X

Şizofreninin nedenleri neler?

Tüm zihinsel bozukluklarda olduğu gibi şizofreninin de nedenleri tam olarak henüz bilinemiyor. Şimdiye kadar elde edilen bulgular, şizofreninin tek bir nedeni olmadığını gösteriyor. Kalp hastalıkları veya diğer birçok hastalık, genetik bozukluklar, davranışsal ve diğer faktörler şizofreninin nedeni olabilir. Bilim insanları henüz tüm faktörleri bulabilmiş değil ancak modern biomedikal araştırma araçlarının tümü genleri, beyin gelişimindeki kritik zamanları ve diğer faktörleri inceliyor.

Şizofreni kalıtsal mı?

Şizofrenin aynı aile bağı bulunan kişilerde ortaya çıktığı çok uzun süre sonra anlaşılabildi. Akrabaları arasında şizofreni hastası olan kişilerde, bu zihinsel bozukluğun görülme olasılığı, akrabaları arasında şizofreni hastası olmayanlara göre daha yüksek. Örneğin ebeveynlerinden herhangi birinde şizofreni olan bir çocukta şizofreni görülme oranı yüzde 10. Tek yumurta ikizlerinde ise birinde şizofreni görülüyorsa, diğerinde de görülme oranı yüzde 40 ile 65 arasında değişiyor. İkinci dereceden akrabalarında (teyze, amca, hala, dayı, büyükanne, büyükbaba) şizofreni olanlarda da genel nüfusa göre şizofreni görülme ihtimali daha yüksek. Genel nüfusa bakıldığında ise şizofreni görülme olasılığı yüzde 1 olarak veriliyor.

Bu konudaki “Beynin hassas kimyasını yakından tanıyalım” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

Şizofreni hastalarının büyük çoğunluğunun beyin yapısında anormallikler tespit edildi. Ancak bu farklılıklar çok küçük boyutta.

Bilim insanları şizofreniyle ilişkili genetik faktörler üzerinde çalışmaya devam ediyor. Şimdiye kadar elde edilen bulgular, bazı genlerin şizofreni riskini artırdığını gösteriyor ancak hastalığa belli bir genin neden olduğunu söylemek çok zor. Bununla birlikte bazı araştırmalar da şizofreni hastası olan kişilerde nadir görülen genetik mutasyonların daha fazla olduğunu söylüyor. Bu genetik farklılıklar yüzlerce farklı geni içinde barındırıyor ve belki de beyin gelişimini sekteye uğratıyor.

Öte yandan doğum öncesi yaşanan sıkıntıların da şizofreninin gelişimini etkilediği söyleniyor. Ancak tam olarak ne tür bir genetik eğilimin aktarıldığı anlaşılmış değil. Ayrıca şizofreninin bir kişide görülüp görülmeyeceğini söylemek de mümkün değil.

Uzmanlar şizofreniye neden olan şeyin sadece genetik unsurlar olmadığını söylüyor. Bilim insanları, genler arasındaki etkileşimlerin ve çevresel unsurların şizofreninin gelişimine neden olduğunu söylüyor. Bu çevresel faktörlerin arasında pek çok şey var; doğum öncesi kötü beslenme, doğumda yaşanan problemler ve henüz bilinemeyen psiko-sosyal faktörler.

Bu konudaki “Einstein’ın hepimiz gibi sıradan olan yönleri” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

Şizofreni beyindeki kimyasal bir bozukluktan mı kaynaklanıyor?

Beyin kimyası hakkındaki temel bilgiler ve bunun şizofreniyle ilişkisi hızlıca yayılıyor. Nörotransmitterler, sinir hücreleri arasındaki iletişime yardımcı olan unsurların uzun süre boyunca şizofreninin gelişimini etkilediği düşünülüyor. Henüz kesin olarak bilinmemekle birlikte şizofreninin beyindeki karmaşık ve geçişken kimyasal sistemlerle ilgili bir dengesizlikle alakalı olabileceği düşünülüyor.

Şizofreni beyindeki fiziksel bir anormallikten mi kaynaklanıyor?

Nöro-görüntüleme teknolojisinde büyük ilerleme sağlandı ve bu ilerleme sayesinde yaşayan bireylerin beyin yapısı ve fonksiyonları üzerine çalışmalar yapılabiliyor. Bu çalışmalarda, şizofreni hastalarının büyük çoğunluğunun beyin yapısında anormallikler tespit edildi. Örneğin beynin merkezinde yer alan içi sıvı dolu çukurların, şizofreni hastalarının bazılarında daha büyük olduğu görülüyor. Ayrıca şizofreni hastalarının beyinlerinde daha az gri madde olduğu ve beynin bazı bölgelerinin daha az veya daha çok faaliyet gösterdiği biliniyor.

Bu konudaki “Rosenhan Deneyi: Akıl hastalarına konulan tanılar doğru olmayabilir mi?” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

Bilim insanları, genler arasındaki etkileşimlerin ve çevresel unsurların şizofreninin gelişimine neden olduğunu söylüyor.

 

Ancak bu fiziksel farklılıkların fark edilmeyecek küçüklükte olduğunu ve tüm şizofreni hastalarında da görülmediğini belirtmek gerek. Yaşamını yitirmiş şizofreni hastalarının beyin dokusunda yapılan mikroskobik incelemelerde de bu kişilerden bazılarının beyin hücrelerinin sayısının veya dağılımının daha az olduğu tespit edildi. Bu farklılıkların birçoğu da kişilere şizofreni teşhisi konmadan önce var olduğu ve kısmen beynin gelişimi sırasında oluştuğu biliniyor.

Gelişim nörobiyolojisi üzerine çalışan uzmanlar, şizofreninin cenin gelişimi sırasında nöronlar arasındaki uygun olmayan etkileşimlerden kaynaklanan bir çeşit gelişimsel bozukluktan kaynaklanabileceğini söylüyor. Bu bozukluklar bazen ergenlik çağına kadar uyku halinde bekleyebiliyor ve olgunlaşmanın bu kritik aşamasında bazı yanlış etkileşimlere neden olabiliyor.

Kaynak:
Psychcentral

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale