X

Sıfır Atık Rehberi 9: Yiyecek atıkları ve gıda israfı

Çevreyi korumak için tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmenin ve çöpümüzü sıfırlamanın öneminden bahsedip duruyorum. Özellikle de plastik atıkları sıfırlamak gerektiğini; çünkü doğada yüzyıllarca kaybolmadığı gibi her dakika yenisi üretiliyor ve toprağı, havayı ve su kaynaklarını kirleterek ekolojik dengeyi bozuyor. Ancak zararı olan tek atık çeşidi plastik değil. Çöpe attıklarımız içerisinde belki de en iç acıtanı, yiyecek atıklarıdır.

Doğal kaynakların küresel dağılımındaki adaletsizlik sonucu, dünyanın bir köşesinde çocuklar besin yetersizliğinden kaynaklanan sebeplerle hayatlarını kaybederken, başka bir yerinde her yıl 240 milyon ekmek dilimi çöpe atılıyor. Bu akıl almaz israfın sadece sosyolojik değil, çevresel ve ekonomik sonuçları da var. 

Gıda israfının çevresel ve ekonomik etkileri

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (Food and Agricultural Organization of The United Nations, FAO) güncel raporuna göre:

  • Küresel gıda israfı hacminin 1.6 milyar ton olduğu tahmin edilmekte.
  • Gıda israfının karbon ayak izinin, yılda atmosfere salınan 3.3 milyar ton CO2‘e eşdeğer olduğu tahmin edilmekte.
  • Her yıl kaybedilen veya boşa harcanan yiyecekleri (250 km3) üretmek için kullanılan toplam su hacmi, Rusya’nın Volga Nehri’nin yıllık akışına veya Cenevre Gölü hacminin üç katına eşit.
  • 1.4 milyar hektar arazi (dünya tarım alanının yüzde 28’i) her yıl kaybedilen veya boşa harcanan yiyecekleri üretmek için kullanılmakta.
  • Tarım, Uluslararası Doğayı Koruma Birliği tarafından izlenen risk altındaki bitki ve hayvan türlerine yönelik tehditlerin çoğundan sorumlu.
  • Gıda atıkları depolama alanlarından kaynaklanan metan emisyonları, atık sektöründen kaynaklanan en büyük sera gazı emisyonu kaynaklarından birini temsil etmekte.
  • Gıda israfının (balık ve deniz ürünleri hariç) doğrudan ekonomik sonuçları (sadece ABD’de) yıllık 750 milyar dolar seviyesine ulaşmakta.

Gıda israfı ciddi bir sorun ancak her küresel problemde olduğu gibi, bireysel çabalarımızla bu sorunu çözmek çok kolay. Gıda israfını engellemek için sistematik olarak yapmamız gerekenleri üç ana başlık altında ele aldım: organize etme, depolama ve değerlendirme.

Organizasyon

1. Öğün planlama: Haftalık bir yemek planlaması yapmak, o hafta pişireceğiniz öğünler için hangi malzemeye ne miktarda ihtiyaç duyacağınızı önceden bilmenize olanak sağlar. Böylece, ihtiyacınızdan fazlasını satın almamak kolaylaşır.

2. Envanter çıkarma: Öğünlerinizi planladınız. Bu mönüyü çıkarmak için gerekli malzemeler evde var mı? Varsa ne kadar var? Elinizde olanları önce kullanıp bitirirseniz, bu malzemelerin çürüyüp ziyan olmasını engeller ve alışverişte hangi malzemeden ne kadar almanız gerektiğini görebilirsiniz.

3. Alışveriş listesi: Alışverişe çıkarken liste yapmanın pek çok avantajı var. Alacaklarınızı unutmanızı engellemenin yanı sıra, ihtiyacınız olmayan ürünlerin cazibesine kapılmanızın da önüne geçer. Böylece hem tasarruf yapmanız kolaylaşır, hem de gıda israfı azalır.

Depolama

1. Dönüşümlü depolama: Buzdolabında ya da kilerde, gözümüzün ilk gördüğü ve elimizin ilk gittiği ürünler hep göz hizasındaki raflar ve rafların ön kısımlarıdır. Bu durumu yiyeceklerin ziyan olmaması için lehimize kullanabiliriz. Tüketim tarihi sona yaklaşan ve hızla tüketilmesi gereken gıdaları göz hizasına yakın rafların önlerine koyarak, başka ürünlerin arkasında kalıp unutulmalarını ve bozulup çöp olmalarını engelleyebilirsiniz.

2. Dondurucuda depolama: Yakın zamanda ihtiyaç duymayacağınız gıda ürünleriniz varsa, yiyeceğin cinsine uygun bir yöntem ile dondurucuda saklayabilirsiniz.

3. Meyve ve sebzeler: Meyve ve sebzeleri buzdolabında veya kilerde yan yana saklamayın. Meyveler, sebzelerin daha hızlı olgunlaşmasını veya filizlenmesini sağlayabilen etilen gazı üretir, bu yüzden birbirlerinden uzak durmaları, taze kalma sürelerini uzatacaktır. Pek çok kişinin sıklıkla buzdolabında muhafaza ettiği salatalık ve domates aslında oda sıcaklığında saklanması gereken besinlerdir. Yine benzer şekilde oda sıcaklığında tuttuğumuz kuruyemişler ve beyaz un da aslında buzdolabında daha uzun süre tazeliğini korur. Meyve ve sebzelerinizi doğru bir şekilde saklamayı öğrenmek buzdolabınızdaki ve kilerinizdeki yiyeceklerin ömrünü uzatacaktır.

  • Buzdolabında saklanması gerekenler: Olgunlaşmış muz, kuruyemişler, kuru meyveler, hazır soslar (ketçap, mayonez, soya sosu vb.), mısır koçanları, buğday unu, yağlı kahvaltılık soslar (salça, fıstık ezmesi, kakaolu fındık kreması –özellikle de koruyucu katkı maddeleri içermiyorsa, ev yapımıysa), yufka, lavaş.
  • Oda sıcaklığında saklanması gerekenler: Olgunlaşmamış muz, soğan, sarımsak, salatalık, domates, patates, bal, kahve, ekmek, ananas.
  • NOT: Yumurtaların buzdolabında saklanması sakıncalı değil ancak gerekli de değil. Buzdolabında muhafaza etmek yumurtaların kullanım süresini artırmadığı gibi, oda sıcaklığında saklamak da bu süreyi kısaltmıyor.

4. Saklama kaplarının gücü: Cam ya da plastik olması fark etmez, şeker, baharat, un, tahıl ve baklagiller gibi kuru gıdaların hava geçirmeyen kaplarda saklanması onları böceklenmekten ve bozulmaktan korur.

Değerlendirme

1. Malzemeleri “kökten uca” kullanmak: Kabak dolması yapıp içini oyduğunuz kabak içlerini çöpe mi atıyorsunuz? Bir gıda ürününün her bir zerresini değerlendirmek, yiyecek israfını engellemenin önemli bir adımıdır. Hem o gıdayı üretmek için gecesini gündüzüne katan çiftçilere duyulan saygıdan, hem de satın aldığımız üründen alabileceğimiz en yüksek verimi almak için. Kabakların oyulup atılan iç kısmını sebze çorbasına katmak, kerevizin saplarının suyunu sıkıp içmek, tavuğun kemiklerinden kemik suyu yapmak ve daha akla gelmeyen pek çok şekilde gıda ürünlerini kökten uca kullanabilirsiniz.

2. Yumuşamış meyveler ve sebzeler: Kalitesini kaybetmeye başlayan meyveleri yemek pek zevkli değildir. Onları meyveli yoğurt, smoothie, kek, tart, reçel ya da meyve suyu yapmak için kullanarak ziyan olmalarını önleyebilirsiniz. Kalan tek tük meyve ve sebzelerin suyunu sıkmak güzel bir değerlendirme biçimi, ancak suyunu sıktıktan sonra posasını atıp israf etmeyin. Havuç posasından havuçlu kek, elma posasından elmalı kurabiye, yeşil sebze posalarından çorba ya da sebze köftesi yapabilirsiniz.

3. Meyve-sebze kabukları: Muz kabuklarını birkaç gün suda bekletirseniz, bitkileri sulamakta kullanabileceğiniz potasyum içeriği yüksek, akışkan bir gübre elde edersiniz. Narenciye kabuklarından, temizlikte kullanabileceğiniz sirke yapabilirsiniz. Yine elma kabuklarını, (çekirdeklerini ayırıp) içini ve sapını da elma sirkesi kurmakta kullanabilirsiniz. Karpuz kabuklarından turşu kurmayı deneyin, şaşırtıcı şekilde lezzetli oluyor. 

4. Bayat ekmekler: Dünyada en çok israf edilen gıda türüdür ekmek. Dünya çapında yılda 240 milyondan fazla ekmek dilimi çöpe gidiyor. Bayat ekmek somununun dışını hafif nemlendirerek birkaç dakika fırınlamak, bayat ekmekleri canlandırır. Bunun yanı sıra bayat ekmekleri küp küp kesip biraz da baharatla tavada yağda çevirerek çorbalara ekleyebileceğiniz kıtır ekmekler yapabilir ya da ekmekleri tamamen kurutup ufalayarak galeta unu elde edebilirsiniz.

5. Dünden kalan yemekler: Bir kase nohut, bir avuç tavuk sote, azıcık salata arttıysa o malzemeleri içine katabileceğiniz yemekler pişirin ve artanları değerlendirip yepyeni lezzetler keşfedin. Bunun için internetten tarifler araştırabilir ya da uygulamalar kullanabilirsiniz.

  • Kompost yapma 

Bir gıda ürününün kullanabileceğiniz her bir zerresini kullanmanıza rağmen elinizde yine de atık kaldıysa, son çare olarak kompost yapabilir ve bu atıkların metan gazı çıkararak havayı zehirlemesi yerine toprakta çözünerek azot döngüsüne katkıda bulunmasına yardım edebilirsiniz. 

İlginizi çekebilir: Sıfır Atık Rehberi 5: Kompost hakkında her şey

Gıda israfını engellemek bireysel ve küresel ekonomi için olduğu kadar, doğal kaynakların heba edilmemesi ve karbon emisyonunun azaltılması açısından da önemli. Bireysel olarak üzerimize düşenleri yapar ve yiyecek atıklarımızı minimuma indirebilirsek, tahmin ettiğinizden daha etkili bir değişim sağlayabiliriz.

Siz gıdaları değerlendirmek için neler yapıyorsunuz? Lütfen yorumlara yazarak ben de dahil bilmeyenleri aydınlatın.

Hepinize atıksız günler dilerim!

Kaynaklar
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (Food and Agricultural Organization of The United Nations, FAO) Raporu: http://www.fao.org/news/story/en/item/196402/icode/
Ruhun Doysun
Culinary Nutrition: https://www.culinarynutrition.com/how-to-reduce-food-waste-best-zero-waste-recipes/
Food Blogers Of Canada: https://www.foodbloggersofcanada.com/10-tips-to-help-canadians-reduce-food-waste/
Sustainably Lazy: https://www.sustainablylazy.com/blog/food-waste
Yemek.com: https://yemek.com/buzdolabinda-saklanmasi-gereken-yiyecekler/

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale