X

Sadece 5 duyumuz mu var: Ya gerçeklik gördüklerimizin çok ötesindeyse?

“Tüm dünya insanın içindedir. Bakmayı ve öğrenmeyi bilirsen kapı önünde ve anahtar elindedir. Anahtarı ya da açacağın kapıyı senden başka hiç kimse sana veremez.”
Jiddu Krishnamurti

Evet, hepimiz kendi hayatımızın efendisiyiz. Binlerce yıldır birçok bilge tarafından insanoğluna bu kadim bilgi aktarıldı. Ancak geçtiğimiz yüzyılda teknolojinin hızla gelişmesi ile birlikte o kadar bilgi odaklı ve rasyonel toplumlar olmaya evrildik ki, artık gözle göremediğimiz ve bilimin henüz kanıtlayamadığı pek çok şeyi yok hükmünde sayıyoruz. Üstelik bunu tüm dünyayı değerlendirme ve algılama biçimimizde “standardımız” olarak kabul ettiğimizde; bu tanıma sığmayan, henüz bilmediğimiz, keşfedemediğimiz tüm olasılıkları görmezden geliyor ve reddediyoruz. Aslında kuantum olasılıklar tam da bu noktada başlıyorken…

İnsanoğlu olarak dünyayı beş duyu organımızla tamamıyla algıladığımız, tüm kararlarımızı bilinçli zihnimizle aldığımız yanılgısına düşmeye devam ederken (bu konuya bir sonraki yazımda değineceğim); aslında çok büyük bir dünyayı -bilinçaltı ve bilinçdışı alanı- göz ardı etmiş oluyoruz.

Yakın zamana kadar dış çevreyi algılamamız için 5 duyumuzu (görme, işitme, tat alma, dokunma, koku alma) kullandığımızı varsayıyorduk. Ancak New Scientist dergisinin yayımladığı araştırmaya göre biliminsanları tam 33 adet duyumuz olduğunu keşfetti. İnanılmaz değil mi?

Bu gelişmeye ek olarak duyu niteliğimizin boyutu bile tartışmaya çok açık. Hayvanlar dünyanın manyetik alanını yer/yön tayininde bir navigasyon gibi kullanabilirken insanoğlu olarak yön bulmak için mıknatıs temelli pusulaları veya dünyanın yörüngesine yerleştirdiğimiz uyduları kullanmak zorunda kalıyoruz, çünkü bunu hissedecek reseptörlere sahip değiliz. Peki bizler manyetik alanı görüp, hissedemediğimiz için yok mu sayacağız? Dünyayı algılama ve öğrenme şeklimizin %80’ini oluşturan görme duyumuzu ele alalım. Gözümüzle elektromanyetik spektrumun, yani ışık demeti içindeki renk tayfının yalnızca milyonda 3,5’lik kısmını, (%0,000035) görebiliyoruz. Gerçekliğin sadece bu kadar ufak bir parçasını görebiliyorken; hala tüm çıkarımlarımızı -yine insan yapımı- araç ve tekniklerin ölçümleri üzerinden yapmaya devam ediyoruz. Peki ya bunun ötesinde kalanlar, yani bilemediklerimiz, ölçemediklerimiz için ne türde cevaplar üreteceğiz ?

“Ancak özgürlükten doğan zekâ sayesinde birey zihnin ötesindekini keşfedebilir.”
Jiddu Krishnamurti

Diğer taraftan doğuştan kör olup diğer duyularının hassasiyetinin gelişmesi ile daha önce hiç görmediği doğanın resmini yapabilen ressam Eşref Armağan’ı nasıl değerlendirmemiz gerekiyor?

Resim: Eşref Armağan

Diyelim ki Eşref Armağan kapsam dışında kalan abartılı bir örnek… Peki bize başka boyutların kapılarını açan ve her şeyin mümkün olduğunu söyleyen Thetahealing, Kuantum Alan vb. enerji çalışmaları bizi şifalandırırken, negatif inançlarımızı dönüştürürken, kendimizi, özümüzü, belki de ruhumuzun varoluş amacını bulmamızı sağlarken -sadece bilim bunları ölçemediği için- tüm bu yöntemleri yok saymak ne kadar doğru?

Gelin önce bu hayatta “imkansız” dediklerimize şans vererek başlayalım. Belki de bizim göremediğimiz gerçeklikte “her şey” mümkündür, kim bilir?

Sizler de Thetahealing yöntemiyle ilgili ayrıntılı bilgiye www.esindemir.com sitesinden ulaşabilir; her türlü sorunuz için benimle Instagram hesabımdan www.esindemir.com sitesinden ulaşabilir; ve info@esindemir.com mail adresim üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Tekrar görüşünceye kadar sevgiyle kalın…

İlginizi çekebilir: Mutluluk için onu görebilen gözler gerekir: Mutluluğu uzaklarda arıyor olabilir miyiz?

Esin Demir: 2010 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünü bitirdi. Spiritüel gelişim merakı 2009 yılında, Japonya’ya bir yaz stajı programı ile gittiğinde başladı. Bu ilginç ada ülkesinde pek çok tapınak gezdi, bu tapınaklarda yapılan dini ritüelleri yakından görme imkanı buldu. Türkiye’ye dönüp profesyonel iş yaşamına başladıktan sonra ruhsallık ve kişisel gelişim ile ilgili araştırmalarını daha da derinleştirirken; beyin, bilinçaltı ve kuantum fiziğine de ilgi duymaya başladı. Bu sırada ThetaHealing® bilinçaltı temizlik tekniği ile tanıştı. O günden itibaren bu teknik ile ilgili aldığı çok sayıdaki uygulayıcılık eğitimini, Valencia’da aldığı ThetaHealing® eğitmenliği ile taçlandırdı. Esin şimdi bir taraftan profesyonel kariyerine devam ederken, diğer yandan ThetaHealing® grup eğitimleri ve bireysel seanslar veriyor. Thetahealing yöntemi ile ilgili detaylı bilgiye www.esindemir.com adresinden ulaşabilirsiniz. Esin’in en büyük arzusu, Dünya’nın yaşanacak daha sevgi dolu bir yer olması...

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale