X

“Şekeri Bırakma Eğitimi” Uplifers deneyimi

Aralık ayında yeni nesil paylaşımlı ofis Kolektif House Levent’te gerçekleşen Şekeri Bırakma Eğitimi’ne Uplifers ekibi olarak biz de katıldık ve oldukça ilginç bilgiler keşfettik. Kolektif HouseKolektif House Levent’te gerçekleşen Şekeri Bırakma Eğitimi’ Levent ev sahipliğinde düzenlenen bu etkinlikte sağlık koçu Pınar Taşkınlar, “şeker” konusunu etraflıca ele aldı ve bu bir nevi bağımlılık olan gıdayı nasıl bırakabileceğimiz konusunda uzman yönlendirmeleri yaptı.

Etkinliğe Kolektif House’un üyeleri yanı sıra dışarıdan gelen katılımcılar da oldu. Biz de merak ve heyecan içinde KoRoom Lobby’deki yerimizi aldık. Eğitim, Pınar Taşkınlar’ın şeker hakkında çarpıcı bilgiler paylaşmasıyla başladı.

Pek çok kişi şekeri çok seviyor, onsuz yapamıyor ya da düzenli olarak tatlı krizlerine giriyor. Şekere çok düşkün olmayanlar da var. Ancak şekere çok düşkün olmasak bile, yediğimiz başka gıdalarda gizlenmiş olan şeker nedeniyle vücudumuza şeker yüklemesi yapabiliyoruz. Örneğin özellikle işlenmiş gıdalar içerisinde farklı adlarla gizlenmiş şeker barındırabiliyor. Etikete bakınca karşımıza değer olarak ‘Şeker’ çıkmasa dahi ‘anhydrous dextrose, cane sugar syrup, molasses, früktoz, laktoz ve mısır şurubu’ gibi isimler bu gıdada şekerin olduğu sinyallerini veriyor.

Şeker tüketiminin vücuda zararlarıysa say say bitmiyor. Ancak en yaygın sebepleri arasında; mutsuz hissetmek ve bunun depresyona dönüşmesi, şekerin kanser hücrelerini beslemesi, dalgınlığa sebep olarak zihinsel netliği ortadan kaldırması, aşırı kilo alımı ve kilo vermenin zorlaşması, damar tıkanıklığı, migren ve bağışıklık sistemini zayıflatmasıyla hastalıklara davetiye çıkarıp özellikle kış aylarında sık sık hasta olmamıza sebep olması yer alıyor.

Sağlık koçu Taşkınlar, şeker tüketiminin kan şekerimize de olumsuz etki ettiğini, yemek yedikten sonra kan şekerinin çok hızlı yükselip, çok hızlı düşmesine ve bu durumun hızlı acıkmalara sebep olarak bilinçsizce yemek yemeğe ittiğini de paylaşıyor.

Şekeri bırakırken bilmeniz gereken püf noktaları:

Sağlık koçu Pınar Taşkınlar bu süreci en sağlıklı ve mutlu şekilde atlatabilmek için pek çok pratik bilgiler sundu. İşte onlardan bazıları;

  • İlk hafta şeker krizi bastırırsa genellikle psikolojik olduğu için motivasyonunuzu sık sık kendinize hatırlatın.
  • Canınız tatlı istediği zamanlarda bir kaşık Hindistan cevizi yağı üzerine istediğiniz kadar saf kakao ekleyip yiyebilirsiniz.
  • Şekeri bırakmak istiyorsanız tam 3 hafta boyunca hiç eklenmiş şeker yememeyi hedefliyoruz.
  • Pakete girmiş bütün ürünler, meyve, kuru meyve, sofra şekeri, esmer şeker, Hindistan cevizi şekeri, şurup ve tatlandırıcılar, protein bar ve tozları, beyaz ve esmer undan yapılmış ekmekler, şekerli kahveli içecekler, gazlı içeceklerden kaçınıyoruz.
  • Kan şekerini hızlı yükselten makarna, pilav, pizza, börek gibi yüksek karbonhidratlı yiyeceklerden uzak duruyoruz.

Neler yiyebiliriz?

İlk bakışta insanı korkutan bir tablo gibi görünse de aslında şekeri bıraktıktan sonra yiyebileceğimiz çok çeşitli alternatifler de mevcut.

  • Kivi, ayva, Hindistan cevizi, orman meyveleri, sebzeler, tatlı patates, yumurta, avokado, zeytin, badem, ceviz, kaju ve fındık, nohut, mercimek, bakla, patates, kuru fasülye.
  • 3 çok sağlıklı öğün yiyin.
Sağlıklı bir tarif: Kahvaltı Shake
  • Yarım bardak blueberry (dondurulmuş olabilir)
  • Yarım bardak cranberry (opsiyonel)
  • Yarım limon (soyulmuş)
  • 1 yemek kaşığı chia seed
  • 1 yemek kaşığı kabak çekirdeği
  • 2 ceviz
  • Çeyrek avokado
  • Yarım yemek kaşığı Hindistan cevizi yağı
  • Yarım bardak badem sütü
  • Çok katı olursa su ekleyebilirsiniz.

Uplifers ekibi olarak katıldığımız ‘Şekeri Bırakma Eğitimi’ farkındalığımızın arttığı ve şeker konusunda yeni kararlar almamıza sebep olan bir eğitim oldu. Elbette öğrendiğimiz bilgileri sizlerle paylaşmak için de can attığımız bir eğitimdi. Sağlık koçu Pınar Taşkınlar’ı Instagram üzerinden takip ederek lezzetli ve şekersiz tarifler için ilham alabilirsiniz. Bu farkındalık dolu eğitim için yeni nesil hazır ofis Kolektif HouseInstagram üzerinden takip ederek lezzetli ve şekersiz tarifler için ilham alabilirsiniz. Bu farkındalık dolu eğitim için yeni nesil hazır ofis  Levent’e içtenlikte teşekkür ediyoruz. 

Coworking Space Kolektif House hakkında daha fazla bilgi ve gelecek etkinliklerden haberdar olmak için buraya tıklayabilirsiniz.

 

İlginizi çekebilir: “Ses şifası ve grup meditasyonu” Uplifers deneyimi

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale