X

Seyahat etme algınızı değiştirecek 4 strateji

Günlük yaşantımızda belli şeylerin akışına kapılıp giderken kendimize gerçekten iyi gelen aktiviteleri elimizin tersiyle itiyoruz, onlara ne kadar ihtiyacımız olduğunu bildiğimiz halde gözlerimizi ve kulaklarımızı onlara kapatıyoruz. Genel olarak yoğun rutinlerimiz arasında dinlenme tercihlerimizi; insanlardan ve kalabalıktan uzaklaşıp evimize kapanmaktan yana kullanıyoruz.

Seyahat etmenin ruhumuza ve zihnimize ne kadar iyi geldiğinin çoğumuz farkında değiliz ya da seyahat etme aralıklarımızı arttırarak bize ne kadar iyi geldiğini unutuyoruz. Bu aralıkları elimizden geldiğince kısa tutarak, yani yaptığımız seyahatleri kısa seyahatlerle bile olsa sıklaştırarak buna bir çözüm getirebiliriz.

Tüm bu algımızı kökünden değiştirip yeniden yollara düşmenin zamanı geldi; zira görülmeyi ve deneyimlenmeyi bekleyen çok fazla yer var. İşte seyahat etmeyi size yeniden sevdirecek 4 strateji:

1. Seyahat etmeyi manevi bir yolculuk olarak benimseyin
Seyahat etmeyi manevi bir yolculuk olarak benimseyin.

Daha önce hiç görmediğiniz yerlere gitmek size sandığınızdan çok daha fazla şey katıyor. Yeni bir kültürle, yeni insanlarla, yeni yaşam tarzlarıyla, daha önce adını bile duymadığınız bir hayvan türüyle tanışmak, zihninize ve ruhunuza başka hiçbir şeyin yapamadığı güzellikte bir etki bırakıyor. Seyahat etmek; çoğu şeye bakış açınızı değiştirecek ve bununla birlikte kendi hayatınızda fark edeceğiniz sorunları ve getireceğiniz yeni çözümleri bulmanıza katkı sağlayacak.

2. Yeni tatlar denemenin keyfine varın
Yeni tatlar deneyin.

Bizler her gün kendi rutinimiz arasında çoğu zaman riske girmeyip beslenme alışkanlıklarımızı bile stabil tutuyoruz. Yeni bir yere gitmek, o kültürün sahip olduğu yeni yemeklerle tanışmak demek. Kaldı ki her kültür kendi içinde bile onlarca, yüzlerce farklı yöresel lezzete sahip. Bir yere seyahat etmeden önce her ne kadar oranın meşhur yemeklerini, önerilen restoranlarını araştırsak da oraya gittiğimiz zaman koşullar bizi planlarımızdan alıkoyabiliyor. Seyahati avantaja çevirin ve daha önce tatmadığınız ve tatma imkanınız olan her şeyi tadın. Göreceksiniz her yeni lezzet ufkunuzu daha da açacak ve gittiğiniz yerin kültürünü daha iyi anlamanıza yardımcı olacak.

3. Tüm duygularınızı ve deneyimlerinizi içtenlikle yazacağınız bir günlük edinin
Bir seyahat günlüğü tutun.

Yazmanın, insanları en çok rahatlatan şeylerden biri olduğu söylenir. Söyleyemediğimiz, başkasına anlatsak da bizi anlayacaklarını düşünmediğimiz her şeyi bir kağıda yazmak en kolay dışa vurum yöntemlerinden biri. Seyahat ettikten sonra seyahat sırasında yaşadıklarımızı her ne kadar unutmayacağımızı düşünsek de zamanla unutuyoruz. Seyahatinizde tanıştığınız insanları, onlarla aranızda geçen diyalogları, belki de sadece bir yerliyle karşılıklı gülümsemenizi, gördüğünüz manzaraların size hissettirdiği tarifsiz duyguları elinizden geldiğince yazın. Sonrasında ise çektiğiniz fotoğrafları da ekleyin ve anılarınızla dolu paha biçilemez bir günlüğe sahip olun.

4. Körelen maceracı ruhunuzu harekete geçirin
Daha önce hiç denemediğini şeyler deneyin.

Herkesin içinde belki de henüz tanışmadığı bir maceracı ruh barınır. Modern yaşamın ritmine uyum sağlarken bu gerçeği göz ardı ederiz. Doğaya ve hareket etmeye ne kadar ihtiyacımız olduğunun farkına bile varmayız. Düşüncelerimizi, tutkularımızı, hayallerimizi beynimizin bir köşesine ittiririz. Bizler girdiğimiz kaba kolay uyum sağlarız, modern yaşama ne kadar kolay uyum sağlıyorsak, doğada olmaya da bir o kadar kolay uyum sağlarız. Seyahat etmek tüm bu maceracı ruhu harekete geçirir ve farkında olmadan özlemini duyduğumuz tüm hisleri yeniden uyandırır. Yeni aktiviteler deneyin, asla yapmam dediğiniz şeyleri yapmaya bir yerden başlayın, tek başınıza seyahat edin. Tüm bunları yapınca aslında ne kadar cesur olduğunuzu fark edeceksiniz ve bu sizi her şeyden çok mutlu edecek.

İlgili yazı: Seyahate çıkmadan önce kurtulmanız gereken 5 ön yargı

Kaynaklar: 
travelettes.net
roughguides.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale