X

Sigarayı bırakmak için adım adım: Sigara neden içilir?

Neden içiyorsun?” diye birkaç yıl önce başlamış bir gence sorduğumuzda “yaa ne bileyim, keyifli, hoşuma gidiyor, bazen başımı döndürüyor, öylesine işte, arkadaşlarımla olunca eğlenceli..” diyecektir.

10-15 yıldır içen birisine sorun “yaa alışkanlık işte, iyi anımda da kötü anımda da hep yanımda, onsuz bir kahve düşünemiyorum, tek keyfim, tek yaramazlığım, kimse sigarama laf etmesin çok seviyorum” gibi cevaplar verecektir.

20 yıl ve daha uzun süredir içenlere sorduğumuzda “hayatımda her şeyi halledebiliyorum da şu sigara çok farklı, kaç kere bırakmaya denedim olmuyor, kurtulmak istiyorum olmuyor, artık nefesim kesiliyor, yavaş yavaş zararlarını görmeye başladım ama yine de bırakamıyorum, bırakmayı düşündüğüm an sanki daha fazla içiyorum…

Aslında tüm içicilerin gayet iyi bildiği cevaplar bunlar.

 “Neden sigara içiyorsun?” sorusuna en en sık verilen cevaplar:

  • Keyif
  • Stresime iyi geliyor
  • Can sıkıntıma iyi geliyor
  • Rahatlatıyor
  • Konsantrasyonumu arttırıyor
  • Alışkanlık
  • Sosyalleşme
  • Kilo kontrolü sağlıyor

Şu an “benim durumum çok farkı”, benim için bunların hiç biri geçerli değil diyenleri duyar gibi oldum. Evet, binlerce içiciye neden sigara içtikleri sorulduğunda, yanıtlar çok farklıdır. Oysaki gerçek sebep hep aynıdır! Komiktir ki sigara içenler genelde, neden sigara içtiklerini bilmezler. Gerçek nedeni bilselerdi zaten sigarayı bırakırlardı.

Genellikle sosyal baskılar ve arkadaş ortamları gibi çocuksu nedenler yüzünden sigaraya başlanır. Asıl soru, oltaya yakalandığımızı fark ettiğimizde neden hâlâ sigara içmeye devam ederiz?

Sigara içmeye devam etmenin gerçek nedeni iki faktörün kurnazca bileşimidir;

  1. Nikotin bağımlılığı (fizyolojik bağımlılık)
  2. Beyin yıkamalar (psikolojik bağımlılık)

Sigara içen herkes kalbinin derinliklerinde aptalca bir şey yaptığının farkındadır. Oltaya yakalanmadan önce sigara içmeye gerek duymadığını bilir. Birçok içici ilk sigarasının tadının ne kadar kötü olduğunu ve içebilmek için ne denli çaba harcadığını hâlâ anımsar.

Peki, sigaraya nasıl ve neden başlarız?

Bunu tam olarak anlayabilmek için bilinçaltının ya da Allen Carr’ın deyişiyle “uyuyan partnerimizin” olağanüstü gücünü incelemek gerekir.

Hepimiz kendi yolunu kendi çizen zeki varlıklar olduğumuzu düşünmeye meyilliyizdir. Aslında yaşamımızın %99’u önceden belirlenmiştir. Biz içinde yaşadığımız toplumun eserleriyiz. Nasıl giyineceğimizi, ne tür evlerde oturacağımızı, yaşam tarzımızı, yediklerimizi ve hangi konularda farklı olduğumuz yönleri bile yaşadığımız toplum belirler. Bilinçaltının üzerimizdeki etkisi çok çok büyüktür.

Sigara konusunda da ömür boyu maruz kaldığımız beyin yıkamaları sakın küçümsemeyin! Çocukluğumuzdan beri her gün sigaranın rahatlattığına, bize cesaret ve güven verdiğine ve dünyadaki en değerli şeyin sigara olduğuna dair mesajlar alırız. Bu mesajları almak için etrafımızdaki içicilerin davranışları ve söylemleri zaten yeterlidir. Bir de üstüne sinsice çalışmalar devam eder.

Abarttığımı mı sanıyorsunuz?

  • Filmlerdeki bütün idam sahnelerinde idam edilecek kişilerin en son arzuları nedir? Evet doğru, bir sigara. İster inanın ister inanmayın bunun bizim bilinçaltımıza bıraktığı etki çok derindir. Bilincimiz fark etmese de “uyuyan partnerimiz” mesajı alır. Buradaki mesaj: “Dünyadaki en değerli şey en son yapmak istediğimdir ve en son yaptığım şey bir sigara içmektir, yani sigara bu kadar değerlidir.”
  • Bütün savaş filmlerinde yaralılara bir sigara verilir. Savaştan dolayı her şey biter, ne yiyecek kalır, ne su, ne ilaç ama sigara ve çakmak nasılsa her zaman vardır. Garip değil mi?
  • Sigara yasakları vs. diye bu son zamanlarda değişti mi sanıyorsunuz? Hayır, kocaman reklam kampanyaları gençlerin beynine işlemeye devam ediyor, farkında mısınız?
  • Bugün reklamcılığın en sinsi yanı sigarayı spor olayları ve zenginlik ile bağdaştırmasıdır. Bunu da doğal olarak tütün devleri finanse ediyor. Sözüm ona televizyonda sigara reklamı yapılması yasak.
  • Yarış arabaları model, renk ve isimlerini sigara markalarından alıyorlar –ya da tam tersi mi?
  • Birçok çizgi filminde dahi sigara içiliyor! Kim içiyor? Tabi ki kahraman rolünde yaratılmış olan içiyor!
  • Julia Roberts’ler, Sylvester Stallon’ler, Brad Pitt’ler… Gerçek hayatta yakınlarına bile yaklaştıramazsınız ancak filmlerinde içerler.
  • Son yıllarda izlediğiniz filmlerdeki sigara sahnelerini hatırlıyor musunuz? Sigara içen ve içmeyenler bunları gördüğünü belki fark etmez bile fakat “uyuyan partner” amacı çok açık olan bu gizli reklamları güzelce sindirir. (Titanic, Matrix ve buna benzer gişe satışları çok yüksek olan filmleri hatırlayın, hepsinde içiliyor ve özenle seçilmiş sahneler ve kişiler içiyor!)

Aslında değişen en ufak bir şey yok. Tuzak dün ne idiyse bugün de o.

Genç erkekler güçlü bir izlenim bırakmaya, Brad Pitt ya da Teoman’ın görüntüsüne özenerek sigaraya başlarlar. Oysa güçlü olma duygusu ilk sigaranın verdiği en son duygudur. Kızlar havalı, çekici, modern genç kadın olma amacındadırlar. Sigaralarından ufak ufak nefesler çekerken ne kadar komik göründüklerini hepimiz görmüşüzdür. Erkekler güçlü, kızlar da havalı ve modern görünmeyi öğrendikten sonra sigaraya hiç başlamamış olmayı dilerler. Ancak iş işten geçmiştir!

İçiciler sigaranın sağlığa zararlı olduğunu ısrarla ortaya koyan istatistikleri görmezlikten gelirler. Herkesin günde iki paket sigara içen, yaşamı boyunca bir gün bile hastalanmamış ve en az seksen yaşına gelmiş bir amcası vardır. Kimse genç yaşlarda ölen diğer yüzlerce kurbanı ya da o amcanın sigara içmeseydi hâlâ yaşayacağını aklına bile getirmez. 

Beynimizi yıkayan aldatmacaların boyutları inanılmayacak kadar büyüktür. Toplumumuz tiner gibi uçucu madde bağımlılığını ve eroin bağımlılığını dışlar oysa yılda tinerden ölenlerin sayısı onu, eroinden ölenlerin sayısı yüzü bulmaz.

Fakat nikotin adında başka bir uyuşturucu vardır ki, yüzde altmıştan fazlamız yaşamında bir kez bağımlılık kazanır ve çoğu, yaşamının sonuna dek bu yüzden çok para harcar. İnsanlar fark etmeden gelirlerinin büyük bir kısmını sigaraya harcarlar ve sigara her yıl binlerce kişinin yaşamını mahveder.

Kristal küllükler veya altın çakmaklar ya da kandırılmış milyonlarca kişi yüzünden aklınızın karıştırılmasına izin vermeyin ve kendinize şu soruları yöneltin:

  • Ben niye sigara içiyorum?
  • Gerçekten içmek zorunda mıyım?

 Hayır, tabi ki içmek zorunda değilsiniz!

Sigaranın en kötü yanı sağlığa ve cüzdana verdiği zarar değil, insanda yarattığı psikolojik etkidir. İnsan sigara içmeye devam edebilmek için akla gelebilecek her tür açıklamayı arar. Başarısızlıkla sona eren bir sigarayı bırakma girişiminden sonra zararının daha az olduğuna inanarak kendini zorlayarak elektronik sigaraya geçenleri düşünün.

Peki, neden bir gün oturup da kendimize bu işkenceyi niye yaptığımızı sormayız? Elektronik sigarayı içmeyi öğrenen bir sigara tiryakisi dünyanın en mutlu insanı olur. Birçoğu tadını sevdiği için içtiğini sanır. Daha önce bu aletsiz gayet mutlu bir şekilde yaşarken bu zevki öğrenmek için neden bu kadar eziyet çekerler acaba? Çünkü nikotine bağımlılık kazanır kazanmaz beynimizi yıkayan boş inançların etkisi iki katına çıkar.

Aslında sigaraya başlamamızın tek nedeni sigara içen diğer binlerce insanlardır. Onların ne derse desinler bu işten keyif aldıklarını zannederiz. Uzaktan hep öyle görünür.

Hepimiz uyuşturucudan bu denli korkarken bağımlılık yaratan bir numaralı uyuşturucunun esiri olmamız ne büyük bir çelişkidir değil mi?

Bir şeyden yoksun kalan sigara içmeyenler değil, içenlerdir! Bütün yaşamı boyunca aşağıdaki unsurları yavaş yavaş tükenir:

  • Sağlık
  • Enerji
  • İç huzur
  • Özgüven
  • Cesaret
  • Öz saygı
  • Mutluluk
  • Özgürlük

Bu aldıkları karşılığında ne verir? Hiç sigara içmeyenlerin sürekli sahip oldukları iç huzur ve özgüvene kavuşma hayalinden başka; kesinlikle hiçbir şey.

Minik bir uygulama:

  1. Bir hafta boyunca karşılaştığınız tüm içicileri lütfen neden sigara içtiklerini sorun!
  2. Aldığınız cevapları beyninizde iki kategoriye ayırmaya çalışın lütfen: Gerçek sebep/Bahane
  3. Sizi çok şaşırtan bir cevap alırsanız lütfen hemen bana yazın 🙂

NOT: Nikotin hakkında bilmeniz gereken her şey “Nikotin bağımlısı olanlar ve olmayanlar! Dünya ikiye ayrılır” yazısındadır. Lütfen üşenmeyin ve okuyun!

Bu konuda desteğe ihtiyacınız varsa bana www.ilknurustunucar.com/tr/ adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlıkla ve sevgiyle kalın.

Uzman Psikolog İlknur Üstünuçar: Uzman Klinik Psikolog İlknur Üstünuçar Freie Üniversitaet Berlin - Tıp Fakültesi’nde Psikoloji Uzmanlık eğitimini tamamladı. Yıllarca klinik deneyimleri yanı sıra bir çok ülkede çok sayıda eğitim ile hep kendini geliştirmeye devam etti. (Gestalt-terapi, Geliştiren Koçluk, Allen Carr terapisti, Nefes ve Gevşeme Teknikleri uzmanı) 2000 yılı itibariyle kendi Eğitim ve Danışmanlık şirketini kurdu ve binlerce insan ile çalışma imkanı buldu. Halen kendini ve çevresini iyi hissettiren ve geliştiren çalışmalar sürdürmekte. Bu kapsamda stresi yönetme, orta yaş krizlerini anlama ve fırsata çevirme, beynin yapısı ve duygu yönetimi, konularında 60 dakikalık pratiğe yönelik, keyifli ve interaktif seminerler verir. Evli ve iki oğlu var.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale