X

Sosyal medyanın benliğimize etkileri

Sosyal medya, hayatımızın önemli bir bölümünü kaplar oldu. Kullanıcı sayısının ve geçirilen zamanın çoğalması ile birlikte yaş ortalaması da düşüyor. İlk başlarda; sosyalleşmek, fikirlerimizi özgürce sunmak, bilgi paylaşmak hedefleniyorken, yeni açılan sosyal medya platformlarının biçimleri ve amaçları gün geçtikçe başkalaşıyor.

Geçen gün karşıma çıkan bir habere göre bir genç, 18 yaşına geldiğinde anne ve babasına dava açmış. Nedeni de; kendi izni olmaksızın özel fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılması. Bu konu, yazımda değineceğim bir konu olmasa da ebeveynlerin; özellikle çocuklarının eşliğinde sosyal medya hesaplarından anneliği tarif eden kadınların, değerlendirebileceği ve üzerinde düşünebileceği bir konu olabilir.

Sosyal medya, sosyalliği pekiştirmeyi hedeflerken bireyleri sosyallikten uzaklaştırmasıyla amacına tezat bir yapı olmaya başladı. Eminim ki hepiniz, bir restoranda masanın etrafında tüm bireylerin telefonla ilgilendiği bir aile veya bir arkadaş grubu görmüşsünüzdür. Dolayısıyla amaç sosyalleşmekse yanlış tercihlerimiz olabiliyor. 

Tek tipleşme

Bununla birlikte, farkında olmadan tek tipleşen bireyler haline gelmek üzereyiz. Hepimiz aynı yerde et yer, aynı yerde spora gider, aynı otelde tatil yaparsak birbirimizde ilgi çekici bir özellik bulmakta zorlanabiliriz. Eğer hepimiz aynı olursak, kendimizde de başkalarında da keşfedecek bir yan kalmayabilir.

İdeal benlik ve gerçek benlik

Gerçek benliğimiz, bizim kendimizi nasıl gördüğümüzdür; kendimizi algılama biçimimizdir. Fakat bazen kendi benliğimizi göremeyiz ve onu kabul etmek yerine arzuladığımız benliğin peşinden koşarız. Burada ideal benlik söz konusudur. İdeal benliğin oluşumunda etkili olan temel faktörlerden biri ise çevredir. Sosyal medya ile tek tipleşen toplum ölçütleriyle birlikte ideal benlik hedefimiz de gerçek benlikten çok uzağa taşındı. Gerçek benlik ile ideal benlik arasındaki mesafe arttıkça içsel çatışmamız da artar. Kendimize yabancılaşırız. Bu çatışma ile birlikte; özgüven kaybı, yetersizlik duygusu, hayata karşı olumsuz bakış açısı eşliğinde yoğun üzüntü, depresyon, kaygı bozukluğu gibi sonuçlar ortaya çıkabilir.

Yapmacıklığın doğallığı

Özellikle şehir hayatı ve yoğun iş temposuyla birlikte daha pasif bir sosyalleşmeye ihtiyaç duyuyoruz. Yalnızlığın tam ortasında onlarca beğeni alabiliyoruz ya da beğeni almayınca yalnız hissedebiliyoruz. Beğeniler, mutluluklar, keyifli kahvaltılar, başarılar, tatillerin yanı sıra orada göremesek de hepimiz başarısız olabiliyoruz, gece uykumuz kaçabiliyor, hasta oluyoruz, ağlıyoruz, korkuyoruz, eşimizle kavga ediyoruz ve bunlar da hayatın doğal bir parçası. Bu durumda, yapmacıklığın doğallığından söz edebiliriz. Yapmacıklık doğallaştıkça, ideal benliğimizde hiçbir koşulda gerçekleşemeyecek bir benlik olabilir.

Tüm bunların biraz da olsa önüne geçebilmek için önce sosyal medyanın hangi ihtiyaçlarınıza iyi geldiğini belirleyip, sonra bunun yerine koyabileceğiniz şeyleri düşünebilirsiniz. Böylelikle tamamen olmasa bile sosyal medyayı hayatınızın tamamı haline getirmeyi önleyebilirsiniz.

Uzm. Klinik Psikolog Berfin Bozkurt: Berfin Bozkurt, Fransa Strasbourg Üniversitesi’nde Psikoloji eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’de Klinik Psikoloji dalında yüksek lisans derecesi almıştır. Fide Danışmanlık Merkezi’nde çocuk, genç ve yetişkinlerle psikoterapi yapmaktadır. Fransa’da travma konusu üzerine yaptığı doktora eğitimini İstanbul’dan yürüterek devam etmektedir. Ayrıca okullara danışmanlık kapsamında eğitim ve seminerler vermektedir. Terapi çalışmalarında bilişsel davranışçı terapi, EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme), oyun terapisi kullanmaktadır. berfinbozkurt@gmail.com

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale