X

Şema kimyası: Ne ekmek ne de su sensizlik korkusu

İnsan, doğası gereği bir ötekiyle duygusal bağ kurma ihtiyacı hisseder. Pek çoğumuzun aşina olduğu ‘’Bağlanma Teorisi’’ne göre de çocukluğumuzdan itibaren güvenli bir bağlanma arayışındayızdır. Yetişkin yaşantımızda kuracağımız bu bağlar, yalnızca aileyle değil, aynı zamanda romantik ilişkilerimizle de devam eder. Kurduğumuz bu ilişki kalıpları, eğer sağlıklıysa bunu genellikle huzurlu, güven dolu ve destekleyici olmasından anlayabiliriz. Bu tür bir ilişkide partnerler bireysel kimliklerine saygı gösterir ve beraber büyürler. Bağımsızlık ve bireysellik, empati ve açık iletişime sahip olduğumuzu hissediyorsak sağlıklı bir örüntüdeyiz diyebiliriz.

Peki sağlıksız bir ilişki neye benzer? Sürekli olarak duygusal baskı, güvensizlik, çatışmaların giderek arttığını hissetme hali bize ilişki örüntüsüne dair sinyalleri verir. Partnerlerin birbirini küçümsemesi, iğneleyici esprilerin varlığı, partnere bağımlılık hatta kuşku duyan güvensizlik duygularının yoğun olduğu halleri sağlıksız ilişki örüntüsü içerisinde sıralayabiliriz. Dolayısıyla sağlıklı bir ilişki yaşamımıza neşe katar bizi besler büyütürken, sağlıksız ilişkiler de bir o kadar acı vermeye, bizi aşağıya çekmeye başlar. Farkındalığımız yavaş yavaş başlar. “Ne yapıyorum ben bu ilişkide? Neden hep böyle insanlar beni buluyor? Çok seviyorum ama kıskançlıkları sevgimi baltalıyor. İlişkiye başlarken çok farklıydı, ilişki içinde bambaşka birine dönüştü. Hep olmayacak insanları buluyorum. Zor ilişkilerin insanıyım…” cümleleri çok sık telaffuz edilmeye başlar. 

Şema kimyası nedir?

Yaşamımızın erken dönemlerinde tohumları içimize atılan uyum bozucu şemalar, çocukluk ve gençlik yıllarında şekillenen, başkaları ve kendimizle ilgili düşünce, duygu, anı ve bedensel duyumları kapsayan, yaygın ve ciddi ölçüde işlev bozukluğuna yol açan örüntülerdir (Young vd., 2003). Erken yaşam deneyimlerimiz, şemalarımızın oluşmasına katkı sağlarken, bu şemalar yaşamımızın devamında partner seçimimizde de önemli bir rol oynayabilir (Martin ve Young, 2010). Bu durumu kısaca, şema kimyası olarak isimlendiririz.

Şema kimyası, şemalarımıza uyan ya da şemalarımızı paylaşan kişilere yoğun bir şekilde çekilme kalıbıdır. Bu kişiler bize çok tanıdık hissettirir, sanki çocukluğumuzu beraber geçirdiğimiz oyun arkadaşımız gibidir. O konuşmasa anlatmasa dahi ne hissettiğini kim olduğunu sanki ilk görüşte anlayabilmişizdir. Dolayısıyla bu kişilere kolaylıkla ve büyük bir tutkuyla çekiliriz. “İlk görüşte aşık oldum!” cümlesinin perde arkasında kemikleşmiş olarak yer alan şema kimyası, partnerlere ilk görüşte vücut iklimini değiştiren sarsıcı bir etki yaratır. Büyük beklentiler ve duygularla başlayan ilişkilerin yoğun hayal kırıklığına dönüşmesi hali ise benzer senaryoyu defalarca en başından yazmayla sonuçlanır.

Şemaların ilişkilere yansıması

18 farklı şema alanı bulunmaktadır. Haliyle, yanlış reçeteyle çıkılan bu yolculukta, ilişki içerisinde denklemler de karışır. 

Eğer kusurluluk şemanız varsa tam da bu şemayı tetikleyecek bir partnerle bir araya gelmeniz pek de tesadüf olmayacaktır. Partnerinizin “arayacağım” deyip sizi aramaması değersizlik inancınızı tetikleyebilir ve nedenini anlayamadan tartışmaya başlamış olabilirsiniz. Ya da ilişkilerinizde hep daha fazla verici olan taraf olduğunuzu gözlemlediyseniz, hep talep eden ‘’narsisistik’’ kişilere çekilebilirsiniz.

Duygusal yoksunluk şemasına sahipseniz boşluk, hiç bitmeyen yalnızlık duygusuyla yaşarken, farkında olmadan kendinizi daha da yalnız hissettirecek partnerlerle kimyasal çekim yaşayabilirsiniz. İlgiye ve sevgiye ne kadar susamışsa kişi, ne yazık ki bunu hiç de karşılamayacak o kişiyi mıknatıs yutmuşçasına bulabilir. Terk edilme şemasına teslim olmuş olan birinin ise, evli, yurt dışında, uzak mesafede yaşayan kişilere yöneldiğini görürüz. Boyun eğicilik şemasına teslim olmuş bir kişinin ise onu sürekli eleştirecek olan bir partneri yaşamına aldığına şahit oluruz. 

Şema Kimyası, ilk etapta ilişkiye heyecan katar gibi gözükürken, uzun vadede katmanlı sorunlarına yol açar. Uyumsuz şemalardan kaynaklanan ilişki içindeki çatışmalar, terapi sürecinde şemaların varlığını fark etmek ile çözüme kavuşabilir. Terapide ilk etapta şemaları tanımak, ardından bilişsel ve yaşantısal teknikleri kullanarak sağlıksız örüntüleri yeniden düzenlemek mümkün olabilmektedir. 

 Teoman’ın şarkı sözlerinde de yoğun şema izlerine rastladığım satırları paylaşarak yazımı tamamlıyorum. 

‘’Bana yoksun biliyorum 
usul usul eriyorum kararıyor gözlerim 
hep yorgunum
ne ekmek ne de su
sensizlik korkusu
istemem yeter ki sen
yanımda ol.
yeter!’’

İletişim için; Instagram: psikologhazalaslan

İlginizi çekebilir: Ya hep ya hiç: ‘Hiç’in gözü daha mı pektir ‘hep’ten?Ya hep ya hiç: ‘

Hazal Aslan: Hazal Aslan, İstanbul Bilim Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümünden 2017 yılında mezun olmuştur. Akabinde uzun dönem yurt dışında bulunarak dil eğitimini tamamlamıştır. Türkiye'ye geri dönmesinin ardından çeşitli özel kurumlarda psikolog olarak görev yapmıştır. 2020 yılında İstanbul Aydın Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programına kabul edilmiştir. Yüksek Lisans eğitimi esnasında almış olduğu psikoterapi eğitimleri doğrultusunda süpervizyon eşliğinde danışan görmüştür. ''Doğuma Psikanalitik Bakış'' Projesi ile mezun olmuş ve uzmanlığını tamamlamıştır. Gönülden bağlı olduğu Saadet Öğretmen Çocuk İhmal ve İstismarını Önleme Derneği ile pek çok eğitim kurumunda seminerlerde konuşmacı olarak yer almıştır. UCİM ( Uluslararası Çocuk İhmal ve İstismarı Önleme Derneği ) Eğitim Koordinatörü olarak görev almaktadır. Temel olarak eğitimini alarak yararlandığı yaklaşımlar; Şema Terapi, Bilişsel Davranışçı Terapi, Deneyimsel Oyun Terapisi, Pozitif Psikolojidir. Pek çok farklı modelin eğitim ve süpervizyon sürecinden geçmiştir, eğitim serüveni devam etmektedir. ‘’Her insanın anavatanı çocukluğudur. İns’an, çocukluğunda yaşadığı anları unutsa bile o anların yarattığı hisleri her daim hatırlar. ‘’ ilkesi ile mesleki çalışmalarına özel bir klinikte devam eden Psikolog Hazal Aslan; çocuk, genç yetişkin, yetişkinlerle yüz yüze ve online seans kabulünü gerçekleştirmektedir. Yaşamdan ilham alarak, ins’anın var oluş haline dair fikirlerini yazdığı, Instagram hesabı: psikologhazalaslan

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale