X

Sağlıklı bir benlik için önce kendinize saygı duyun: Özsaygı nedir?

Hepimiz bize saygı gösterilmesini istiyoruz. Saygı görmediğimizde de ya moralimiz bozuluyor ya da karşımızdakine öfkeleniyoruz. Diğerlerinin bize saygı göstermesini bu kadar beklerken kendimiz için aynı hassasiyeti gösterebiliyor muyuz acaba? Bu yazının konusu işte tam olarak kendimize gösterdiğimiz saygı, yani özsaygı konusu. 

“Unutma, yıllardır kendini eleştiriyorsun ve bu hiçbir işe yaramadı. Şimdi kendini onaylamayı dene ve neler olacağını gör.”
Louise L. Hay

Özsaygı nedir?

Özsaygı bir kişinin kendine ne kadar değer verdiğinin, kendini ne kadar onayladığının ve takdir ettiğinin ölçüsüdür (Adler & Stewart, 2004). Özsaygı uzmanı Morris Rosenberg, özsaygıyı oldukça basit bir şekilde, kişinin kendisine karşı olan tutumu olarak ifade ediyor. Bu tutum kendine karşı olumlu ya da olumsuz bir tutum olabiliyor. Genetik, kişilik, yaşam deneyimleri, yaş, sağlık, düşünceler, sosyal koşullar, başkalarının tepkisi, kendini diğerleriyle kıyaslama gibi faktörler özsaygıyı doğrudan etkiliyor. Ayrıca özsaygının sabit olmadığını ve değişebileceğini de biliyoruz. Bu da özsaygıyı geliştirebileceğimiz anlamına geliyor. Peki, özsaygısı düşük olan kişiler ile özsaygısı yüksek olan kişiler arasında nasıl bir fark var? Gelin şimdi buna bir göz atalım.

Özsaygısı düşük kişilerin özellikleri

  •  Kolayca kızar ve sinirlenirler.
  • Fikirlerinin önemli olmadığını düşünürler.
  • Kendilerinden nefret ederler.
  • Yaptıkları asla yeterince iyi değildir.
  • Başkalarının düşünceleri onlar için aşırı önemlidir.
  • Dünya onlara göre güvenli bir yer değildir.
  • Verdikleri her karardan şüphe duyarlar.
  • Üzüntü ve değersizlik duygularını düzenli olarak yaşarlar.
  • İlişki kurmakta zorlanırlar.
  • Sınır koymakta zorlanırlar.
  • Risk almaktan ve yeni şeyler denemekten kaçınırlar.
  • Mücadeleyi bile güvenli alanlarında yaparlar.
  • Yaratıcı bir şeyler yapmanın zor olduğunu düşünürler.
  • Zayıf yönlerini daha fazla önemserler.
  • Kim olduklarından genellikle emin değildirler.
  • Olumsuz deneyimlerin onları tükettiğini düşünürler.
  • Hayır” demekte zorlanırlar.
  • Hayata karşı karamsar ve olumsuz bir bakış açıları vardır.
  • Yeteneklerinden ve başarılarından şüphe ederler.
  • Sık sık korku, endişe ve çöküntü gibi olumsuz duygular yaşarlar.
  • Kendilerini sıklıkla başkalarıyla kıyaslar, en iyi ihtimalle “ikinci en iyi kişi” olurlar.

Özsaygısı yüksek kişilerin özellikleri

  • Kendilerini ve diğer insanları takdir ederler.
  • Bir insan olarak büyümenin, yaşamlarında tatmin ve anlam bulmanın tadını çıkarırlar.
  • Yaratıcılıklarını artırmak için kendilerini keşfetmeye açıktırlar.
  • Hayatlarındaki problemleri çözmeye kolayca yoğunlaşabilirler.
  • Sevgi dolu ve saygılı ilişkiler kurarlar.
  • Değerlerinin ne olduğunu bilir ve değerlerine göre yaşarlar.
  • Düşünce ve ihtiyaçlarını diğer insanlara sakince ve kibarca söylerler.
  • Diğer insanların hayatlarında yapıcı bir fark yaratmaya çalışırlar (Smith & Harte).
  • Başkalarıyla iletişim kurarken rahattırlar ve suçluluk hissetmezler.
  • Geçmişe takılmadan şimdiye odaklanabilirler.
  • Başkalarından ne daha iyi ne de kötü olduklarına, onlarla eşit olduklarına inanırlar.
  • Başkalarının kendilerini manipüle etmesine izin vermezler.
  • Olumlu veya olumsuz tüm duygularını tanır ve kabul ederler ve bunları sağlıklı bir ilişki kurmak için paylaşırlar.
  • Sağlıklı bir iş yaşamı-özel yaşam-eğlence dengesi kurar ve bunun tadını çıkarırlar.
  • Büyümek için zorlukları kabul eder, risk alır ve başarısız olduklarında hatalarından ders alırlar.
  • Eleştirileri kişisel almazlar. Kişisel değerlerinin başkalarının düşüncesine göre değişmediğini bilerek öğrenmeye ve büyümeye devam ederler.
  • Kendilerine değer verirler ve diğer insanlara duygularını, hoşlandıkları veya hoşlanmadıkları şeyleri ifade etmekten korkmaz, iyi iletişim kurarlar.
  • Başkalarını değiştirmeye çalışmadan oldukları gibi kabul ederler ve onlara değer verirler. 

Özsaygınızı artırmak için neler yapabilirsiniz?

  • Kendinizi tanıyın.
  • Güçlü ve zayıf yönlerinizi bilin ve bunları dürüstçe ortaya koyun.
  • Kendinizden beklentileriniz gerçekçi olsun.
  • Mükemmeliyetçi olmayı bırakın.
  • Kişisel resminizi oluşturmak için istekli olun.
  • Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayı bırakın.
  • İçsel eleştirmeninize “dur” demeyi öğrenin.
  • Sizi motive edecek daha sağlıklı alışkanlıklar edinin.
  • Her akşam kendinizde takdir ettiğiniz 3 şeyi yazın.
  • Vicdanınızla çelişen şeyleri yapmayın. Size doğru gelen şeyi yapın.
  • Hataları ve başarısızlıkları daha olumlu bir şekilde ele alın.
  • Diğer insanlara (ve tabi ki kendinize) karşı nazik olun.
  • Yeni şeyler deneyin.
  • Kıyaslama tuzağına düşmeyin.
  • Destekleyici insanlarla daha fazla zaman geçirin.
  • Kendinize neden saygı duyduğunuzu sık sık hatırlayın (Edberg, 2013).
  • Gerekirse psikolojik destek alın.

Psikolojik danışmanlık özsaygınızı yükseltmekte size nasıl yardımcı olur?

Yapılan araştırmalara göre psikolojik danışmanlık süreci özsaygıyı geliştirmekte oldukça yardımcı oluyor. Özellikle özsaygısı düşük olan danışanlar için, doğru yapıldığı takdirde psikolojik danışmanlık mükemmel bir yöntem. Psikolojik danışmanlık sürecinde duygu ve düşüncelerinizi paylaştığınızda yargısızca, şefkat ve kabulle dinleniyor olmanız bile sağlıklı özsaygının temellerini oluşturabilir. Psikolojik danışman bu koşulsuz kabul duruşunda tutarlı olduğu takdirde kendinizle ilgili olumsuz varsayımlarınızı tekrar değerlendirebilir ve “kendinizde aslında yanlış bir şey olmadığı” inancına geçmek kolaylaşır. Bu süreçte özsaygının bir gerçeklikten ziyade bir inanç olduğunu ve inançların deneyimlerinize dayandığını görebilirsiniz. Bu da, davranış ve düşüncelerinizi değiştirdiğiniz takdirde, özsaygınızı yükseltebileceğinizi gösterir. Danışmanlık süreci kendinizle ilgili bu yeni inancı temel alacak, “temelde kabul edilebilir biri olduğunuz” olasılıkları sunabilir. Koşulsuz kabul, sizin de kendinizi kabul etmenizi kolaylaştırır. Psikolojik danışmanlık süreci tüm davranışlarınızın onaylanacağı anlamına gelmez ancak temelde kim olduğunuzun kabul edilmesi ve onaylanması, bir kişi olarak değerinize olan inancınızda son derece olumlu bir etkiye sahiptir (Gilbertson, 2016).

Hayat boyu kuracağınız en uzun ve en önemli ilişki kendinizle kurduğunuz ilişki olduğuna göre, ihtiyaç duyuyorsanız bir uzmandan destek almanızı tavsiye ederim. Bir psikolojik danışmandan yüz yüze veya online danışmanlık almak isterseniz bana ayselkeskin2004@yahoo.com vasıtasıyla ulaşabilirsiniz. Sevgiyle kalın.

Kaynaklar:
Ackerman, C. What is self-esteem? (2019). A psychologist explains. From positivepsychology.com
Adler, N., Stewart, J. (2004). Self-esteem. Psychosocial Working Group. Retrieved from macses.ucsf.edu
Edberg, H. (2013). How to improve your self-esteem: 12 powerful tips. The Positivity Blog. Retrieved from positivityblog.com
Gilbertson, T. (2016). Does therapy for low self-esteem really work? Good Therapy. Retrieved from goodtherapy.org
Rosenberg, M. (1965). Society and the adolescent self-image. Princeton, NJ, US: Princeton University Press.

İlginizi çekebilir: Kendini gerçekleştirme sorumluluğunu almak: Carl Rogers’ın birey merkezli terapisi

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale