X

Şimdide olmak için meditasyon: Yargısızlık, merak ve dikkatle şimdi ve burada olabilmek

Bazı zamanlarda hayatımızın zaten uzunca bir zamandır parçası olan şeylerin daha bir ön plana çıktığını, hatta biraz da geleneksel yapısından farklılaşarak hayatımıza sanki ilk defa giriyormuşçasına bir yenilik taşıdığını gözlemlediğiniz oldu mu? Böyle zamanlar o güzellikleri tanımayanlar için tanıma, unutanlar için hatırlama fırsatı değerini taşıyor bana göre.

Şimdiye dek koçanıyla tutup bütün bütün yediğimiz mısırları birileri çıktı karton kaplara koydu. İsteyenin üzerine tuz & karabiber, isteyenin şeker serptirdiği kaşıkla yenen bir versiyonu ile tanıştırdı bizi. Benim de bir yerden bir yere acele ile gittiğim zamanlarda dahi o cezbedici kokuya kapılıp 2 dakika olsun durup, elime bir minik kutu alıp bir yandan yiyip bir yandan yürümeye devam ettiğim olmuştur. Daha yakın bir zamanda lokmacılar çok popüler oldu mesela. Hemen her köşe başında küçüğünden büyüğüne bir sürü lokmacı açıldı. Öncesinde lokma nedir bilmeyen genç nesilin ellerinde hayatının en parlak dönemini yaşadı lokma tatlısı.

Bir süredir mısır tezgâhı görmüyorum. Şimdilerde bu işi popüler olmadan öncesinden beri yapan pastane ve fırınlar dışındaki lokmacıların büyük çoğunluğu da kepenk indirmiş durumda. Oysa ki şu satırları yazarken bile burnuma gelen mısır kokusu ile lokma tatlısının şerbetli yumuşak lezzeti tükürük bezleri refleksimi harekete geçirmeye yetti. Ne mutlu ki her ikisi de hala sevenleri, seçenleri için ulaşılabilir, aranılan ve mevcut olan lezzetler. Üstelik artık onları daha önce tanımayanlar da tanıyor. Artık ulaşılabilirler. Farkındalık dahilindeler.

Mindfulness kelimesinin de içeriği içinde böyle hissediyorum. Bir dönem pek çok kursun başlığının bir parçasıydı. Zaten mindfulness temelli olan içeriklerde bile altı çizildi. Şimdilerde bilenler ve öğrenmiş olanlar için zaten yaşamlarının bir parçası. Zaman zaman uzaklaştığını hissedenler için ulaşılabilir bir alet kutusu. Henüz tanışmamış olanlar veya bilgilerin üzerinden geçmek isteyenler içinse bugünün sohbet konusu, tam bir mevcudiyet hali; mindfulness.

Yaşamlarımızın olduğu haliyle hepimizin mindful olduğu anlar aslında zaten var. Kendimizi tamamen bulunduğumuz deneyimin içinde hissettiğimiz, hiçbir düşünce ile bölünmediğimiz anlar. Tam mevcudiyet anları; yüksek dağların manzarasına hayranlıkla büyülendiğimiz, bir yıldız kaymasına aniden tanık olduğumuz, yer ve göğün birleştiği enginlerde kaybolduğumuz anlar gibi. Düşünce geçiş aralığının daraldığı anın bilincinin yüksek olduğu anlar. Yaşamın karmaşasını kısa ve bir o kadar da büyülü şekilde verilen kısa molalar. İyi haber şu ki bu aralıklar genişletilebilir, anlar çoğaltılabilir, bunlara giden yol öğrenilebilir.

Yoga ve meditasyon uygulaması içinde olanların sıklıkla deneyimledikleri ve bildikleri üzere bir eyleme yargısız ve farkındalıklı bir dikkat verildiğinde o eylem artık bir çeşit meditasyona dönüşür. İçeriği fark etmeksizin, bu evi temizlemek, diş fırçalamak, araba kullanmak vb. de olabilir, söz konusu eylem kişinin aslında kim olduğuna dair penceresine ve bunu kavrama gücünün gelişimine katkı sunar.

Söz konusu hal, en basit tabiri ile bir uyanık olma durumudur. Orada her sabah gerçekten ihtiyaç olup olmamasına bakılmaksızın uyanır uyanmaz içilecek olan kahve için ısıtıcının tuşuna basma eylemindeki uyku hali yoktur. İhtiyacı basitçe hatırlamak, tamamen uyanık ve farkında olmak üzerinedir uygulamanın niteliği.

İfade edebilmek adına bedeni ve zihni ayrı ayrı tarif ediyoruz. Dil becerilerimiz manayı vermekte bazen yetersiz kalabiliyor. Yoga, beden ve zihni bir araya getirme, birleştirme uygulamasıdır. Aslında ayrı olmadıklarını deneyimleme halidir. Pencerenin açısını biraz daha genişletirsek eğer bu bir araya gelmenin bir olmak, bütün olmak manasını, birbirimizle olan bağımızı ve daha da ötede evren olanla bağımızı işaret eder.

Meditasyon deneyimi olan, olmayan sanırım artık herkesin bildiği meditasyon stillerinden oturma meditasyonu, bedeni belirli bir şekilde konumlandırmayı gerektirir. Bu uygulamaya verilen farkındalıklı ve yargısız dikkatle bu belirli bir şekilde konumlanmanın zihinsel ve duygusal durumumuz üzerine etkilerini görme fırsatını sunar. Günlük yaşamdaki beden dilimiz, hislerimiz ve tutumlarımız arasındaki ilişkiye bir açıklık getirme şansı doğar ki bu da sadece fiziksel duruşu değiştirerek his ve tutumlarda bir fark yaratabilme imkânı demek olabilir.

Yoga uygulaması içindeyken pek çok yönden gözlem yapılır. Bedeniniz hakkındaki fikirleriniz, ona karşı tavrınız, varsa onu zorlama eğiliminiz veya aksi yönde dönüşümüne katkı olacak sınırlardan uzakta sürekli konfor alanında tutma çabanız tüm bunlar farkındalıklı bir dikkatle yoga pozlarını uyguladığınızda ve hatta pozların içerisinde bir süre kaldığınızda farklılaşabilir ve hatta sizi şaşırtabilir. İçinde olunan şeyin şimdiki anına dairdir. Yargısızlık, merak ve dikkat içerir.

Vücudunuzun yapabileceği ve şimdilik burada dur dediği ve buradan ileri doğru ilerlemeye hazırsın dediği yer arasındaki sınırı gözlemlemek ve keşfetmek amacıyla çalışılır. Bu alanlarda çalışırken bazı rahatsızlık duyumları olasıdır. Ancak uyanıklık içeren bir uygulama ile nasıl yavaş ve dikkatli bir şekilde ilerlenebileceğini öğrenmek mümkündür. Bu şekilde vücuda zarar vermeden sınırlarını keşfetme yolculuğu başlar. Tam bu noktada bedendeki değişimin, zihin ve günlük yaşantı tutumlarında yaratabileceği değişikliklerin sürprizli yanlarının altını bir kez daha çizsek iyi olacak. Bedeninizle olan ilişkiniz yaşamınızla olan ilişkinizin yansımasıdır.

Her bedenin iç duyumları kendine özeldir. Dışarıdan mükemmel şekilde hizalanmış bir postürün iç deneyimini bilebilecek tek kişi, kişinin kendisidir. Aynı dışarıdan çok yolunda gözüken bir hayatın içinde gerçekte olanlar gibi. Bu uyanıklık hali, fark etme sorumluluğunun da bilinçli olarak alınması demektir. Hiç kimse sizin yerinize bedeninizin size söylediğini dinleyemez ve ne bedeninizi ne yaşamınızı dönüştüremez. Söz konusu uyanıklık olanı dikkatlice dinlemek ve verdiği mesajları dinleyerek onurlandırmak anlamına gelmektedir.

Yaşama dair duyumlarınızı anlamak, bu uyanıklık halini devam ettirmek arzusu uyandıysa eğer içinizde bu deneyimini yaşamak ve bunu korumak isteyenlere destek olmak için hazırladığım 6 hafta sürecek olan programım “Hazineni Fark Et” bir kez daha başlıyor. Program içeriğinde yoga, meditasyon ve bilinçli farkındalık alanlarında edindiğim profesyonel birikimlerim ile kendi yaşantımda fark yaratmama katkı olan tüm dünyada bilinen, uygulanan ve pozitif sonuçları ile binlerce insanı peşinden sürükleyen yöntem ve bilgileri sizlere sunmak üzere harmanladım.

Yaşam hepimiz için çok kıymetli. Amacım, benim yaşamımda da büyük fark yaratan bu araçlar ve bilgiler vasıtasıyla daha çoğumuzun düzenli olarak kendi yaşam alanlarının zenginliği ile temas kurmasına ve daha çok yaşamasına katkı olmak.

İzninizle son olarak henüz biten ve ondan önce gerçekleştirmiş olduğum programı tamamlayanlardan birkaç yorumu da dikkatinize sunmak istiyorum.

1. yorum: Anlattığı her şey kendi içinde, kalbinde deneyimlemiş, içselleştirmiş, sımsıcak gülümsemesi olan dünya tatlısı eğitmenden ince ince, ilmek ilmek hazırlanmış, son derece anlaşılır, yalın, tertemiz bir eğitim. Kargaşadan uzak, sanatla harmanlanmış, her şey tek tek düşünülmüş, çok keyifli bir eğitimdi. Hayatıma, dünyama, kalbime dokunduğun için minnettarım,
2. yorum: Meditasyon sonrası üzerimden bir kabuk atıp, hafiflemiş huzurlu hali, yönlendirmeli meditasyon ile gelen sakinliği, anda kalmayı, günlük pratiklerle yakaladığım farkındalıklı hali, anda kalmanın sağladığı mutluluğu, nefesimi takip edip “hayattayım, burdayım işte” hissini fark etmemi, geliştirmemi sağlayan, duygu ve düşüncelerimde farkındalık yaratan pratiklerimize, paylaşımlara çok teşekkür ediyorum .İyi ki varsın ve yollarımız kesişti
3. yorum: Meditasyona başlarken beklentim, duygusal stresimi yönetebilmeyi öğrenmekti. Eğitimde aşama aşama ilerlerken, öğrendiğim teknikler sayesinde farkındalığımı nasıl artırabileceğimi ve bu hızlı yaşam akışında bir an olsun durup kendime odaklanabilmeyi öğrendim.

Gün akışında kendime verdigim bu molalar, bir yandan farkındalığımı artırırken, diğer yandan odaklanma ve konsantrasyon süremi de artırdı. Her hafta, bir ruh halinden diğerine geçtiğimi hissederken, alt yapıda bir sükunetin oluştuğunu fark ettim. Bu sakinlik, verdigim tepkilere, gün akışına ve insani ilişkilerime yansıdıkça, bu alanlarda da olumlu değişimler yasamaya başladım.

Bu pratikte hoşuma giden diğer bir nokta ise meditasyon çeşitliliği ve günlük hayata entegre etme kolaylığıydı. Yaptığım birçok işi zevk alarak yapmaya başladım mesela. Aslında beklentilerin ne kadar yorucu oldugunu anladım. Bunun yerine meraklı bir bakış açısı içerisinde olmak, olayları kabullenmemize veya olayların içerisindeki ilerleyişimize daha da fayda sağladığını anladım.

Ve son olarak, Birce, alanında kendini durmadan eğitmeye devam eden, öğrenci ruhlu bir eğitmen. Aklınızdaki her soruya aydınlık getiren, minik ayaklı bir kütüphane resmen. Işık saçan gülüşü, enerji saçan var oluşu, bizi de bu yöne davet ediyor. Bu vesile ile bana kattığın onca bilgi, ilim, teknik, pratik vb. şeyler icin teşekkür ederim. Namaste.

Yaşamak deneyiminin yerini hiçbir şey tutamaz. Bu yolculukta birlikte olalım derseniz kaydolmak, tanışmak ve detaylı bilgi almak için bircesin@gmail.com adresimden ve @birceileyoga Instagram hesabımdan bana ulaşabilirsiniz.

Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: ‘Minnettarım çünkü farkındayım’: Takdir etmek ve şükretmek konusunda ne kadar cömertsiniz?

Birce Sinem Tezer: Merhaba, ben Birce. Yoga ile lise yıllarımda tanıştım. 200 saatlik temel eğitimimi 2014 yılında aldım. İçlerinde Godfrey Devereux gibi pek çok kıymetli eğitmenlerin olduğu farklı yoga stillerine ve meditasyon pratiğine dair 500 saate ulaşan derinleşme yolculuğum halen devam ediyor. Yoga & meditasyon derslerim ve bireysel pratiklerimde yoga pozlarında verilen tepkilerin günlük yaşamdakinin aynısı olduğu, aynı yollar his ve düşüncelerden geçildiği felsefesini benimsiyorum. Mat pratiğinin günlük yaşama yansımalarını araştırmak öncelikli davetim. bircesin@gmail.com mail adresi ve @birceileyoga instagram hesabı ile sorunuz veya paylaşımınız varsa bana ulaşabilirsiniz..

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale