X

Saklı öfkelerimize ayna tutanlar: Kabul ediyorum, ifade ediyorum, dönüştürüyorum

“İçindeki öfkeli ejderhayı yönetmeyi başarabiliyorsan, dünyayı yönetebilecek güce ve iradeye sahipsindir.”

Bir Çin atasözü ile başlayalım saklı öfkemizi keşfetmeye…

Benim hayatımda öfkenin yeri yok diye yaklaşabilirsiniz bu yazıyı okumaya. Evet öfke öyle kolay kolay kabul edebilecek bir his değildir. Haklısınız, çoğumuz sinirlendiğimizi bile kabul etmiyoruz. Fakat farkında olmasak da gün içerisinde hoşumuza gitmeyen olaylarla baş başa kalıyoruz veya süreçler tam anlamıyla istediğimiz gibi gitmeyebiliyor. Diğer yandan başka insanları kontrol edemiyoruz, onların tercihleri veya öncelikleri bizim anlık ihtiyaçlarımız ile uyumlanmamış olabiliyor.

İşte bu noktalar aslında içimizde “öfke” hissinin kabardığı noktalar oluyor. Birkaç örnek ile kendimize itiraf edebilmek oldukça kolay; bir arkadaşınız sizinle kahve içmek için söz veriyor fakat son anda gelemeyeceğini haber veriyor. Her ne kadar işi ile ilgili kontrol edemeyeceği bir durum nedeniyle sizinle olan görüşmesini erteliyor olsa da, öfke rüzgarları kalbimizden geçiveriyor işte. Egomuz bizlere fısıldıyor “Seninle buluşmaya gelmedi, seni önemsemedi, sana ayıracağı zamanını işe ayırdı, belki başka bir arkadaşıyla buluştu”

Başka bir örneğe bakalım; eşiniz ile yaptığınız özel bir akşam yemeği planı aklından çıkmış ve siz bunu ancak o gideceğiniz yerde masada tek başınıza otururken anlayabiliyorsunuz. Belki hissiniz önce hayal kırıklığı oluyor, çünkü beklentiniz karşılanmadı fakat sonra yine o tanıdık öfke rüzgarları en kuvvetli şekilde kalbinizi ele geçiriveriyor. Bu hayal kırıklığının seviyesinden de oldukça etkileniyor tabii ki… Biraz da egonun fısıltılarını eklediğimizde kendi kendimize başımızı geleni bakın nasıl yorumluyoruz: “Yine unuttu, çok kızgınım, benim değerimi hiç bilmiyor, bana zaman ayırmıyor, çok öfkeliyim ben buraya gelebilmek için o kadar hazırlık yaptım, bundan sonra ben de onun bana yaptığı şekilde davranacağım”

Öfkeyi kabul ve ifade etmek

Hayatımızı etkileyen asıl sorun işte burada başlıyor; öfkeleniyoruz, öfkemizi kabul etmiyoruz, sonuçta öfkemizi ifade etmiyoruz. İfade edilmemiş öfke(leri)miz ise ilişkilerimizde kontrol edemediğimiz ‘’birikmiş öfke patlaması’’ olarak hayatımıza yansıyor.

Örneğin; aynı şekilde aynı arkadaşınızın birkaç kez üst üste size aynı şekilde davrandığını, yani son anda buluşmalarınızı farklı sebeplerle iptal ettiğini düşünün. İlk durumda belki biraz öfkelendiniz, kalbiniz kırıldı fakat öfkenizi idare ettiniz ve arkadaşınıza ifade etmediniz. Peki üçüncü kez aynı durumu yaşadığınızda nasıl davranacaksınız? Birikmiş öfkeniz yükselen bir dalga gibi sizi ele geçirecek, ifade etmediğiniz tüm hayal kırıklıkları aynı anda beyninize yükselecek, tek seferde söylediğiniz herşey “karşı tarafı suçlamaya” odaklı olacak. Çünkü canınızın yandığı kadar hissetmesini dileyeceksiniz, sizi anlamasını…

Çoğu ilişkimizde kopuşlar veya “iletişememe” dediğimiz nokta burada başlıyor. Çünkü siz konuşan öfkeye dönüştüğünüzde, dinlemeyecek, empati yapamayacak ve anlamaya çalışmayacaksınız. Hedefiniz yalnızca karşınızdaki kişinin size yaşattığı hayal kırıklığı ile coşan öfkenizi ona yansıtmak olacak; yani karşınızdaki sizin için sadece bir “suçlu” olacak.

Şimdi şunu düşünüyorsunuz belki de, bu derece detayda anlatabiliyorsan, sen hiç öfkelenmedin mi, kendini kaybetmedin mi, o suçlamaları yapmadın mı?

Oldukça sakin bir insan olmama karşın, geçtiğimiz Ağustos ayında beni çok derinden etkileyen ve uzun süre ifade edemediğim öfkelerimin toplamı olarak çok güçlü bir öfke patlaması yaşadım, hem de canımdan çok sevdiğim babama karşı… Öyle güçlü bir öfke hissiydi ki, o kadar çok şeyi bastırmaya çalışmıştım ki, o anda sadece “ağzımdan fışkıran öfke sözleri” olmuştu, tabii bunun üzerine kapıyı çarpıp çıkmayı eklemeden geçemeyeceğim… Aylar sonra çok sevdiğim ve kendisine çok şey borçlu olduğum bir kişinin öfkesini yaşadım; gerçekten bir insanı bu derece öfkelendirebildiğim için çok üzülmüştüm ve kendisi bilmese de birçok kez özür dilemeyi istedim, fakat öfkesinin sebebini hala çözememiştim.

Bu öfke aynalaması bende çok derin bir dönüşüme yol açtı; hayatımda “ben kime öfkelendim?” diye sorguladım ve “bu his benden çok uzak bir his, ben kimseye öfke duymam.” diye düşündüğümde, sevgili babam ile yaşadığımız durum bana cevap oldu…

O an “öfkemi” kabul ettim; sevgili babamdan tüm kalbimle özür diledim ve elinden gelenin en iyisi ile hayatımda olduğunu kabul ettim. Dönüşüm aslında çok basitti; öfkemi kabul etmek, onu farkındalığa dönüştürerek açıkça kendimi ifade etmek bugün babamla ilişkimizi bambaşka bir seviyeye taşıdı…

Öfkenizi farkındalığa dönüştürerek şifalanın

Aslında öfkemizi dönüştürmek, gerek hayata bakış açımızı gerekse ilişkilerimizi derinden şifalandıracak bir ilaç gibidir. Sevgili Serkan Sorguç’un güzel eseri Şifachi’de öfke durumunda vücudumuzda fark etmeden oluşan dengesizliği ve öfkeyi kontrol edebilmek için birbirinden önemli tavsiyelerini paylaşıyor;

… “Öfke, beta frekansıdır. Beta frekansı, insanı avına saldırmaya hazırlanan kaplanlar gibi hep tetikte ve hep saldırıda tutan bir beyin dalgası boyutudur. Bu beyin dalgasındaki insanlar, sağlıklı düşünemezler. Bir adım sonrasını hesaplayamazlar. Öfke, bakış açısını daraltarak, çok yönlü düşünmeyi engeller. Beta frekansının tek bir hedefi vardır; o dönemdeki engeli devirmek, ona zarar vermek ve böylece hayatta kalmak.

Öfke, ölüm kalım savaşının yaşandığı frekanstır. Ortada ölümcül bir durum olmadığı halde hayatta kalmak için saldırıya geçtiğinde maalesef yersiz öfke patlamaları yaşanır.”

… “Öfke fizyolojik olarak da insan bedeninde istenmeyen hormonal tepkiye yol açar. Testesteron, epinefrin, norepinefrin ve kortizol hormonlarının artışına sebep olur. Bu dengesiz artış vücutta kalp, damar, eklem, akciğer, bağırsak, mide ve çeşitli kaslarda fonksiyon bozukluklarına yol açar. Ayrıca bağışıklık sistemini de zayıflattığından öfkeli insanların hastalıklara karşı direnci daha da zayıftır.”

… Öfkeyi kontrol etmenin yolları:

  • Ballı limonata öfkeyi hızlıca dindirir.
  • Spor yapmak beden enerjisini başka bir kanala yönlendirir ve fazla enerjinizi dışarı atmanıza yardımcı olur.
  • Papatya çayı, melisa çayı, kedi otu kökü çayı ve özellikle sarı kantaron çayı öfkeyi kısa sürede aşağı çeker.
  • Öfke anınızda birisiyle yapacağınız konuşmayı 7 dakika sonrasına erteleyin. (Yapılan araştırmalar öfkenin üçüncü dakikadan sonra gerilemeye başladığını ve yaklaşık 7 dakika sonra da dindiğini gösteriyor.)
  • Kalp hizanızda ve tam iki göğsünüzün arasında yer alan timus bezine iki parmağınızla veya avuç içinizle 25 küçük dokunuş yapın. (Mutluluk hormonunu tetikleyeceğinden öfkeyi azaltacaktır.)
  • Hayatımızda saklı kalmış öfkelerimizi aynalayanlara sonsuz teşekkür borçluyuz. Bugün bu yazıyı okuyorsanız, öfkenize dönün, öfkenizi kabul edin, fark edin ve ifade edin, öfkenizi dönüştürmek ve kontrol etmek sizin elinizde…
Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale