X

Pozitif düşünce tarzı oluşturmanıza yardımcı olabilecek 4 uygulama

Araştırmalar, pozitif bakış açısına sahip insanların daha uzun yaşadığını söylüyor. Peki ya doğuştan iyimser değilseniz? Hayata bakışınızı değiştirebilir misiniz?

Bazı insanları bilirsiniz, en zorlu zamanlarda bile iyimser kalmayı başarırlar. Muhtemelen “Bunu nasıl yapıyor?” diye düşünüyorsunuz. Ama asıl sorulması gereken soru “Ben de yapabilir miyim?” olabilir.

Bilimsel çalışmalar, pozitif bir bakış açısına sahip insanların daha sağlıklı ve daha uzun bir yaşam sürdüğünü yıllardır kanıtlıyor. PNAS dergisinde 10 Eylül 2019’da 70.000’den fazla kişinin katıldığı bir araştırma, kendilerini yüksek oranda pozitif olarak değerlendirenlerin, daha az pozitif bireylere kıyasla 85 yaşına kadar yaşama olasılığının daha yüksek olduğunu buldu.

Harvard Üniversitesi Sağlık ve Mutluluk Merkezi’nin direktörlerinden Laura Kubzansky’ye göre pozitifliğin gücü sadece neşeli bir eğilime sahip olmak değil, aynı zamanda olumlu bir değişiklik yapmak için bu zihniyeti benimsemek.

“Pozitiflik daha hedef odaklı. Pozitif insanlar genellikle doğru yaklaşım ve doğru eylemle sorunları çözebilecekleri ve durumu iyileştirebilecekleri perspektifine sahip oluyor” diyor Kubzansky.

Farklı düşünce yapıları

Pozitifliğin sağlığı nasıl etkilediği tam olarak bilinmese de araştırmacılar bu bağlamda hem biyolojik hem de davranışsal mekanizmaları dikkate alıyor. Örneğin, pozitif insanlar, daha az pozitif insanlara kıyasla daha düşük enflamasyon ve daha sağlıklı kolesterol seviyelerine sahip olma eğiliminde. Ayrıca bu kişilerin aktif hareket, dengeli beslenme, sigara içmeme ve alkolün az tüketimi gibi sağlıklı davranışlarda bulunma olasılıkları daha yüksek.

Kubzansky, bu zihniyetin daha sağlıklı profillere yönelik biyolojik işleyişi doğrudan etkileyip etkilemediğinden veya insanları sağlıklı alışkanlıkları benimsemeye mi öncelikle yönlendirdiğinden ya da her ikisinin bir kombinasyonu mu olduğundan hala emin olmadıklarını belirtiyor.

Her halükârda daha iyi bir yaşam için şu temel soruyu gündeme getiriyor: “Daha pozitif olabilir misiniz?”

Pozitiflikte rol oynayan faktörler

Kubzansky, iyimserliğin yaklaşık %25 ila %30 kalıtsal olduğunu söylüyor. Bu oran, pozitifliği oldukça önemli ölçüde etkileyen diğer faktörlerin var olduğu anlamına geliyor.

Araştırmacılar gelir, eğitim, coğrafya ve sosyal statü gibi belirli faktörlerin kişinin pozitifliğini etkileyebileceğini göstermişti. Dolayısıyla insanların çevrelerini ve sosyal yapısal faktörleri değiştirmek, pozitiflik düzeylerini artırmanın bir yolu olabilir.

Yine de bu konuda ben Kubzansky gibi, insanların bu tür değişiklikler olmadan da daha pozitif olmayı öğrenebileceğine inanıyorum. Her zaman kolay değil ve özveri gerektiriyor, ancak düşünce yapılarını değiştirmek mümkün.

Pozitif düşünce tarzı oluşturmanıza yardımcı olabilecek dört uygulama

1. Fırsatların farkına varın ve kullanın.

Zor olaylarla karşılaştığınızda, odağınızı daha olumlu bir alternatife çevirin. Örneğin, bir randevu için beklemek zorunda kalırsanız, bu beklenmedik boş zamanı bir arkadaşınızı aramak veya kitap okumak için kullanın. Bir yaralanma veya hastalık normal antrenmanlarınızı rayından çıkardıysa, hafif esneme veya direnç bantları kullanmak gibi yapabileceklerinize odaklanın. Bu ikame faaliyetleri, kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilir ve size zor koşulların sonsuza kadar devam etmeyeceğini ve sonuca ulaşmak için engelleri aşabileceğinizi hatırlatabilir.

2. Güçlü yönlerinize odaklanın.

California Üniversitesi, Berkeley’deki Greater Good Science Center’dan bir alıştırmada bahsi geçen yaratıcılık, azim, nezaket, merak gibi kişisel güçlü yönlerinizi düşünün. Birini seçin ve o yönünüzü bugün nasıl kullanacağınızı planlayın. Örneğin, azim için, son zamanlarda zorlayıcı bulduğunuz görevlerin bir listesini yapın ve ardından her birinin üstesinden gelmeye çalışın. Merakı seçerseniz, daha önce hiç denemediğiniz bir aktiviteyi deneyin. Bu uygulamayı bir hafta boyunca her gün tekrarlayın. Aynı kişisel gücü birden fazla gün boyunca kullanabilir veya her gün farklı bir güçlü yön kullanmayı deneyebilirsiniz. Karakterinizin güçlü yönlerini değerlendirmenin başka bir yolu da www.viacharacter.org/survey/account/register adresindeki ücretsiz Eylemdeki Değerler (VIA) Anketine katılmak olabilir.

3. Teşekkür/şükran alıştırması yapın.

Pozitif insanlar genellikle sahip olduklarına şükrederler ve bunu başkalarıyla paylaşırlar. Şu anki sağlığınız, aldığınız nazik bir jest, keyif aldığınız harika bir yemek gibi şükrettiğiniz birçok hediye ve nimetleri 3-4 madde halinde listelediğiniz bir teşekkür günlüğü tutun.

4. Mümkün olan en iyi benliğinizin zihinsel bir görüntüsünü yaratın.

Kendinizi 5-10 yıl sonra nerede görüyorsunuz? Bu çalışma, üç temel soruyu ele almanıza yardımcı olur:

  • Şu anda ne yapıyorsun?
  • Senin için önemli olan ne?
  • Neyi umursuyorsun ve neden?

Cevaplar, her zaman peşinden koşmak istediğiniz, ancak iş ve çocuk yetiştirme gibi diğer yaşam zorunlulukları nedeniyle yapamadığınız yeni hedeflere ve iyileştirme alanlarına odaklanmanıza yardımcı olabilir.

Dikkatinizi, sonsuz olasılıklar ve daha olumlu bir gelecek algısı yaratabilecek teşvik edici ve heyecan verici bir şeye çevirmenize yardımcı olabilir…

İlginizi çekebilir: Yaşam standardımızı ne belirliyor: %20 genler, %80 seçimler

Seçil Sayhan: Yönetim Bilimleri lisans eğitimini Psikoloji yan dalı ile Sabancı Üniversitesi'nde tamamladı. National University of Singapore'da okuduğu dönemde Japonya, Günay Kore, Tayland, Endonezya, Hong Kong, Malezya ve Singapur’un sağlıklı yaşam kültürlerini deneyimleme şansını yakalayan Seçil Sayhan üniversite yıllarına denk gelen süreçte bir yandan Stanford University’den aldığı Nutrition Science ve University of Colorado Boulder'dan aldığı Science of Exercise dersleri; pozitif psikoloji ve nörobilim araştırmaları ile holistik yaklaşımı benimsedi ve ilgi alanlarını çeşitlendirmeyi ön planda tuttu. International Coaching Federation onaylı profesyonel uzman koç olarak bireysel ve kurumsal danışmanlıklar veren Seçil Sayhan lisans sonrası diploma eğitimine İngiltere’de beslenme ve yaşam tarzı alanında devam etmektedir. Beslenme danışmanlığı ve yaşam kalitesi yönetimi alanında uzmanlaşan Seçil Sayhan’a info@secilsayhan.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale