X

Plajda ihtiyaç duyabileceğiniz 10 çevre dostu eşya

Ailem 5 yıl önce İstanbul’dan Muğla’ya taşındı, iki yıldır da Bodrum’da oturuyorlar. Salgın hastalık ülkemize gelip de okullar kapandığında benim de eğitimim yarım kaldı ve bu vesileyle de Mart ayından beri ben de Bodrum’dayım. Geçenlerde ailecek plaja gitmek için hazırlık yapıyorduk. Çantayı hazırlarken plajda ihtiyaç duyduğumuz eşyaların ne kadarının çevre dostu olduğu aklıma takıldı. Ne kadarı plastik, ne kadarı kimyasaldı? Biraz araştırma yapıp fikir edindim ve plajda güzel vakit geçirmek için ihtiyaç duyduğumuz eşyaların sürdürülebilir alternatiflerini sizler için listeledim.

Organik havlu

Plaj havluları, plajda ihtiyaç duyulan bir numaralı eşya olabilir. Ben yanımda her zaman iki tane taşırım; biri kuma veya şezlonga sermek için, diğeri de kurulanmak için. Havlularınızın su emme kapasitesi ve kuruma hızı, içerisindeki naylon oranına bağlıdır. Ne kadar az naylon, o kadar iyi performans. Bu aynı zamanda çevre dostu bir havlu olduğu anlamına da gelir. Plaj havlunuzu seçerken içeriğine dikkatlice bakın ve sentetik malzeme kullanılanlardan uzak durmaya çalışın.

Ben bambu ve keten kumaştan yapılmış iki peştamalım var, birini Bursa’dan almıştım, diğeri Denizli’den hediye geldi. Emiciliği çok yüksek, incecik olduğu için çantada yer kaplamıyor ve çok da hızlı kuruyor. Üstelik %100 doğal ve kompost edilebilir malzemelerden üretilmiş. Peştamal kullanmanın rahatlığına öyle bir alıştım ki artık o kalın, pofuduk havlular bana inanılmaz hantal geliyor.

Plaj çantası

Sıfır atık yaşayan insanlar (mesela ben – bunu söyleyebiliyor olmak gurur verici) pipet gibi en küçük ihtiyaçlarını bile yanlarında taşırlar. Çünkü dışarıdaki alternatifler büyük çoğunlukla plastiktir. Dolayısıyla da tüm bu ıvır zıvırı içine sığdırabilecekleri büyük çantalara ihtiyaç duyarlar.

Plaj çantaları genelde içindekileri ıslanmaktan korumak için (ya da sırf daha şık ve havalı görünsün diye) plastik malzemeden üretilirler. Alternatif olarak bez çantalar kullanabilirsiniz ancak bez çantalar gerçekten suya karşı hiç de dayanıklı değiller. En iyi çözüm hasır çantalar ama gerçekten hasır olanlar, hasır görünümlü sentetik olanlar değil.

Benim çantam (görseldeki) dışı doğal hasır, içi %100 keten kumaş ve askısı güderi olan el yapımı bir çanta. İnanır mısınız, karantinada canı sıkıldığı için annem ördü bunu. O kadar güzel oldu ki şimdi kendine de bir tane yapıyor.

Güneş kremi

Güneş kremlerinde çevrecilik ile ilgili daha önce şu yazımda bahsetmiştim. Deniz ekosisteme zarar vermeyen, mercan resiflerine dost kremler tercih ederseniz cildinizi ve mercanları tek hamlede koruyabilirsiniz. Denize girmeniz şart değil, havuzda yüzseniz de ya da hiç yüzmeseniz bile resif dostu bir krem kullanmazsanız, kanalizasyon sisteminden deniz ve okyanuslara akan kimyasal güneş filtreleri marin hayatı tehdit etmeye devam edecektir. Bu nedenle güneş kreminizi seçerken mineral filtreli ve üzerinde “reef safe, ocean friendly” yazan ürünleri seçmeye çalışın. İçerik listesini iyi okuyun ve özellikle oksibenzon (oxybenzone) ve oktinoksat (octinoxate) içermediğinden emin olun; bu ikisi mercanlara en fazla zarar veren içeriklerdendir.

Şapka

Güneşe karşı beynimizin koruyucu meleği, şapkalarımız! Şahsen benim plaja giderken olmazsa olmaz eşyalarımdan biridir. Zira bir kez güneş çarptı mı günlerce kendime gelemem. Hasır şapkalar zaten görsel olarak plaja çok yakışıyorlar, aynı zamanda da doğal bir malzeme. Bu nedenle plaj şapkanızı da hasır ya da keten gibi doğal bir malzemeden seçerseniz, çevre dostu bir plaj gününe bir adım daha yaklaşmış olursunuz.

Atıştırmalıklar

Eğer siz yazın havalı (ve paralı) “beach”lere gidiyorsanız bunu pek dert etmiyor olabilirsiniz belki ama benim gibi yakında tesis bulumayan ıssız koylarda ya da ücretsiz halk plajlarında vakit geçirmeyi sevenler, plaja giderken yiyecek ve içeceklerini götürmenin gerekliliğini bileceklerdir. Evden çıkmadan önce hazırlanmış sandviçler, meyveler, soğuk su, limonata, kek derken plajda geçen bir gün resmen aile pikniğine döner.

Kendimizden örnek vereyim; denize gitmeden bir gün önce soğuk çay demleriz (16 saat buzdolabında soğur ve demlenir, bu nedenle bir gün önceden hazırlanmış olmalıdır), sandviç ekmeklerimiz ve içine koyacağımız malzemeleri hazırlar ve sızdırmaz yiyecek kaplarına istifleriz. Gideceğimiz an buz çantasına iki buz şişesi ile birlikte ne yemeyi ve içmeyi planlamışsak doldururuz ve akşam yemeğine kadar plajın tadını çıkarırız. Ancak bunu pet şişelerle, karton bardaklarla, plastik çatal kaşıklarla mı yaparız? ASLA! Karantina sürecinde evde kala kala ailemi de kendime benzettim, artık onlar da katlanır bardaklar, cam şişeler, mataralar ve bambu piknik setleri ile piknik sepeti hazırlıyorlar. Denizde yüzen bir poşet veya rüzgarda denize uçmuş karton bir bardak görürseniz, bilin ki o bizden gelmiyor.

Deniz kenarlarında yaklaşık her 50 metrede bir çöp kutusu konur (en azından benim yaşadığım Bodrum’da belediye bu şekilde konumlandırmış). Eğer dikkat ettiyseniz o çöp kutuları genellikle ağzına kadar çöp doludur. Rüzgarla denize uçan çöpler de genellikle çöp kutularının dışına taşmış atıklardır. Atık dağlarına bir yenisini de siz eklemeyin ve tek kullanımlık eşyalar yerine, eve bulaşık götürmeyi göze alarak, sürdürülebilir alternatiflerini tercih edin.

Yüzücü kıyafetleri, mayo ve bikini

Bu bahar neredeyse gezegendeki herkes uzun süre boyunca evinde mahsur kaldı. Bu durum da insanların sıkıntıdan yeni hobiler edinmesine ve yeni şeyler üretmesine vesile oldu. Bunlardan biri de el örgüsü eşyalar. Benim annem bol bol çanta ördü mesela ama her denize gittiğimde görüyorum ki pek çok insan da mayo-bikini örmüş! Sadesinden desenlisine, bu yaz pek çok insanın üzerinde el örgüsü mayo, bikini ve pareo giydiğini gördüm. Kendine örenler de var, örüp satanlar da. Çok otantik ve güzel görünüyorlar gerçekten ve eğer ipliğin içeriğine dikkat edilmişse, çevre dostu bir alternatif oluyorlar.

El örgüsü yüzücü kıyafetleri ile ilgili şöyle bir pürüz var ki, maalesef su emiyorlar. Su emip ağırlaştıkları için de üstte başta sabit durmaları bazen zor olabiliyor! Ancak mayo kumaşına alternatif sadece el örgüsü değil. Geri dönüştürülmüş sentetik materyallerden yüzücü kıyafetleri üreten firmalar da mevcut. Sentetik iplikten yapılmış diye var olan kıyafetlerinizi çöpe atmayın elbette ancak eğer yeni bir tane alacaksanız, bu firmaları tercih edebilirsiniz.

Parmak arası terlik

Neredeyse sadece yazın plajda kullanılan bu plastik parmak arası terlikler aşırı dayanıksızdır ve kullanımı hiç de rahat değildir. Altı ince sünger olduğu için taşlar ve sivri otlar ayağınıza batar, ayağınızı yara yapar ve bir sonraki yaz tatiline kadar parçalanıp çöp olur. Her yıl yenisini almak zorunda kaldığınız bu rahatsız plastik terlikler yerine mantar tabanlı, hasır ya da deri kayışlı terlik ve sandaletleri tercih edebilirsiniz. Çok daha rahat, çok daha dayanıklı ve en önemlisi, çok daha çevre dostudurlar.

Güneş gözlüğü

Tıpkı şapka gibi gözlükler de bizi güneşe karşı koruyan vazgeçilmez aksesuarlarımızdan biridir. Güneş gözlüğünde çevreci olmanın yolu, çerçevesinden geçiyor. Tercihen metal çerçeveler ve çok yaygın olmasa da biyobozunur malzemelerden üretilmiş dış iskelete sahip güneş gözlükleri, plastik olanlara nazaran çok daha çevre dostudur.

Plaj okumaları

Ailecek denize gittiğimiz günler dışında ben bazen sıcaktan bunalır ve başımı alıp kısa bir deniz molası vermeye giderim. Tek olduğum ve uzun süre kalmayacağım için de yiyecekmiş, buz çantasıymış, katlanır şezlongmuş falan hiç taşımaya uğraşmam. Yanıma minimum eşya aldığım o kısa deniz molalarında bile çantamdan asla eksik olmayan yegane eşyam, kitabımdır.

Deniz kenarında kitap/dergi okumak, güneşlenirken vakit geçirmenin (bana kalırsa) en keyifli yoludur. Dergiler plastik ambalajlar içinde satılır ve kağıtları kimyasal işlemlerden geçerek parlak ve ıslanmaz hale getirilir. Bu da onları doğada çözünemeyen atıklar haline getirir. Dergi okuyacaksanız derginin basılı versiyonu yerine elektronik versiyonunu satın alıp e-okuyucunuz ya da tabletinizle okumanızı tavsiye ederim. Böylece plastik ambalaj çöplerinden kurtulmuş olursunuz.

Kitaplar dergiler kadar tehlikeli değiller, dolayısıyla kokusunu içine çekerek gerçek bir kitabı elinizde tutmanızda bir sorun yok. Eğer yaz tatilinde okuyacak eğitici kitaplar arıyorsanız, önceki yazılarımdan birinde 24 ekoloji ve çevre kitabı önerisinde bulunmuştum. İçlerinden biri mutlaka ilginizi çekecektir.

BONUS: Külahta dondurma!

Plajda tüketilmesi en tatlı atıştırmalık şüphesiz ki dondurmadır. Ancak dondurmanızı karton kapta ve plastik kaşık ile yemek yerine yenebilir bir külahta isterseniz, hiç çöp çıkarmadan dondurmanızın tadını çıkarabilirsiniz. Külah plajda ihtiyaç duyabileceğiniz bir eşya değil, biliyorum ama bunu da hatırlatmadan geçmek istemedim.

Hepinize atıksız tatiller!

Kaynak
Going Zero Waste – 10 Eco Friendly Beach Essentials: https://goingzerowaste.com/blog/10-eco-friendly-beach-essentials/

İlginizi çekebilir: Sıfır atık ve minimalizm: Ortak noktaları nelerdir, nerede farklılaşırlar?

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale