Rüyaların rehberliğinde yaşama sanatı

“Şamanik geleneklere sahip insanların rüyalar hakkında söylediklerine bakarak, kişi tecrübeye dayanarak rüya gerçekliğinin paralel süreklilik olduğu idrakine gelir… Paralel süreklilik fikrini ciddiye almamızı öneririm ve akıl ve bedenin rüyada gömülü olduğunu, rüyanın yüksek bir düzende uzaysal boyut olduğunu söylerim. Uykuda kişi, çok aslına uygun bir geometrik açıdan, uyanık dünyanın sadece yüzeyi olduğu gerçek dünyaya salınır… Biz öncelikli olarak aklın bir çeşit yanardöner, biyoloji düzeninin daha yüksek seviyelerinde bir çeşit epifenomen (yan tesir) olarak ortaya çıkmasıyla birlikte biyolojik değiliz. Aslında biz, maddeye gölge atan bir çeşit aşırı uzaysal nesneleriz. Maddedeki gölge bizim fiziksel organizmamızdır.”
Terrence McKenna

Basit sınırların içinde yaşadığımız ve gerçekliğimizin de bu olduğu bilgisi artık günden güne daha fazla insanın bu durumu sorgulamasına neden oluyor. Bu sorgulamaların ardında pek çok neden yatsa da, ben burada rüyadan gerçeğe uyanmanın üzerinde durmak istiyorum. Uyanık hayatta algımızın somut sınırlarının içinde sıkışıp kaldığımız için uykuda, özellikle uykunun REM döneminde neler olabileceğini, neler yapabileceğimizi gördüğümüzde “Çok enteresan bir rüyaydı” diyoruz.

Gerçeklik algımızdaki nesneler kullanılarak bize içsel benliğimizin verdiği mesajlar artık günümüz insanlarında bir aydınlanma yaşatmaya başladı. Duru görümüzden ve düşüncelerimizin ne kadar etkili olduğunu bilgisinden tamamen uzaklaştırılarak çekildiğimiz sınırlarda negatif düşünce, kaygı, korku ve kıtlık frekansında titreşmemiz sağlandı. Oysa irademizi kontrol dışı bırakarak çalışan robotlar haline gelmeden önce rüyalarına değer veren, içerideki sesin ne anlatmaya çalıştığını anlamaya çalışan insanlar olarak epeyce kalabalıktık.

Rüyalarımız tesadüfi değil. Daha önce de birçok yazımda belirttiğim gibi günlük olayların etkisinde kaldığımız rüyalar dışında gördüklerimizi takip ederek uyanıklığımızı yaşadığımızda mutlaka etkilerini görebiliriz.

Rüya Gören Evren” adlı kitaptan aldığım yukarıdaki metinde de söylendiği gibi, uykudayken gerçek dünyamıza yolculuk yaparız. Korkunun, kaygının, negatif yaptırımların tesiri altında kalmadan gerçekliğe doğru uzanırız. Gördüğümüz mekanlar, çevremizdeki insanlar idrak etmemizi kolaylaştırmak içindir. Bu yüzden rüyadan uyandığınızda hissettiğiniz duygular çok değerlidir.

Rüyaların hastalıklar üzerindeki etkileri bu yollarla uygulanmaktadır. Bedenin hasta olduğu bölgeye odaklanarak, o bölgedeki duyguyu anlamlandırmak veya tıbbi tedaviye destek olabilecek duyguları uyumadan önce sakin, dingin bir zihinle soran cümlelerle uykuya dalmak da çözümlerden bir diğeridir.

Rüyalarınızı yorumlatmak ve rüyalarınızın rehberliğinde ilerlemek konusunda eğitim almak isterseniz @nefesle.terapi Instagram hesabını takip edebilir, sorularınız için benimle iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Rüyada insanlığın ortak sembollerini nasıl yorumlayabiliriz?

Serap Özdağ Spiritüel Nefes Terapisti
06 Temmuz 1978 tarihinde İstanbul’da doğdu. 2000 yılında Ankara Üniversitesi Kimya Mühendisliğinden mezun oldu. Uzun yıllar ilaç sektöründe çalıştı. İnsanların bedensel sağlığı üzerine çalışırken, ... Devam