerisinde bolca tüketirseniz, akşam da bu şekilde beslenmeye devam ederseniz, ertesi güne büyük bir susuzluk krizi ile uyanmanız son derede olağandır.

Yılın son günü koşuşturmacalı geçecektir. Son hazırlıklar, kontroller, alışveriş vs. derken su içmeyi unutabilirsiniz. Bu nedenle sabah evden çıkmadan önce yanınıza su alabilir, su içme alarmı kurabilir veya her molada çay-kahve yerine su içebilirsiniz. Yılbaşı gecesi ne kadar çok alkol ve diüretik besin alırsanız o kadar fazladan su kaybedersiniz. Bu nedenle vücudun kaybedeceği suya karşı hazırlıklı olmak ve tamamlamak gerekir. 31 Aralık ve 1 Ocak günleri bol su içtiğinizden emin olunuz. Mümkünse vücuttan su attan siyah çay, kahve ve gazlı içecekler gibi sıvıları tüketmemeye çalışınız.

1 Ocak günü:

Keyifli geçen partinizden sonra sıra ertesi sabaha uyanmaya geldi. Ertesi sabaha güne büyük bir bardak su ile başlayınız. Hatta suyunuzu daha önceden hazırlayıp başucunuza koyabilirseniz şahane olur. Suyunuz ile birlikte multivitamini de alabilirseniz, böylece vücut daha hızlı bir şekilde dengeye gelmiş olacaktır.

Tıpkı 31 Aralık günündeki gibi, tüm gün bolca su ve su içeriği yüksek gıdalar tükettiğinizden emin olunuz ve diüretiklerden uzak durmaya çalışınız.

Kahvaltıda önce, yaklaşık ½-1 litre kadar su içtikten yarım saat sonra kahvaltı masasına oturduğunuzda, su içeriği yüksek besinleri tükettiğinizden emin olununuz. Salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş ve tuz oranı yüksek gıdalardan ise mümkün olduğunca uzak durunuz. Kahvaltıda çay, kahve yerine taze sıkılmış meyve-sebze suyu veya bitki çayı tercih etmeniz daha uygundur.

Kafein kan damarlarını daralttığı ve kan basıncını yükselttiği için özellikle tüketilmesi önerilmez. Düzenli bir kahve içicisiyseniz, az miktarda kafeinli içecek tükettikten 30-60 dk sonra kendinizi nasıl hissettiğinizi gözlemleyiniz.

Dehidrasyona dikkat!

Yılbaşından önce antrenman yaptıysanız veya hamam, sauna gibi sıcak ortamlarda bulunduysanız veya ishal, kusma ve yüksek ateş gibi bir rahatsızlık geçirdiyseniz ekstra su ve mineral kaybetmişsinizdir. Bu kayıpların yerine getirilmesi gerekmektedir.  Bu gibi özel durumlarda, yılbaşı gibi özel günleri kutlarken fazla alkol almamaya dikkat ediniz. Bu durumunuzu daha da kötüye gitmesine neden olabilmektedir. Unutmayınız ki, susuzluk ciddi bir sağlık sorunudur ve dikkate alınmazsa sonucu geri dönüşü olmayan hasarlara neden olabilir.

Yılbaşından sonra, bolca sıvı tüketimi kadar dinlenmek de önemlidir. Eğer kendinizi iyi hissediyor ve yine de egzersiz yapmak istiyorsanız, düşük tempoda hafif egzersizler yaptığınızdan emin olunuz. Unutmayınız ki , özellikle susuz kalmış ve mineral kaybetmiş bir günde egzersiz yapmanız önerilmez. Bunun yerine mümkün olduğunca dinlenmeniz önerilir.

Yılbaşında hangover olmamak için birkaç tüyo:

1. Arının: Yılbaşına birkaç gün kala işlenmiş gıdaları daha az tüketmek, abur cubur yememek, erken yatmak, masaj yaptırmak gibi ufak dahi olsa arınmalar yapabilirsiniz. Belki yeşil sebze suyu içebilir ya da uzun zamandır denemek istediğiniz smoothie tarifini deneyebilirsiniz.

Belki diyetinize daha fazla sebze-meyve ekleyebilirsiniz. Suyunuzun pH seviyesini artırmak için içerisine limon sıkabilirsiniz. Birkaç yaprak nane ekleyebilirsiniz.

Bu sayede vücudunuz yılbaşı partisinde hazırlanmış olacaktır. Üst üste gelen ikramlar, tokuşturulan kadehler, geç saatte yatmak ve gürültülü bir ortamda merhaba denilecek yeni yıla vücudun da hazırlıklı olması ertesi gün için bonus olacaktır.

2. Alkali olmaya özen gösterin: Mükellef sofrada bulunan yiyeceklerin neredeyse hepsi asidiktir. Bu asit yükü bazen yorgunluğa, rahatsızlığa veya kiloya dönüşebilmeye eğilimlidir. Bunu önleyebilmek adına, normalde beslendiğimizden daha fazla sebze-meyve, çiğ kuru yemiş ve filizlendirilmiş tohumlar tüketebiliriz. Buna ek olarak hem susuzluğun önüne geçmek hem de vücudun asit-alkali dengesi korumak adına hafif alkali su içmeye özen gösterebiliriz.

3. Dinlenin: Alkol aldıktan sonra uykuya çabuk dalınır. Ertesi gün eğer dinlenmeye ve uyumaya zaman ayıracak lüksünüz varsa, lütfen dinlenin ve uyumaya devam ediniz. Vücudun kendini iyileştirmesi ve toksinleri uzaklaştırabilmesi için ona zaman tanıyınız.

4. İçkinin pH seviyesi hafif asidiktir ve diüretik olması nedeni ile normalde de tüketilmesi önerilmez. Ancak, yılbaşı gibi özel günlerde içmek isteyenlerin yukarıdaki kürün yanı sıra içkilerine alkali damlalardan eklemeleri ufak da olsa yan etkilerini azaltmaya yardımcı olacaktır. Bu damlalardan kullanırken içkinizin tadını değiştirmesi söz konusu olabileceği için tercih edilmeyebilir. Kahve ve çayda da rahatlıkla kullanılabilecek bu damlaların büyük bir beklenti içerisinde olmaması ve tüketilmesi önerilen miktardan fazlasının tüketilmemesi gerekmektedir.

5. Takviye alın: Besin takviyeleri her zaman alınabilir. Özellikle vücutta eksikliği belirlenmiş olan mineraller veya vitaminler. Bu konuda doktor tavsiyesi ile tüketilebilir. Ancak akşamdan kalma gibi veya aşırı mineral kaybı yaşanılan özel durumlarda güvenilir markaların multivitaminleri takviye olarak kullanılabilir.

Yine bu gibi durumlarda ayrıca sodyum bikarbonat (yani karbonat) içerikli sıvılar tüketmek mide asidini düzenlemeye yardımcı olacağı için su içerisinde tüketilmesi öneriler. Yani maden suyu içebilir veya suyunuza karbonat ekleyebilirsiniz.

Oya Milli Sülün: Sulak bir ülke olan Hollanda'da doğup, büyümeme rağmen, kendimi bildim bileli bir bardak su içmez, üniversite yıllarında okurken de içme suyu ile ilgili hiçbir çalışma yapmak istemezken, yaşam beni "canlı su" uzmanı yaparak hayatın ne kadar ironik olduğunu kanıtladı. Ben de hayatın bana verdiği cevaba karşılık, suyun bilinmeyenlerinde önce bir güzel kayboldum sonra da kendimi de bulup çıktım… Siz de su deyip geçmeyin, çünkü SU: aşktır, sanattır, sevgidir, barıştır, bununla birlikte aynı zamanda şifadır, enerjidir, yakıttır, güçtür, bazen de afettir, seldir, çığdır...

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale