“Saç Örgüsü”: 3 kadın, 3 hayat, 3 ülkeyi anlatan bir kitap

Biri 33 yıldır hayatımda olan bir dost, diğeri 30 yıldır hayatımda olan bir diğer dost. Çok güzel günlerimiz oldu, çok kavgalarımız da oldu aynı zamanda. Dile kolay onca yıl. Tüm anılarım onlarla oluştu benim.

Biri Amerika’da, biri İstanbul’da yaşıyor. Ben ise Kıbrıs’ta. Pek tabii bu 3 dost için bırakın bir araya gelmek, görüntülü konuşmak bile oldukça zor oluyor. Bundan birkaç hafta önce yine konuşma ayarlayamadığımız günlerden birinde kızlara yazdığım bir cümleydi “3 kadın, 3 hayat, 3 ülke.”

Ertesi gün başka bir şey almak için girdiğim dükkanda dayanamayıp kendimi kitap reyonunda bulmuştum. İlk dikkatimi çeken kitabın adı “Saç Örgüsü” idi. Ne alaka dedim içimden, ama merak da etmedim değil hani. Kitabı elime aldım arka sayfasını çevirdim ve yaşadığım şaşkınlığı sizlere anlatmam mümkün değil.

Kitabın arka kapağında en başta yazan cümle “3 kadın, 3 hayat, 3 kıta.”

Bir önceki günkü mesajımın tek farkı, kıta yerine ülke yazmış olmamdı. Çünkü ikimiz aynı kıtadaydık ve bu sebepten dolayı mesajımda kıta yerine ülke kelimesini tercih etmiştim, ama içten içe kıta yazmayı düşündüğümü de belirtmek isterim.

Elbette bu tesadüfü oracıkta bırakıp gitmeyecektim. Kitabı aldım ve ertesi gün hemen okumaya başladım. Hiç kimse tavsiye etmeden, sadece konusunu ve kapağını beğendiğim için aldığım 2. kitaptı bu. İlki gibi bunu da oldukça beğendiğimi ve yalnızca trend olan kitaplara değil, tüm kitaplara şans vermeniz gerektiğini bu vesileyle söylemiş olayım.

Fotoğraf: ruhunarenkkat.com

Kitap ile ilgili çok fazla detaya girmeden kısaca özetlemek isterim. İtalya, Kanada ve Hindistan’daki birbirinden bağımsız 3 kadının hayatlarını anlatıyor ve Smita’nın hikayesi ile başlıyor. Onun hayatını okuyunca, Giulia ve Sarah’nın hayatları ilk etapta daha güzel gözükse de, ilerleyen sayfalarda bu iki kadının çektiği sıkıntıların da kendi toplumlarına paralel olduğunu görüyoruz.

Kitaptan da anlıyoruz ki her ülkede kadınların yaşadığı çileler dile, dine ve kültüre göre değişebilmektedir. Kimilerine göre bu zorlukların kıyaslanamayacak derecede olduğu söylenebilse de, yaşadığımız toplumların dayatmalarından kurtulabilmek ve bunun için savaşabilme cesareti gösterebilen tüm kadınların, hatta tüm insanların sıkıntıları bana göre eşit değerdedir.

Çok sevdiğim bir söz tam da bu durumu özetliyor aslında. İnsanların kişisel yaşamlarında ne yaşadıklarını bilemezsiniz, bu yüzden herkese iyi davranın. Elbette “herkese” iyi davranamayız, ama bunu mümkün olduğunca uygulayabilmeliyiz.

Birbirinden farklı bu 3 hayatın aslında en önemli ortak noktası, hepimizin en büyük isteği olan, hayatı dilediğimiz gibi yaşayabilmek olmuştu.

Son sayfalarında birkaç damla gözyaşı akıttığım ve benim için oldukça etkileyici olan Saç Örgüsü kitabını dilerim bu yazı ile keşfedenler olur.

Yazımı sonlandırırken biricik dostlarıma bana kattıkları için, her daim beni sevip kolladıkları ve her daim hayatımda oldukları için teşekkür etmek isterim. Seviliyorsunuz…

İlginizi çekebilir: Dünya görüşünüzü genişletecek 4 kitap önerisi

Gizem Okut
1986 yılında İstanbul’da doğdum ve Kıbrıslıyım. 2010 yılında DAÜ’de Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünü bitirdikten sonra Londra'da moda yazarlığı da dahil olmak üzere moda ... Devam