X

Sonbahar aylarında fitliğinizi korumanın yolları

Sımsıcak bir yazı daha arkamızda bıraktık. Gündüzlerin kısalıp gecelerin uzadığı, kıyafetlerin kalınlaştığı, üzerimizdeki miskinliği pekiştiren karanlık sabahlara uyandığımız ayların başlangıcındayız. Hemen depresif olmayın, sonbahar yeni fitness hedeflerinizi oluşturmak ve hayata geçirmek için mükemmel bir sezon. ‘Kışın kilo alınır.’ düşüncesinden kurtulun ve rutininizde birkaç değişiklik yaparak vücudunuzu fit bir kışa hazırlayın. Sizi ne gibi zorlukların beklediğini bilir, önlem alırsanız hedefinize kolay yoldan ulaşırsınız.

Gündüzlerin kısalıp gecelerin uzaması, metabolizmamızın daha kısa saatler uyanık kalması anlamına gelir. Bu aylarda, metabolizma hızı düşmez yalnızca uyanık kalma süresi kısalır ve dinlenme süresi uzar. Günbatımının vücudumuza komutu; ‘Dinlenme moduna geç.’ tir. Sonuç olarak gün ışığını göremez olduğumuz saatlerden sonra tüketilen her enerji kaynağı, depo yağlar olarak vücudumuza geri döner. Bu durumu engellemenin en kolay yolu, hayatımızı günbatımına adapte etmektir.

Beslenme saatlerinizi düzenleyin

Akşam yemeği son öğün olmalıdır ve saatini bir – bir buçuk saat öne çekerek, en geç 19.00’da yenmelidir. İşten geç çıkıyorsanız, o saatlerde trafikte oluyorsanız daha da güzel. Demek ki akşam yemeğinizi işyerinde yiyeceksiniz ve öyle yola çıkacaksınız. Eve geldiğinizde ailenizle doya doya vakit geçirebilirsiniz ve masaya yalnızca yemek yemek için oturmamış olursunuz. Unutmayın: Siz tercihlerinizi değiştirmediğiniz sürece vücudunuz değişmeyecektir.

Uyku saatlerinizi düzenleyin

Akşam yemeği saatinizden sonra yapmanız gereken en büyük değişiklik uyku saatiniz olmalıdır. Bu aylarda doğa size daha fazla dinlenmenizi, uyumanızı söyler. En geç 11.00’de uyumanız, vücudunuzu yeni güne hazırlamanız için şarttır. Böylelikle erken yenen akşam öğünü sonrasında doğabilecek yemek yeme krizlerinin de önüne geçmiş olursunuz.

Egzersiz rutininizi oluşturun

Sonbahar fitness programınız; haftada ortalama 3 gün tüm vücut kaslarını çalıştıracak şekilde ve sonuna en az 20 dk kardiyovasküler bir egzersiz eklenerek oluşturulmalıdır. Programınıza, bu 3 gün dışında 1-2 gün de hava şartları el verdiğince bilinçli kıyafetler seçerek 40 dk. süreli outdoor egzersizler eklemelisiniz. En ideal antrenman zamanı, yaşam biçiminize uygun ve sizi strese sokmayacak saattir.

Yediklerinize dikkat edin

Havaların soğuması, vücudunuzun ısınmak için daha fazla besin, enerji istemesine sebep olur. Bu, çok normal bir istektir. Burada önemli olan, tüketim miktarı artan besinlerinizin içeriğidir. Mevsim sebzeleri ve yemyeşil yapraklı salatalar tabağınızı ve midenizi doldurmak için mükemmel bir seçim olacaktır. Öğle ve akşam yemeklerinize mevsim sebzeleriyle hazırlanmış bir çorbayla başlamak da güzel bir alternatiftir. Ani iştah artışlarını önlemenin en kesin yolu, öğünleri bölmektir. 2 saatte bir vücudunuza kaliteli besin takviyesi yaptığınız sürece, sağlıklı bir metabolik faaliyet elde etmiş olursunuz. Azalan vücut ısısını, basit şekerle bastırmaya çalışmak yersiz çabadır; aniden artan ve ardından düşen şeker seviyeniz daha fazla acıkmanıza sebep olur.

Su tüketiminize dikkat edin

Su tüketimi, kış aylarında da çok önemlidir. Su içmek; bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, vücut ısısını dengeler, vücuttaki ödemi atar, cildinizin ph değerini düzenler. Kış aylarında da su tüketimizini 2-3 lt. aralığında tutmak; kolay hastalanmamak, sürekli üşümemek, hatlı bir vücuda ve güzel bir cilde sahip olmak demektir.

Bağışıklık sisteminizi destekleyin

Havaların soğumasıyla vücut direnci düşer ve hastalanma riski artar. Dışarıdan alınan vitamin takviyeleri, bilinçli kullanıldığı takdirde vücudunuza direnç ve zindelik sağlayacaktır. Dışarıdan alınan vitamin takviyeleri, gün içerisinde alınan besinlerdeki vitaminlerin emilimini artırmakla yükümlüdür. Sonuç olarak, vitamin takviyesi alıp doğru beslenmezseniz bir fayda sağlayamazsınız. Vücudunuzun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineral takviyelerini kür halinde belirli bir süre kullanmanızda fayda var.

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız. 

Beril Tarakçıoğlu: Personal Fitness Trainer Beril Tarakçıoğlu, lise Sainte-Pulcherie ardından Lise Saint-Benoit ve son olarak Yıldız Teknik Üniversitesi – Fransızca Tercümanlık Bölümü’nden mezun olarak akademik yaşantısını tamamladı. 2013 Yılı Şubat ayı itibarı ile, profesyonel hayatına, ACE ‘American Council on Exercise’ sertifika programını başarıyla tamamlayarak Fitness eğitmeni olarak devam ediyor. Eğitimini aldığı branşlar; Burhanfelek/Cimnastik; Enka/Yüzme; Levent Tenis Kulübü/Tenis.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale