X

Skolyoz: Omurga eğilmesinin nedenleri ve belirtileri

Skolyoz aslında bir hastalık değil, omurgada bir yöne doğru eğrilik veya olağan olmayan omurga durumunu tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Arkadan baktığınızda, normal bir omurga düz görünür. Skolyoz ortaya çıktığında ise, omurga aşağıdaki 3 şekilden 1’ine doğru eğrilir:

  • Omurga yana doğru eğilme sol tarafa doğru olup C şeklinde bir yapı oluşturuyorsa, buna levoscoliosis denir,
  • Omurgada yana doğru eğilme sağ tarafa doğru olup ters C harfi oluşturuyorsa, buna devtroscoliosis denir,
  • Aynı zamanda omurgada iki tarafa doğru eğilme (S harfi şeklinde) de gerçekleşebilir.
Skolyoz; temelde omurgada doğru olmayan eğilme durumuna denmektedir ve bu eğilme 3 farklı şekilde görülmektedir. 

İdiopatik Skolyoz

İdiopatik skolyoz; en sık görülen skolyoz formu olup, toplumun %2’sinde bu sorun görülmektedir. Eski Yunancada idio ‘garip’, path ise ‘duygu, acı’ anlamına gelmektedir. Bu rahatsızlığa idiopatik skolyoz denmesinin nedeni, hastalığın sebebinin hala ortaya çıkmamış olmasıdır.

İdiopatik skolyoz en çok çocuklarda görülmektedir. (Dejenertif skolyoz ise en sık erişkinlerde görülür.)

İdiopatik skolyoz çok nadir olarak ağrıya neden olur ve birçok vakada eğilme, asimetri olarak değerlendirilecek kadar azdır ve herhangi bir tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Yine de, bir kere skolyoz tanısı konulduğunda, uzmanlar tarafından eğilmenin süreci yakında takip edilmeli ve ihtiyaç duyulduğunda tedavi edilmelidir.

Çocukların ve gençlerin kemikleri hızlı bir şekilde büyüdüğü için, eğilme derecesi omurga geliştikçe daha kötüleşebilir. Her durumda skolyoz tedavisi uygulanmalıdır.

İdiopatik skolyoz; egzersiz, ağır eşya taşıma, spor yapma gibi aktivitelerden meydana gelmediği gibi uyku pozisyonu, postür ya da ayakların uzunluğundaki küçük farklılıklardan dolayı da meydana gelmemektedir.

Skolyoz, 10-18 yaş arasındaki çocuklar ve gençlerde daha sık görülmektedir.

Skolyoz genellikle 10-18 yaş arası bireylerde görülmekte ve ancak uzmanlar tarafından belirlenebilmektedir. Bu noktada uzmanlar kişinin skolyoz problemi yaşayıp yaşamadığını şu işaretlere bakarak anlayacaklardır:

  • Omurgada eğrilik,
  • Eşit olmayan omuz veya dışarı çıkmış kürek kemiği,
  • Belde asimetri,
  • Kalçalardan birinin diğerinden yüksekte olması.

Skolyoz saptandığında, doktor tarafından omurgadaki eğilim kontrol edilmelidir. Omurgadaki eğilme süreci çok iyi bir şekilde anlaşılmalı ve derecesi çok iyi bir şekilde hesaplanmalıdır.

20 derece ve altı eğilmelerde hasta takip edilmeli, gözlem altında tutulmalı ve gerekirse ilerleyen dönemlerde tedavi edilmelidir.

20 dereceden fazla eğilmelerde ameliyatlı veya ameliyatsız çözümler bulunmaktadır. Sırt kolyesi takmak ameliyatsız çözümler arasında yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

Şiddetli eğilmeleri önlemek, hem fiziksel görünüşünüz hem de sağlığınız için oldukça önemlidir. 50 dereceden fazla eğilmeler genellikle yetişkinlik döneminde gerçekleşir. Eğer eğilme 70-90 derece arasındaysa, bu durum duruşunuzun oldukça bozulmasına neden olacaktır.

Yüksek dereceli eğilmelerde, eğer eğilme göğüse veya akciğer ve kalbin olduğu bölgeye doğru gerçekleşiyorsa kardiyopulminar risk altındasınız demektir.

Diğer skolyoz tipleri

Her ne kadar skolyoz, en sık ergenlikte görülse de, başka skolyoz tipleri de mevcuttur:

  • Doğuştan skolyoz: Yeni doğmuş bebeklerde bulunur.
  • Neromüsküler skolyoz: Neromüsküler (Merkezi sinir sisteminin ya da kasların nörolojik hastalığından dolayı) durumlar sonucu oluşur.
  • Dejeneratif skolyoz: Orta yaş ve sonrasında görülmektedir.

Çocuklarda ve gençlerde, skolyozun genellikle fark edilebilir semptomları bulunmamaktadır. Omurgadaki eğilme ağrıya neden olmaz.

Skolyozun belirtileri

Omurganızda skolyoz olduğunu anlamanızı sağlayacak bazı işaretler bulunmaktadır. Skolyozu belirlemek için en yaygın test Adam’s Forward Bend testi olup, hastadan öne doğru eğilip elleriyle ayaklarına değmesi istenir. Daha sonra uzman şunlara bakarak skolyozu belirler:   

  • Eğer bir omuz diğerinden uzaktaysa,
  • Kürek kemiklerinden bir tanesi diğerine göre daha çıkıntılıysa,
  • Göğüs kafesinin bir tarafı diğerine göre daha yukarıdaysa,
  • Kalçalarınızdan bir tanesi diğerine göre daha yukarıda ya da çıkıntılıysa,
  • Beliniz eşit bir şekilde durmuyorsa,
  • Vücudunuz bir yöne doğru eğiliyorsa,
  • Bir ayağınız diğerine göre kısa görünüyorsa,

Skolyoz problemi yaşıyor olabilirsiniz. Sırt ağrısı genellikle skolyozun semptomları arasında sayılmamaktadır. Adam’s Bend testi ile ilgili detaylı bilgiyi aşağıdaki videoda bulabilirsiniz: 

Ayrıca skolyozun en yaygın semptomu omurgadaki olağan dışı eğilmedir. Omurgadaki eğilme genellikle çok yavaş olduğu için kişi, fiziksel deformasyon gerçekleşmeden durumu fark edemeyebilir. Eğilme ilk başta çok fazla olmadığından, kişi kendi fark edemeyebilir, durum arkadaşları ya da aile üyeleri tarafından fark edilebilir. Eğer daha önce giydiğiniz kıyafetler, kilonuzda değişim olmadığı halde üzerinize tam uymuyorsa, bu durum da skolyozun belirtisi olabilir.

Eğer skolyoz çok şiddetliyse, kalbiniz ve akciğerlerinizin düzgün bir şekilde çalışmasını zorlaşacaktır. Bu durum göğsünüzde ağrıya ve nefes darlığına neden olabilir.

Daha önce de belirttiğimiz gibi skolyoz ağrılı bir durum olmasa da, bazı durumlarda sırt ağrısına, göğüs ağrısına, boyun ağrısına, kas ağrısına ve abdominal ağrıya neden olabilir.

Ağrının araştırılması gerekiyor

Ağrı, skolyozun tipik semptomlarından değildir. Skolyozu bulunan çocuklarda ya da ergenlerde sırt ağrısı başka bir problemin işareti olabilir. Bu noktada çocuklarınızı pediatriste ya da omurga uzmanına götürmeniz gerekebilir. Eğer çocuğunuz hem kronik sırt ağrısı hem de skolyoz problemi yaşıyorsa, ağrının nedenini bulmak adına yine bir uzmana başvurmalısınız; çünkü ağrının nedeni skolyoz dışında başka bir şey olabilir.

Kızlar yüksek risk altında

Skolyoz kızlarda, erkeklere göre 2 kat daha fazla görülmektedir. Her yaşta görülebilen skolyoz, en sık 10 yaş civarında ortaya çıkmaktadır. Skolyoz problemi bulunan insanlarda bu durum kalıtsal olabilmekte ve çocukları da aynı problemi yaşayabilmektedir. Yine de bir jenerasyondan diğerine omurgada eğilme aktarımı hakkında bir korelasyon bulunmamaktadır.

Eğilmenin ilerlemesi riski, ergenlik döneminde yükselir; çünkü vücut büyüme hızı en yüksek olduğu dönem ergenlik dönemidir. Omurgada skolyoza bağlı önemli derecede eğilme kızlarda, erkeklere göre daha sık ortaya çıkmaktadır. Yapılan araştırmalara göre, kızların erkeklere göre skolyoz tedavisi görme olasılığı 8 kat daha fazladır; çünkü kızların omurgaları eğilmeye daha yatkındır. Yine de, bugün ergenlik döneminde görülen skolyoz vakalarının çoğunda eğilme çok fazla değil ve tedaviye ihtiyaç duyulmuyor.

Kaynak:

Spine-health.com

Medicinenet.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale