X

Sessizlik, artık bir lüks mü: Modern dünyada kendimizi dinleyebilecek alanlar ve zamanlar yaratmak üzerine

Sürekli titreşen telefonlar, parıldayan ekranlar ve şehrin bitmeyen uğultuları arasında sessizlik, sıradışı ve lüks bir ayrıcalık oldu. Modern dünyanın bizi sürekli bağlı kalmaya zorladığı dijital araçları takip ederken zihinlerimiz de kesintisiz bir gürültüyle boğuşuyor. Yapılacak listelerinin ve günlük kaygıların fısıltısından uzaklaşarak sessizleşmek ise zihnin dinlenerek sakinleşmesini sağlıyor. Sürekli çalışmanın ve meşgul olmanın verimlilikle eşdeğer olmadığını bilmemize rağmen, çoğumuz bu modern kaosta kendine giderek daha kalabalık yaşam alanları kuruyor. Oysa gün içindeki kısacık anlarda bile dış dünyanın gürültüsünü susturmak, hem iç dünyayı zenginleştiriyor hem zihinsel berraklığı artırıyor. Tam da bu yüzden hepimizin, sessizlikle yeniden tanışmaya ve modern yaşamda ona yer açmaya ihtiyacı var.

Sessizlik neden artık garip geliyor?

Sıradan bir günü hayal etmeye çalışın: arka planda çalan müzik, buzdolabından gelen ses, dışarıdaki korna sesleri, grup konuşmasının durmak bilmeyen bipleri, klavye tıkırtıları, uygulama bildirimleri ve arka plana karışıp giden sayısız uğultu…

Gün içinde duymazdan geldiğimiz o kadar fazla sese maruz kalıyoruz ki artık bu gürültülerin denklemden çıktığı anları garipsiyoruz. Ancak çalışmalar, düşük seviyeli sürekli seslerin üzerimizdeki stres etkilerini artırabildiğini gösteriyor. Birçoğumuzun, gün boyu farkına varmadan maruz kalmadığı gürültü kirliliğinin sonunda kendini tükenmiş hissetmesinin arkasında bu basit etmen yatıyor olabilir. Üstelik gürültünün dışarıdan değil, iş yerinde ve evde kurduğumuz alanlardan kaynaklanması sorunu daha da şiddetlendiriyor.

Bu kadar fazla sesin normal kabul edildiği bir ortamda sessizlik anları oluşturmak ise başlı başına dikkat dağıtıcı bir unsura dönüşüyor. Ortamdaki sessizliğin farkına vardığımızda kendimizi rahatsız hissetme eğiliminde oluyor, çünkü bu anlarda ilk iş olarak düşünceleri kendimize yöneltiyoruz. Yani, sıradan bir günde işler olağan akışında ilerlerken stresli olsak bile kendini sorgulamama güvencesi ediniyoruz. Sessizliğin yarattığı odaklanma etkisi ise kendimize karşı dürüst davranmamızı sağlıyor. Çoğu içgörü ve kişisel kritik olumsuz olduğundan, haliyle sessiz anlarda yaşadığımız rahatsızlık hissi de artıyor. Ancak iyi haber şu ki; sessizliğin neden olduğu korkutucu ilk birkaç dakikayı atlatırsak, kendimizle tanışma ve düşünceleri sabitleme gibi avantajlar elde edebiliyoruz.

Sessiz anlar yaratmak size ne sağlar?

Sessizlik düşüncesi bile ilk başta size fazlasıyla rahatsız edici gelebilir ama kendinizi biraz zorlarsanız sessizliğin sunacağı özgürlük hissinden en iyi şekilde faydalanabilirsiniz. Gün içinde düzenli sessizlik anları yaratarak elde edeceğiniz sayısız farkındalık mevcut:

  • Sessizlik, gerçek düşünce ve duygularınızı anlamanıza yardımcı olarak hayatta etkili adımlar atmanızı kolaylaştırabilir. 
  • Varlığından bile haberinizin olmadığı düşünceleri ortaya çıkarak sorunların üstesinden gelmenizi sağlayabilir.
  • Kendinizle olan bağınızı derinleştirmeye yardımcı olarak benlik algısını zenginleştirebilir.
  • Stres hormonlarını baskılayarak zihnin netlik kazanmasını sağlayarak odaklanmayı ve yaratıcılığı artırabilir.
  • Sıfırlanma etkisi bırakarak daha sakin, dingin ve memnun bir ruh haline bürünmenize destek olabilir.
  • Günlük baskıyı azaltarak uyku kalitesini iyileştirebilir ve hem zihni hem bedeni dinlendirebilir.

Üstelik araştırmalar; sessizliğin kan basıncını düşürdüğünü, hafızayı geliştirdiğini, hayatta beyin hücrelerinin büyümesine yardımcı olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla sessizlik sadece bir lüks değil, aynı zamanda modern dünyada hayatta kalabilmek için gereksinim haline gelmiş durumda.

Sessizlik molasını günlük rutinlere dahil etmek

Günlük rutinlerde daha fazla sessiz anlar yaratmak için yapabileceklerinizi düşünüyorsanız telaşlanmanız normal. Çünkü düşünülünce ufak tıkırtılar ve seslerle dolu bir gürültüyle çevriliyiz. Ama tüm bunlara rağmen, gözden uzak inzivalara kaçmadan da yapabileceğiniz bazı ufak şeyler var:

  • Sessizlik anı yaratmaya küçük hedeflerle başlayın ve gün çinde sadece 5 ila 10 dakika telefona bakmadan, televizyonu ya da bilgisayarı açmadan geçirmeye çalışın.
  • Arka plandaki görünmez gürültüyü kısın. Yemek yaparken podcast açmamayı ya da yürüyüş yaparken müzik dinlememeyi deneyin. Bu anlarda yaşadığınız farklı hislere odaklanın.
  • Evde sadece dinlenmeye ve dijital dünyayla ilişkileri koparmaya uygun bir köşe yaratın. Minderler veya ufacık bir sandalye bulunan bir alan bile yeterlidir. Bu köşeyi dijital detoks ve köklenme için de kullanabilirsiniz.
  • Mindful sessizlik pratikleri deneyin, yani hayatınızdaki sessizliği bilinçli olarak kontrol edin. Telefon veya teknolojik cihazlar olmadan yemek yemek, yürüyüşe çıkmak, hatta bir arkadaşla sessizlik içinde oturmak bile bu pratiklere dahil edilebilir.

Sürekli üretken ve verimli olma baskısının sürdüğü bir dünyada sessizlik genellikle yanlış anlaşılan ve yalnızlık ya da depresyonla ilişkilendirilen bir kavram. Ancak kendiniz için planladığınız bilinçli sessizlik anlarının bu durumla uzaktan yakından ilişkisi yok. Hatta müziği ve diğer ortam seslerini kısmak, aldığınız nefesin derinliğini hissetmenize yardımcı olacak sizi gerçek dünyaya tekrar döndürebilir. Hayatta neye gereksinim duyduğunuzu ve nelerin fazlalık olduğunu anlamanızı sağlayarak diğer mindful pratiklerini ve sağlık rutinlerini sürdürmeyi de kolaylaştırabilir. Sizin için bu dönüştürücü anlar belki gün batımında yapacağınız kısa bir yürüyüşte, belki de konforlu yatağınızda bekliyor olabilir.

Kaynak: medium

İlginizi çekebilir: Sessizlik üretkenliğin anahtarı olabilir mi?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale