X

Siber psikoloji ve sanal gerçeklik: Metaverse psikolojimizi nasıl etkileyecek?

2003 yılıydı. Ben Amerika’da eğitim gören bir psikoloji öğrencisiydim. Derslerimiz oldukça yoğundu. Zihnimi yoğunluktan biraz olsun uzaklaştırmak için o yıl çıkan heyecan verici bir oyuna başlamıştım: Second Life. Geçtiğimiz hafta Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg şirketin yeni adının “Meta” olduğunu açıkladı ve ekledi “Facebook artık bir metaverse” şirketi. Belki çoğu insan metaverse kavramını ilk defa Zuckerberg’in açıklaması sayesinde duydu. Oysa Second Life bundan tam on sekiz sene önce “metaverse”ten bahsediyordu.

Second Life’ın kurucuları bu oyunu oluştururken Neal Stephenson’ın ilginç bir dünyayı anlatan “Snow Crash” isimli bilim kurgu romanından esinlenmişlerdi. Zuckerberg “Meta” şirketinin duyurusunu yaptığında bilim kurgu hayranları hemen yine aynı romanı hatırladılar. Çünkü metaverse kelimesi ilk defa Stephenson tarafından 1992 tarihli bu distopik romanda kullanılmıştı. Romandaki insanlar avatarları aracılıklarıyla, üç boyutlu sanal bir ortamda birbirleriyle iletişim kuruyorlardı.

Peki, nedir bu metaverse? “Metaverse” kelimesi, “meta” (öte) ve “universe” (evren) kelimelerinin birleşimiyle oluşmuş. Verse “evren” anlamına gelen “universe”ten geliyor. Metaverse’ü Sanal Gerçeklik (Virtual Reality VR) teknolojisinin geliştirilmiş bir versiyonu olarak düşünebiliriz. Metaverse’te üç boyutlu (3D) bir avatarımızı yaratıp konserlere gideceğiz, toplantılara katılacağız ya da alışveriş yapacağız. Kulağa oldukça heyecanlı geliyor öyle değil mi?

Evet, bu tür teknolojik gelişmeler son derece heyecan verici. Ama işin bir de psikolojik boyutları var. Örneğin bir psikolog olarak metaverse’ün psikolojimizi ve insan ilişkilerini nasıl etkileyeceğini oldukça merak ediyorum. Psikolojinin bu tip konularla ilgilenen alanına siber psikoloji diyoruz. Attrill (2015) siber psikolojiyi, teknolojinin herhangi bir formu ile insan etkileşiminin çevrim içi ve çevrim dışı dünyaların her ikisine de etki eden davranışsal sonuçları, motivasyonları ve psikolojik süreçleri olarak tanımlamıştır (Akt. Derin, 2019).

Siber psikoloji alanında daha önce yapılmış çalışmalar sayesinde Metaverse’ün psikolojimiz üzerinde ne gibi etkilere sahip olacağını tahmin edebiliriz. Örneğin bazı araştırmalar kompulsif internet kullanımı ya da problematik internet kullanımı olarak da bilinen durum ve şizoid kişilik bozukluğu arasında bir ilişki bulmuştur (Ha ve ark, 2006). Yine aynı araştırmaya göre dijital teknolojinin fazla kullanımı somatik semptomlar (%6), depresyon (%4), psikotik bozukluk (%0,5) gibi birçok zihin sağlığı problemiyle ilişkilidir (Ha ve ark, 2006). Bir başka araştırma şizoid kişilik bozukluğu olan insanların neden özellikle oyunlara yönelik sanal dünyalarla ilgilendiğini araştırmıştır. Bu araştırmaya göre sanal dünyalar şizoid kişilik bozukluğu olan bireylere gerçek dünyadaki problemlerinden kaçma fırsatı veriyor (Schimmenti, 2017). Metaverse, şizoid kişilik bozukluğu da dahil olmak üzere ruhsal sağlık problemleri olan kişiler üzerinde tam olarak nasıl bir etki yaratacak, şu an bilmiyoruz.

Ruhsal sağlık problemimiz olsun veya olmasın, metaverse yaygın bir hale geldiğinde kullanıcıların psikolojisi üzerinde mutlaka olumlu ve olumsuz etkileri olacaktır. Metaverse’ü kullanmaya başladığımızda ya onun bize gösterdiği sanal dünyayı gerçek dünyadan daha ilginç bulursak, avatarlarımızla gerçekleştireceğimiz sanal sohbetler bize daha çok heyecan verirse? Ya sosyal medya bağımlılığımızın üzerine bir de metaverse bağımlılığımız eklenirse? Özetle ya metaverse yüzünden gerçeklikle olan bağımız zayıflarsa? Anlaşılan önümüzdeki günler bu tip soruların cevaplarını bulmak için epey zaman harcayacağız. En iyisi hayatın her alanında olduğu gibi teknoloji kullanımında da oyumuzu dengeden yana kullanmak. Yakın bir gelecekte metaverse hayatımızın bir parçası olsa bile, ki öyle olacağa benziyor, sanal dünya gerçek insan ilişkilerinin, sevdiklerimizin gözlerinin içine bakarak yaptığımız samimi, yüreğimize dokunan sohbetlerin yerini tutamaz. Hem, dijital dünyadaki en olağanüstü manzara bile, gerçek dünyadaki güneşin doğuş ve batışının muazzamlığının yanından bile geçemez, öyle değil mi? Sizlere hem sanal, hem dijital dünyada dengeli günler diliyorum.

2021 yılını “Kendini Sevme ve Hayatı Güzelleştirme Yılı” ilan ettim. Her hafta @ranakutvan kullanıcı isimli Instagram hesabımdan bu konuyla ilgili psikoloji ödevleri paylaşıyorum. Hadi hep beraber kendimizi sevmeye ve dünyayı güzelleştirmeye. Bu arada sizlere bir eğitim haberim var. Zoom üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail adresine yazabilirsiniz.

Kaynaklar:

Attrill, A. (Ed.). (2015). Cyberpsychology. Oxford University Press, USA.
Derin, G. (2019). Siber Psikoloji Ve Temel Alanları. İstanbul Üniversitesi – Cerrahpaşa, Adli Tıp Enstitüsü, Sosyal Bilimler Anabilim Dalı.
Ha, J.H., Yoo, H.J., Cho, I.H., Chin, B., Shin, D., & Kim, J. H. (2006). Psychiatric comorbidity assessed in Korean children and adolescents who screen positive for Internet addiction. Journal of Clinical Psychiatry, 67(5), 821.
Schimmenti, A., Infanti, A., Badoud, D., Laloyaux, J., & Billieux, J. (2017). Schizotypal personality traits and problematic use of massively-multiplayer online role-playing games (MMORPGs). Computers in Human Behavior, 74, 286-293.

İlginizi çekebilir: Sosyal medyayı bir ilham kaynağı olarak nasıl kullanabilirsiniz?

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale