X

Tüm dünyayı saran ‘pickleball’ trendi: Hareketlilik, sosyalleşme ve eğlence bir arada

Son zamanların en hızlı yükselen gözde sporlarından biri olan ‘pickleball’ı duymuş muydunuz? Yoksa duymakla kalmayıp çoktan denediniz mi? Tenis, badminton ve masa tenisini kombinleyen; küreği andıran bir tür küçük raketle ve tenis topuna benzeyen delikli bir topla ortasında file bulunan bir sahada 2 ya da 4 kişiyle oynanan pickleball, oldukça eğlenceli bir spor dalı. Eğlenceli olmasının yanı sıra bütüncül sağlığın da güçlü bir destekçisi. İsminin nereden geldiğininse ilginç bir hikayesi var.

Türkçe’de turşu anlamına gelen pickle ve top anlamındaki ball kelimelerinin birleşiminden oluşan bu ismin aslında bildiğimiz turşu ile hiç alakası yok. Birçok insanın “Pickleball topu turşuya mı benziyor?” sorusu, bu sporun ortaya çıkışını merak ettirmiş olacak ki hikayesi çokça paylaşılıyor: Amerika’da bir mahalle etkinliği olarak başlayan bu spor, Joel Pritchard isimli bir mahalle sakininin komşularıyla beyin fırtınası yaparken bulduğu bir isimle anılıyor. Herkes farklı isimler önerirken Joel’un arkadaşlarından biri sahada topu kovalayan bir köpek türü olan ‘pickles’ ismini öneriyor ve pickles’ın topu olsun kararı alınarak, sporun adı pickleball oluyor. Yani, bu sporun adı turşudan değil köpekten geliyor.

Basit kuralları ve öğrenmesi kolay prosedürü ile yeni başlayan herkese kendini sevdirmeyi başaran pickleball, deneyim kazandıkça hızlı tempolu ve rekabetçi bir spora da dönüşebiliyor. Başta Amerika olmak üzere son 2 yılda popülaritesini hızla artıran bu spor dalı, her yaşa ve seviyeye de uygun. Öte yandan onu bu kadar popüler yapan sebeplerden bazıları ise şu şekilde:

Günlük egzersiz için idealdir

Pickleball, aktif kalmanın ve hareket ederken keyifli zaman geçirmenin harika bir yolu. Uzmanlara göre günde yaklaşık 30 dakika egzersiz yapılması gerekirken pickleball için 15-20 dakika yeterli. Çünkü, aynı anda birçok kas grubunu harekete geçirirken ihtiyacınız olan hareketliliği sağlayabiliyorsunuz. Özellikle kısa zaman aralıklarında daha fazla verim almak isteyenler ve klasik egzersizlerden, spor salonunda zaman geçirmekten sıkılanlar için harika bir günlük egzersiz.

Öğrenmesi kolaydır

Birincisi, kurallar basit ve kürek şeklindeki raketler büyük; dolayısıyla çok az pratikle topa doğru vurmayı öğrenebilirsiniz. Genellikle 1 saatten kısa bir sürede yeni başlayanların raket ve top hakimiyetini sağlayabildikleri söyleniyor. Üstelik klasik teniz kortlarının neredeyse yarısı kadar küçüklükte bir sahada oynandığından dolayı servis dönüşleri de kısa süreli. Yani, çok uzun saatler harcamadan karşılıklı pratik yapabilir, hem sahaya ısınabilir hem de doğru hamleleri kolayca öğrenebilirsiniz.

Denge ve el-göz koordinasyonunu iyileştirir

Sahada hareket ederken, bir oraya bir buraya koşup pickleball topunu yakalamaya çalışırken dengenizi iyileştirebilir, raketle topa vururken el-göz koordinasyonunuzu geliştirebilirsiniz. Çocuklardan yaşlılara kadar her yaş grubundan insanın daha iyi denge ve koordinasyona erişebilmesi için pickleball faydalı bir egzersiz.

Esnekliği artırır

Tüm kasları çalıştırmasının, dengeyi ve koordinasyonu sağlamasının yanı sıra popüler spor pickleball, esnekliği de artırıyor. Üstelik, vücudunuzu fazla zorlamadan, kaslarınızı yormadan çevikliğinizi de güçlendiriyor ve refleksleri iyileştiriyor. Öte yandan, fiziksel kısıtlamaları olan spor severler için de ideal. Özellikle eskiden tenis oynayan ancak kalça, omuz, diz veya eklem sorunları gibi fiziksel sakatlanmalardan dolayı artık devam edemeyen ileri yaşlardaki yetişkinler için de uygun olan pickleball, herkes için harika bir alternatif.

Sosyalleşmeyi sağlar

Pickleball oyuncularının yüzde 60’ının sosyal nedenlerden dolayı bu sporu tercih ettiğini biliyor muydunuz? Pickleball kortunun küçük olması, sohbet etmeyi kolaylaştırıyor, 2 veya 4 kişiyle oynanabiliyor olması da daha fazla insanla sosyalleşebilme fırsatı yaratıyor. İnsanların spor yaparken birbirleriyle iletişim kurabilmeleri bu sporu daha çekici hale getiriyor ve sahalarda bolca dostluklar kuruluyor… Siz de spor yaparken sohbet etmeyi ve sosyalleşmeyi tercih ediyorsanız, bir sonraki egzersizinizi pickleball ile yapabilirsiniz.

Peki nerede yapabilirim? diye merak ediyorsanız hemen söyleyelim. Türkiye’nin ilk pickleball kortu, Afyonkarahisar’da bulunuyor. Akarçay Rekreasyon Alanı’nda çeşitli eğitimler ve seminerler düzenlenerek pickleball’un ülkemizde de yaygınlaşması için çalışmalar yapılıyor. Öte yandan, Hillside City Club da pickleball heyecanını yaşamak isteyenler için uygun etkinlikler sunuyor. 2023 yılında resmi ligi kurulması planlanan bu keyifli sporu hemen deneyimlemek için şehrinizde uygun eğitimlerin ve tesislerin olup olmadığını araştırmaya başlayabilirsiniz. Dilerseniz bu popüler sporun nasıl yapıldığını izlemek için aşağıdaki videoya da göz atabilirsiniz:

İlginizi çekebilir: Fit kalmanın en eğlenceli yolu: Trambolin egzersizlerinin faydaları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale