X

Peru’da rengarenk bir dağ: Gökkuşağının toprağa yerleşmiş hali, Gökkuşağı Dağları

Hani yağmurdan sonra gökyüzünde oluşan, her göreninin yüzünü güldüren, mutlu eden yedi renk vardır ya, işte o renklerin toprağa yerleşmiş halini düşünün. Evet, Peru’daki Gökkuşağı Dağları’ndan bahsediyorum. Tektonik kırılmalar sonucu yedi değişik mineralin bir araya gelmesiyle oluşmuş, rengarenk bir dağ. Cusco’dan üç saat mesafede. Yollar dağlık, virajlı, her yer uçurum. Manzaranın güzelliğini söylememe gerek yok sanırım.

İçinde bulunduğumuz servis, satın almış olduğumuz tura ait. Gökkuşağı Dağları’na gitmenin en kolay ve en tercih edilen yolu tur satın almak. Biz de öyle yaptık. Bir gün öncesinden fiyatları araştırdık, en uygununu aldık. Nerede kaldığımızı sordular, söyledik, saat sabah 04:00’da kapıda olun dediler, olduk. Bir kadın geldi, peşine takıldık, tura dahil olanları toplaya toplaya meydana gittik. Bizi dağa çıkaracak olan servis orada bekliyordu. Dağa derken, zirvesine değil, sadece girişine. Araçların daha fazla gitmesi yasak.

Sonraki 8 km yürüyerek ya da atlarla. Ata binmeyi düşünmedik bile, yürüdük. Eğer giderseniz siz de binmeyin ata. Yürüyün. Basın o toprağa, hissedin oralardaki enerjiyi. Normalden daha çabuk yorulacaksınız, durup dinlenirsiniz. Zaten yanağınız coca yaprağı dolu. Adım başı kolonya verenler var, gidin alın o kolonyalardan, koklayın, iyi geliyor. Az oksijen kafası ayrı bir güzel. Şehir hayatında ne kadar gereksiz oksijen tüketiyormuşuz meğer. Yükseklere çıktıkça oluşan değişimleri gözlemlemekse pek bir keyifli. Kaçırmayın bu fırsatı. Ata binerseniz kaçabilir. Oksijenin azalması, havanın gittikçe soğuması ve zirvede tipi eşliğinde kar yağması. Cusco’da incecik bir montla dolaşıyorduk. Şimdiyse kazaklar, bereler.

Başa dönüyorum. Yolculuğun başlangıcına. Dağlardan, uçurumlardan geçtik ve sonunda bir köye ulaştık. Yani köyün içine değil de, kenarına. Burada bir yerde kahvaltı yapacağız. Malum yüksek irtifa, yüksek enerji gerektirir. Bunu sağlayacak her şeyi koyuyorlar önümüze. İlk gelen patlamış mısır. Yumurtalar, ballar, reçeller, muzlar… Bol bol coca çayı. Şu an hatırlayamadığım bir sürü yiyecek daha. Yiyin diyorlar, 4600 metreye çıkacağız, ihtiyacınız var. Tur bu kadar çıkarıyor. 5 bine çıkmak sizin tercihiniz. En çok zorlayanı son 400 metre. Ama değiyor, kesin bilgi.

Neyse konumuza dönelim. Aşırı enerjili kahvaltımızı yaptık, cebimize biraz coca yaprağı doldurduk, yola devam etmek için servise bindik. Rehber herkese coca yaprağı dağıttı, nasıl kullanacağımızı söyledi. Bizim kahvaltıda aldıklarımızsa yanımıza kar kaldı. Gerekirse onları sonra kullanacağız. Çiğnenmiyor bu yapraklar. Yanağın kenarına yerleştiriliyor ve orada duruyor. Bu arada yol boyunca tur rehberi bilgi verdi. Dağ hakkında, İnkalar hakkında, kahve hakkında… İlkinden sonra “İspanyolca bilmeyen var mı?” diye sordu, sadece üç kişiydik. Yanımıza geldi, İngilizce anlattı. Kafasında çiçekli şapka olan kadınlardan bahsetti. Onlar dulmuş. “Sadece dul kadınlar çiçekli şapka takar,” dedi. Renkleri oluşturan minerallerden bahsetti. Sarı rengin kaynağının potasyum olduğunu söyledi. Sadece bunu hatırlıyorum. Yanlış hatırlamıyorsam. Magnezyum da demiş olabilir.

Rehberin anlattığı hikayeler, yolun güzelliği, 5 binlere çıkacak olmanın heyecanı derken servisle gidilen yerin sonuna geliyoruz. Servis geniş bir alanda duruyor, iniyoruz. Baton veriyorlar. “Yol zor, batonsuz olmaz,” diyorlar. Küçük bir açıklama yapılıyor İspanyolca. Sonra gelip bize İngilizcesini anlatıyorlar. Ne dediklerini hatırlamıyorum. Galiba pek dinlememiştim. Yürümeye başlıyoruz. Hafta sonu olduğu için biraz kalabalık. Mümkünse hafta içi gidin. Aşırı yavaş yürüyenler, bir an önce hedefe ulaşmak isteyenler, zorlandıkları halde zorlanmıyor taklidi yapanlar… Yol, herkesin karakterini yansıtıyor adeta. “Yorulmadım aslında. Sadece bacaklarım ağrıyor, ondan duruyorum,” diyor arkadaşımız nefes nefese.

Yol boyunca ara ara tezgahlar var. Bisküvi, kola, fanta, coca çayı vs. satıyorlar. 4600 metrede ise buna alpaka etleri ekleniyor. Bence kötü kokuyor. Birer coca çayı alıyor, bir taşa oturuyor, gökkuşağının toprağa yerleşmiş halini seyrediyoruz. Hava bulutlu olduğu için net değil. Biraz dinlendikten sonra batonlarımızı alıyor, 5 bine tırmanıyoruz. Hiçbir şey gözükmüyor. Bulutlar gelmiş, zirveye yerleşmiş yine. Her yer sis, tipi. Kar taneleri yüzümüze çarpıyor, üşüyoruz ama umurumuzda değil. Üstümde kalın bir şeyler olsa saatlerce kalırdım orada ama yoktu. Üstelik belli bir saatte serviste olmamız gerekiyor. Mecburen iniş yoluna koyuluyoruz. Bu sefer alçaldıkça olan değişimleri seyrediyorum. Kar, yerini yağmura bırakıyor, sonra güneş çıkıyor. Oksijen artıyor, adımlar hızlanıyor. Yorulup dinlenmeler tamamen yok oluyor. Arkadaşlarım sohbete dalıyor, yanlarından kaçarak uzaklaşıyorum. Çünkü sadece doğanın sesini dinlemek istiyorum o an.

İlginizi çekebilir: Peru’da sazlıklardan oluşan bir cennet: Titicaca Gölü ve Uros Adası

Nihan Yığın: Yazmayı, seyahat etmeyi, başkalarının hayatlarına tanık olmayı, hikayeler dinlemeyi, bu hikayeleri yazarak paylaşmayı sever. “Issız bir adaya düşsen yanına ne alırsın?” deseler, ilk söyleyeceği defter ve kalem olur. Issız bir adaya düşmeyi çok ister. Doğayı, dağları, yüksekleri, yürümeyi, tırmanmayı sever. Aldığı eğitimlerle, yaptıklarıyla ön plana çıkmaktan hoşlanmaz. Yoga yapar, yoga öğretir. İnsanların kalbine dokunmak, birilerine iyi gelmek ister. Yazarak, dinleyerek, paylaşarak...

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale