X

“Şimdi ne gerek var” cümlesine veda edin: İstekleriniz gerçekleşmek için sizi bekliyor

Değişim bazılarınıza göre sadece uzak bir kelime. Hatta öyle ki; istediğimizi sandığımız ama bir adım bile atmadığımızdan, aslında “böyle iyi, şimdi ne gerek var?” kısmında kaldığımız -bunu kendine itiraf eden yok denecek kadar azdır- için bir senaryodan ibarettir hayatımızda. Neden isteyelim ki? Hayatın altını üstüne neden getirelim? Deli miyiz? Ne gerek var? Böyle biz her günün aynı olmasından huzur duyarken hele… Bilinmezlikler denizinde boğulabilme ihtimali var bir de. Bu hayatın (yaşadığını sanan) seyircisi sonu belli olmayan konulara karşı pek bir eleştirel yaklaşır. Alıştığımız o düzenin değişme ihtimalinde “aradığınız o kişiye ulaşılamaz”cıyız. “İyiyiz biz böyle”ciyiz. Hayatın o aynılığında bir ufak sapmada, değişim olasılığında kalbimizin kapısında “lütfen rahatsız etmeyiniz” yazar. Bilmez ki toz tutmuş kalbin gözleri, ufku göremiyor. Kocaman bir ah! Fark edene kadar hayat bitmiş…

Hep aynı yerden alırız, giyeriz, gideriz. Çevremizdeki insanlar bile aynıdır. Tabi ki en iyi dost, sevgili, aile, kemikleşmiş insanlar olsunlar, varolsunlar; onlar ayrı. Anlatmak istediğim şey başka. Anladınız bence.

Her uyandığında “Bu mu istediğim hayat? Ben ne yapıyorum burada?” diyen insanlar için yazdıklarım. Tanıdık geliyor mu?Ben böyle derin bir uykudaydım işte. Ta ki… Dan da da dan…
Peki hal böyleyken, her şey böyle rutindeyken birdenbire planlanmayan şiddetli bir fırtına o hayatı ne yapar? Fırtına ki hayatımızdaki kökleri çok sağlam sandığımız bazı o çok önemli şeyleri -“elimizden kayar giderse yaşayamam” dediklerimizi- koparsa bizden, ne yaparız? Ya da o fırtına ki hayatta yapmam dediklerimizi üstümüze atsa?

Sen “şimdi değil, birgün mutlaka yapacağım” diye diye böyle Don Kişot gibi hayali bir savaşta hayatla boğuşurken o kullandığını sandığın küreklerin de, sıkı sıkıya tutunduğun gemilerin de fırtına geldiğinde batmış olduğunu görürsün çoktan… Ah o kaybetmem asla sandıklarımız bir bir kayınca elimizden ne çok şaşırırız. Aslında işin özü şu: Ne yaparsan yap korktuğun başına gelir… Ka-ça-maz-sın. Nokta. O yüzden direnmemek, çok da şey etmemek lazımmış…

Yaklaşık 9,5 yıldır sabah 9 akşam 6 çalışan o klasik beyaz yakalı bir çalışandım. Buradaki geçmiş zaman kipine dikkat!Demek ki artık değilim. Ama bu tekrar olmayacağım anlamına da gelmiyor. Bu sefer eskisi gibi olmayacak o kesin. Göreceğiz hayat ne getirecek.

Söylemeye çalıştığım şey; eğer sen böyle sıkışmış hissediyorsan bu sıradanlık olmamalı hayatta. Düşünsene yıllarca aynı yerde, rutin bir iş. Yılda 2 hafta tatil, hafta sonu beklenen… Ne kadar garip ki insan doğasında bu var. Güven duygusu. Ama en çok yavaş yavaş öldüren de bu aslında. Şimdi iyi miyim peki? Soruyorum kendime artık,  sorabiliyorum.Kendinle konuşmak ve barışmak da zaman alıyor. Hey sen! En son ne zaman kendine “nasılsın” dedin? Evet evet kafayı yemedim ya… Dur. İlk yazıdan bunu mu çıkardın. Beyaz yakalı işten ayrılır kendini o antin kuntin kişisel gelişim “şey”lerine verir klişesini yapmayacağım. Yalan. Yapıyorum. Al burada da zaman kipi “şimdi”… Neyse, önümüzde bunları konuşacağımız çok zaman olacak.

Neyse ne diyordum? Tamam, hatırladım; artık mutlu etmeyen o işte devam etmeye kendimi neden zorladığım benim derdim. Yukarıda da bahsettiğim o düzene, alışılmış kalıplara sıkışan kendini hapsetmek. Hayat gerçekten mutsuz bir iş ve ilişkide kalmak için çok kısa. İnsan içindeyken anlamıyor, kendini oyalıyor. Ben de yaptım. Her hafta sonu kaçamak tatiller, geziler, programlar… Pazartesi sendromuna giriş ve Cuma mutluluğu ile çıkış. Haftalar aylara, aylar yıllara… Uyuşturmak kendini bir nevi.

Şu an yine öyle olan çok kişi var. Bu kurulu düzen sizi mutlu ediyorsa zaten ne güzel! Etmeyen tayfa olarak ne yapabiliriz yazısı bu. Haydi herkes o sevmediği işi bıraksın da demiyorum. Ama eminim bir başka yol var. Hep trafik sıkıştığında bir yan yol buluyorsa, kalp yolu bilir diyorum.

Peki tamam ya bu benim yolum. Ben şimdi ne yapıyorum? Başlık zaten kişisel. Belki yaparsam ben de”bir gün” ne olacak merakına ilham olurum. Belli mi olur? Sen de anladın bence şu an ben ne yapıyorum. Ne mi yapıyorum dersen hala, okuyorsun ya! Yazıyorum. Ben “şimdi” bunu yapıyorum. Bu şu an mutlu ediyor. “Oldum” asla demiyorum. Deniyorum. Çabalıyorum. Evet burada da kip şimdiki zaman. Zamana, ana bıraktım. En azından cesaret ettim. Aferin bana. İlk kez kendimi onayladım vay be: Kendini sevmek, anlamaya çalışmak ne kadar kolay gibi görünen zor bir iş..

Bu yazıyı buraya kadar okuyan ey sevgili insan, sen neye cesaret edeceksin? Etmek istersin? Biraz düşünmeye bile ittiysem ne mutlu!

Geç olan her zaman ertelenen karardır unutma. Ne zaman karar verip eyleme geçersen de doğru zamandır. Bu biricik sana aittir. Ne geç ne erken, tam doğru an sen hazır oldugundaki andır.

Yalnız yeni senaryom bu sefer bayağa belirsiz, tekrarsız kelimelerden günler içeriyor.

Siz “şimdi” ne yapıyorsunuz?

İlginizi çekebilir: “Az çoktur” diyen bir bardak: Pisagor Bardağı ve yeni yıl hedefleri üzerine notlar

Pınar Cengizoğlu: Uplifers yolculuğuna pandemiden önce gezdiklerimi aktarmak icin başlamıştım. Daha sonra malum bu gezme süreci aksayınca izlediğim, okuduğum ya da gördüğüm bir şeyden etkilenerek bir şeyler yazma serüveni başladı. Olay sadece gezmek değilmiş ki; kelimeler bir yerlere sürükledi diyorum şimdi... İlham mi deniyor buna bilmiyorum ama yazıya dökülecek bir konu, bir olay, çekiyor seni yazmaya diyelim. Uplifers ailesinde yazmaya devam ediyorum bu yüzden seve seve .. Hepimize bol okumalar!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale