X

Ruh, beden ve aklı aynı yerde buluşturan stüdyo: Bosomist

Sağlıklı hayat konseptiyle yola çıktığınız zaman sağlıklı beslenmeden hemen sonra sporun önemi geliyor. Son yıllarda insanların spor yapma konusunda farkındalıkları bir hayli artmış olacak ki, spor salonları artık geçmişe oranla daha kalabalık. Bu her ne kadar ilk bakışta olumlu gibi görünse de, büyük spor salonlarında kalabalıklar içinde kaybolmanız yüksek ihtimal.

İşte tam da bu noktada yardımınıza aile sıcaklığıyla Bosomist yetişiyor. Konsept spor salonu Bosomist’in kurucusu spor aşığı iki kardeş Berna ve Serra Yurdaer diğer eğitmenlerle el ele vererek, hem kişiye özel derslerle spor alışkanlığı edinmenize yardımcı oluyorlar, hem de size keyifli zaman geçireceğiniz yepyeni bir ortam sunuyorlar. Dilerseniz sözü artık onlara bırakalım:

Merhaba, öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Berna-Serra Yurdaer

Serra Yurdaer: Bosomist’in kurucu ortağıyım ve aynı zamanda stüdyomuz bünyesinde yer alan pilates ve kendi vücut ağırlığımızı kullanarak yaptığımız fonksiyonel egzersiz derslerini veriyorum. Uzun yıllar voleybol oynayarak başladığım spor hayatıma yüzme ve kickbox ile devam ettim. Ayrıca 4 yıldır profesyonel olarak pilates ile uğraşıyorum.

Berna Yurdaer: Uzun yıllar eğlence ve müzik sektöründe çalıştıktan sonra kurumsal hayata yaptığım geçişle dijital pazarlama ile uğraşmaya başladım. Şu anda Bosomist’in diğer kurucu ortağıyım. Bunların yanı sıra yaklaşık 4 yıldır pilates yapıyorum ve Bosomist bünyesinde pilates ve fonksiyonel egzersiz dersleri veriyorum.

Bosomist’i açma fikri nereden aklınıza geldi?

Berna Yurdaer: Serra ile hayatımıza başka bir yön vermek istediğimizi ve bir noktada sıkışmış olduğumuzu hissediyorduk. Bunları düşünürken bir yandan da iş hayatımız devam ediyordu; ancak mutlu olduğumuz şeyi ve hayatımızı hangi dinamikler üzerine kurmak istediğimizi belirlemek fazla zor olmadı. Sadece bir disipline bağlı kalmadan farklı disiplinleri uygulayarak, geçirdiğimiz güne ve ruh halimize göre şekillenip, keyifli vakit geçirebileceğimiz bir yeri oluşturma hayalini kurmaya başladık ve kolları sıvadık.

Serra Yurdaer: İş hayatımızda gittikçe mutsuz olmaya başladığımız bir döneme girdiğimizde, aslında kendimize zaman ayıramadığımızı hissetmeye başladık. Ailemiz ve arkadaş çevremizin de desteğiyle önce butik bir stüdyo, sağlıklı yaşam ve pilates stüdyosu açmaya karar verdik. Aslında kendimiz ne istiyor ve neye ihtiyaç duyuyorsak onu yaratmak üzere bu yola çıktık. Stüdyonun kuruluşunda her bir noktada titizlenerek hareket ettik ve bu gösterdiğimiz özen, sıcakkanlılık ve profesyonellik olarak şimdi üyelerimiz için de görünür hale geldi.  Hayalini kurduğumuz bu stüdyonun gerçek bir hale gelmesi ve insanların burada hem spor yapıp hem de keyifle vakit geçirdiğini görmek bizim en büyük motivasyon kaynağımız oldu 🙂

Bosomist ismi nereden geliyor?

Serra Yurdaer: BOSOMİST ‘Body’, ‘Soul’ ve ‘Mind’ kelimelerinin birleşmesinden oluşuyor. Yaptığımız işte hedeflediğimiz 3 temel birleşen beden, ruh ve akıldı. Bosomist kelimesini tını olarak da çok sevdik. Logomuz da tasarım olarak aydınlık, ferah ve minimal oldu. Tasarımcı arkadaşımız bu logoyu bize gösterdiğinde hiç üstüne bir şey eklemeden direkt “Tamam budur!” dedik 🙂 Görsel ve isim olarak yapmayı hayal ettiğimiz şeylerle de uyuşuyor.

Bosomist müşterilerine neler sunuyor?

Berna Yurdaer: Bosomist’te üyelerimize bedenlerine ve ruhlarına iyi gelecek şeyler sunuyoruz. Pilates, yoga, fonksiyonel egzersiz, pole fitness / pole dance, beden terapisi ve masaj hizmetlerimiz mevcut. Bunların dışında saydığım tüm bu hizmetler için de workshop’lar yapıyoruz.

Bosomist’in hedefi nedir?

Berna Yurdaer: Bizim amacımız kendimize bir iyilik yaptığımızı hissedeceğimiz bir stüdyo açmaktı. Yani hem spor yapabileceğimiz, hem spor dışında da zaman geçirmekten keyif alacağımız, yeni insanlar tanıyacağımız, yeni şeyler öğrenip gelişeceğimiz ve kapısından içeriye girdiğimiz anda kalitesini ve samimiyetini hissedeceğimiz bir yer. Şimdi de bu amaçla kurduğumuz Bosomist’i daha çok kişiye ulaştırarak insanların da zinde bir hayata kavuşmalarını, tüm bunları yaparken de eğlenmelerini ve sosyalleşmelerini sağlayıp bizimle birlikte keyifli vakit geçirmelerini istiyoruz.

Son dönemlerde sağlıklı yaşamın uzantısı olarak gördüğümüz ve sayısı hızla artan konsept spor salonları arasında sayabileceğimiz Bosomist’i diğerlerinden ayıran nokta nedir?

Serra Yurdaer: Bosomist’te hizmetlerimizin kişiye özel olmasını önemsiyoruz. Üyelerimizin vücut analizi, beslenme desteği, pilates, yoga, functional training, pole dance / pole fitness, masaj ve beden terapisi için ayrı ayrı yerlere gitmelerine gerek yok, çünkü biz bu hizmetlerin hepsini veriyoruz zaten. Bu da bizi konsept bir stüdyo olarak diğerlerinden ayıran nokta bence.

Berna Yurdaer:  Konsept spor salonlarının hepsinin kendine ait, onları diğerlerinden farklı kılan özellikleri var. Biz Bosomist’e gelen insanlara, onların istekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda bir program oluşturup hizmet veriyoruz. Kişinin ruh hali, geçirdiği gün, fiziksel durumu bunların hepsi bizim için önemli. Burası kişisel antrenörünüzle dikkatiniz dağılmadan baş başa çalıştığınız bir yer gibi.

Bosomist olarak siz de yeni bir girişimsiniz. Böyle bir girişimin avantajları ve dezavantajları neler?

Berna Yurdaer: Yapmak istediğiniz şeye ve hayatınızı nasıl geçireceğinize karar verdikten, en önemlisi de yaptığınız şeyin doğru olduğuna inandıktan sonra attığınız adımın avantaj ve dezavantajı olmuyor aslında. Her şeyi kazanç hanenize yazabilirsiniz. Kendi yaşamınızı isteklerinize göre kurgulayabiliyor olmanız yani bağımsızlığınız, sevdiğiniz bir şeyi iş olarak yapabiliyor olmanız, başkalarının hayatına olumlu katkıda bulunabilmeniz, gerçek kapasitenizi görme imkanınızı sağlaması ve bunun yaşattığı tatmin duygusu her şeye bedel.

Yaz aylarına insanlar spor salonlarında olmak çok fazla istemiyorlar. Bu konuda bir çalışmanız mevcut mu?

Serra Yurdaer: Sporun sadece yaza birkaç ay kala yapılmaması gerektiğini düşüyorum. Evet yazı istediğin gibi bir fizikle geçirmek de etki gösteren bir yöntem, ama asıl amaç bence sporu bir yaşam biçimi olarak algılamak. Sonuçta spor, vücudunuza ve geleceğe yaptığınız bir yatırım olarak görülmeli 🙂 Bosomist olarak, hem sağlıklı hem de eğlenceli outdoor aktiviteler planlıyoruz. Bunlar da şimdilik sürpriz olsun. Sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip ederek bunlardan haberdar olabilirsiniz.

Berna Yurdaer: Sporun mevsime göre değerlendirilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Yaz aylarında İstanbul’da kapalı mekanlarda olmayı haliyle kimse sevmiyor; ancak biz de açık hava etkinlikleri sunuyoruz. İstanbul dışında çeşitli yerlerde gerçekleştireceğimiz özel kamplar ve workshop’larla yazın tadını çıkarmayı bekliyoruz.

Girişimcilere bu zorlu yolculukta neler öneriyorsunuz?

Berna Yurdaer: Diğer girişimcilerle bu deneyimin olumlu ve olumsuz yanlarını konuşup fikir edinmek, bunun hakkında okuyup araştırmak faydalı olabilir. Ne yapmak ve bunu nasıl yapmak istediğiniz konusunda net ve kararlı olmak, motivasyonunuzu düşürmemeye gayret etmek, öğrenmeye, gelişime ve değişime açık olmak ve tüm bunları severek yapmak önemli diye düşünüyorum.

Son olarak Uplifers okuyucularına söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Berna Yurdaer: Deneyimleyerek anlamanın gücüne inanıyorum. Bosomist’e gelin, tanışalım!:)

Serra Yurdaer: Bosomist’in her yaştan insanın kendi için sağlıklı ve keyifli bir şeyler bulabileceği bir yer olduğuna inanıyorum. Uplifers okuyucularının da gelip bunu deneyimlemelerini öneriyorum.

Bosomist ile ilgili daha detaylı bilgi almak için Facebook, Twitter ve Instagram hesaplarını takip edebilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale