X

Çoğu sağlık teknolojisi şirketinin başarısızlığa sürüklenme nedenleri

Forbes, sağlık teknolojisi girişimlerinin %98’inin kuruluştan sonraki iki yıl içinde başarısızlığa uğradığını belirtiyor. Bu sayısal değer, sağlık teknolojisi sektöründe başarıya nadir bir şekilde ulaşıldığını gözler önüne seriyor. Bu durumun arkasında ise birkaç faktörün bir araya gelerek kötü sonuçlara yol açması bulunuyor. Bu yazımızda, sağlık teknolojisi şirketlerini başarısızlığa sürükleyen faktörleri derinlemesine analiz ediyoruz.

İhtiyaç duyulmayan çözümlere odaklanılması

Bir sağlık teknolojisi şirketine imza atmak isteyen pek çok girişimci, piyasa ihtiyaçlarını değerlendirmeden aksiyon alıyor. Bu girişimciler, yeterli pazar talebi olmayan durumlara odaklanarak sağlık teknolojileri geliştirmeyi hedefliyorlar. Bu durumun arkasında ise rakip analizinin uygun bir şekilde yapılmaması ve herhangi bir ürüne ihtiyaç duyulup duyulmadığının araştırılmaması bulunuyor. Bu hata, genellikle ürününü hızlı bir şekilde piyasaya sürmek ya da maliyetten tasarruf etmek isteyen girişimler tarafından yapılıyor.

Asıl ihtiyaçların göz ardı edilmesine ek olarak, bazı girişimler klinik açıdan önemli olmayan sorunlara yoğunlaşabiliyor. Bir başka deyişle, çeşitli sağlık teknolojisi şirketleri doktorlar, hastalar ve diğer sağlık paydaşları için büyük bir fark yaratmayacak ürünler ve hizmetler geliştiriyorlar. Klinik bilgi eksikliğinden kaynaklanan bu durum, şirketlerin zamanlarını ve kaynaklarını yanlış yönlendirmelerine yol açıyor.

Finansmanın hızlı bir şekilde tüketilmesi

Sağlık teknolojisi şirketlerinin çoğu, düzenleyicilerden alınması gereken onay süreçleri tamamlanmadan önce sermayelerini ve finansal desteklerini tüketiyorlar. Bu durum sonucunda da kaçınılmaz bir başarısızlık ortaya çıkıyor. Bu riskin önlenmesi için ürün tasarımıyla birlikte ürünün geliştirilmesi ve test edilmesi için ihtiyaç duyulan maliyetin öngörülmesi gerekiyor. Maddi harcama hesabı esnasında olası gecikmelerin, yasal süreçlerin uzamasının ve kullanıcı bulma zorluğu yaşanmasının da hesaba katılması büyük bir önem taşıyor.

Finansmanın hızlıca tüketilmesiyle birlikte, sağlık teknolojisi şirketleri diğer sektörlerdeki şirketlere göre daha uzun fon toplama ve tedarik süreçleriyle karşılaşabiliyor. Bu yüzden, henüz girişim ortaya koyulmadan önce finansal yönetimin doğru bir şekilde planlanması ve bu sürecin uzun vadeli bir yolculuk olacağının kabul edilmesi gerekiyor.

Sektörel deneyim eksikliği

Pek çok sağlık teknolojisi girişimi, sektör deneyimi eksikliği yüzünden tüketicilerin ihtiyaçlarını anlayamıyor ve karşılayamıyor. Bu eksiklik şirketlerin gösterişli dijital teknolojiler geliştirme hevesini destekleyerek tüketici ihtiyaçlarından ve isteklerinden uzaklaşılmasına sebep oluyor. Aynı zamanda, sektörel deneyim eksikliği nedeniyle ilgili yasal ve düzenleyici gereklilikler anlaşılamıyor ve bu gerekliliklere yönelik doğru planlama yapılamıyor. Kısacası, başarılı ve sürdürülebilir bir sağlık teknolojisi şirketi kurmak için derin bir sektörel bilgiye ve uzmanlığa ihtiyaç duyuluyor.

Yanlış bilgilerin yaygınlığı ve gerçek dünya verilerine yetersiz erişim

Kısa ömürlü trendler ve tartışmalı keşifler, sağlık ve wellness sektörünü etkisi altına alabiliyor. Bu nedenle, bu eğilimlerin ve yanlış sektörel bilgilerin ışığında yola çıkan sağlık teknolojisi şirketleri potansiyel büyümeye ulaşmaktan ziyade başarılı olmaktan uzaklaşıyor. Sürdürülebilir bir büyüme için bilgi kirliliğinden sıyrılmak, yanlış bilgilere karşı dikkatli olmak ve bilimsel temellere bağlı kalmak gerekiyor.

Sağlık sektörünün yanlış bilgilerle dolu olmasına ek olarak, dijital sağlık çözümlerinin temeli olan gerçek hayattan verilere erişim zorluğu karşımıza çıkıyor. Pek çok sağlık teknolojisi şirketi, gerçek dünya koşullarını yansıtmayan araştırma veri setlerine dayanan çözümler sunuyor. Bu hatalı veriler, gerçek hayatta uygulandığı zaman da negatif sonuçlar ortaya çıkıyor. Bu yüzden, sadece kapsamlı ve gerçek hayat koşullarını baz alan veri setlerinin klinik anlamda etkili çözümler üretilmesini sağlayabileceğinin anlaşılması gerekiyor. Kısacası, şirketlerin sağlık sistemlerinin karmaşıklığını doğru bir şekilde yansıtan güçlü ve güvenilir verilere erişmesi büyük bir önem taşıyor.

Sağlık sektöründeki katı regülasyonlar

Sağlık sektörü, hızlı değişime direnç gösteren birçok kural ve düzenleme içeriyor. Bu nedenle, yeni sağlık teknolojisi girişimlerinin geçerli standartları ve yasaları kapsamlı bir şekilde öğrenmek için zaman ve emek harcaması gerekiyor. Bu gereklilik yerine getirilmediği zaman da uyumluluk sorunları oluşabiliyor. Bu sorunlar doğrultusunda da geliştirilen teknolojiler pazarda arkada kalıyor ve başarısızlık kaçınılmaz bir son haline geliyor.

Sağlık teknolojisi şirketlerinin ve girişimlerinin başarısız olmamak adına sektördeki düzenleyici uyumluluk zorunluluğunu kabul ederek gerekli kuralları öğrenmesi önem taşıyor. Bununla birlikte, finansal planların ve beklentilerin uygun bir şekilde düzenlenmesi, sektördeki uzmanlarla bağlantı kurulması ve kapsamlı bir araştırmaya dayanan bir iş planının hazırlanması da sektörde başarısızlıkla mücadelede kritik bir rol oynuyor.

Kaynak: Twenty Ideas, SyS Creations

İlginizi çekebilir: Başarısız olmuş mental sağlık girişimleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale