X

Okula başlama ve uyum süreci

Okula başlamak, hem çocuklar hem de ebeveynleri için heyecan verici bir yenilik, ama aynı zamanda kaygı uyandırıcı bir değişimdir. Bu süreç, çocuk için bilinmezliğin kapısını aralamaktır. Ebeveyn olarak, okula başlama ve uyum süreci boyunca hem kendinizi hem de çocuğunuzu bu sürece hazırlamak ve teşvik etmek işleri kolaylaştıracaktır.

Çocuğun okula hazırlanması ve uyum sürecini sağlıklı bir şekilde yaşaması mümkündür. Lakin bunun için iyi bir planlamaya ve zamanlamaya ihtiyaç vardır.

Önce siz hazır olun

Çocuğunuz okula başlarken ebeveyni olarak duygusal açıdan siz de hazır olmalısınız

Çocuğun anaokuluna/kreşe başlama sürecinde ebeveynlerin de duygusal olarak hazır olması önemlidir. Çocuk ailesinden ayrılırken ebeveyninin üzüntüsünü ve kaygısını hissettiğinde uyum süreci zorlaşmaktadır. Mümkün olduğunca sürecin normal ve gelişimsel olduğunu kendinize anımsatmanız önemlidir.

İlgili yazı: Okula başlama yaşı ve okul seçimi

Merak uyandırın

Okulla ilgili çocuğunuzda merak uyandırmanız çocuğunuzun ilgisini çekecektir. Çocuğunuzun okulun nasıl bir yer olduğunu, neye benzediğini, içinde nelerin olduğunu sorgulamasına, hayal etmesine fırsat sunabilirsiniz. Öte yandan çocuğunuzun okulla ilgili öğrenmek istediklerini birlikte not alıp, merak ettiklerini okul ziyaretinizde birlikte sormayı deneyebilirsiniz.

Ön araştırma yapın

Çocuğunuzla birlikte, belirlediğiniz okulun broşürüne, web sitesine göz atabilirsiniz. Böylece çocuğun okuluyla ilgili merakı ve ilgisi artacaktır. Aynı zamanda gününün büyük bir kısmını geçireceği kuruma aşinalık kazanacaktır.

Okulu tanıdık bir yer haline getirin

Okula başlamadan önce okulu ziyaret etmek, buranın güvenli ve tanıdık bir yer olduğunu çocuğa hissettirmek, alışma sürecinde etkili olacaktır.

Öğretmeniyle tanışın

Eğer mümkünse okul başlamadan çocuğunuzu öğretmeniyle tanıştırabilirsiniz. Diğer çocukların olmadığı bir ortamda, öğretmeniyle kısa süre de olsa sohbet etme fırsatı bulan çocuk bilinmeyen dünyaya daha rahat adapte olacaktır.

Detaylıca anlatın

Çocuğunuza nereye gideceği, ne kadar süre vakit geçireceği, neler yapacağı, ne zaman yemek yiyeceği, okulun imkanları, onu okula kimin bırakacağı ve okuldan kimin alacağı, servis kullanıp kullanmayacağı, kullanacaksa evde kimin karşılayacağı gibi tüm rutin süreçleri detaylı anlatmak gereklidir. Özellikle 7 yaşından küçük çocuklara okulda geçirecekleri süre somut örneklerle anlatılmalıdır. Örneğin; ‘Okulda sinema izlediğin süre kadar kalacaksın.’ gibi.

Okulla ilgili süreçlere çocuğu dahil etmek

Okulla ilgili yapılan alış verişlerde, ev ve oda düzenlemelerinde çocuğun fikrini almak, ona seçenekler sunmak ve çocuğu sürece dahil etmek, çocuğunuzun motivasyonunu, heyecanını ve ilgisini artıracaktır.

İlk günleri kısa tutun

Okula yeni başlangıçlarda günün uzun tutulmaması önemlidir. Okulun; öğrendiği, eğlendiği ve keyif aldığı bir yer olduğunu hisseden çocuk okulla ilgili olumlu bir algı geliştirecektir. Çocuğun okulda kalma süresi yavaş yavaş artırılmalıdır. Çocuğun okulda geçirdiği vakit ne kadar keyifli olur ve ne kadar tadı damağında kalırsa o denli olumlu bir ilişki geliştirilecektir.

Kitaplardan destek alın

Çocuğunuza okula başlamakla ilgili kitaplar okumak, uyum sürecinde çocuğunuza destek olacaktır.

Okula başlamak hakkında pek çok öykü kitabı bulunmaktadır. Bu kitapları çocuğunuzla birlikte okumak uyum sürecinde hem size hem de çocuğunuza destek olacaktır. Öte yandan okulda olumsuz günler geçiren çocuklarla ilgili de pek çok öykü kitabı mevcuttur. Böyle bir durum yaşanması durumunda bu kitaplara da başvurulabilir. Böylece okulla ilgili kaygı, endişe, üzüntü, öfke gibi duyguların pek çok çocuk tarafından yaşandığını anlayan çocuk, süreci zihninde normalize edecektir.

Çocuğunuzun yanında olun

Maalesef pek çok okul yöneticisi ve öğretmen ağlasa da çocuğu okulda bırakıp, ebeveyninin uzaklaşmasını ister. Hatta kucaklarına alıp çocuğu oradan uzaklaştırırlar. Oysa bu son derece yanlış ve travmaya sebebiyet verebilecek bir durumdur. Bağlanma çalışan pek çok uzman, çocuğun, bağlanma figürünün (genelde anne, baba veya aileye yakın biri) olmadığı bir ortamda tek kalmasının fazlaca olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ortaya koymaktadır. Çocuk, yeni mekanı ve yeni insanları, güvende hissettiği bir kişiyle keşfettiğinde alışması ve yeni kişilere güvenmesi çok daha rahat gerçekleşecektir. Çocuğunuzun hazır olup olmadığını en iyi siz bilirsiniz. Bu konu hakkında okul idaresi ve öğretmeniyle özel olarak görüşebilirsiniz. Okuldan adım adım uzaklaşmayı tercih etmek en sağlıklı yöntem olacaktır.

Model olun

Kendi çocukluğunuzdaki olumlu okul anılarınızdan çocuğunuza bahsedebilirsiniz. Öte yandan çocuğunuzun bu sene okula başlayacağı için ne denli mutlu ve heyecanlı olduğunuzu ona belirtebilirsiniz.

Öğretmenine güvendiğinizi hissettirin

Ebeveyninin, öğretmenine ve okuluna güvendiğini, inandığını, onu sevdiğini gören çocuk benzer duyguları hissetmeye ve davranışlarını buna göre şekillendirmeye meyilli olacaktır. Eğer öğretmenle ilgili endişeleriniz ve kaygılarınız varsa bunu çocuğun yanında telaffuz etmemek olumsuz bir bağ geliştirmeyi önleyecektir.

Sorularını yanıtlayın

Bu süreçte çocuğunuzun sorduğu tüm sorulara sabırla yanıt vermek önemlidir. Çocuğun çok soru sorması, merakını gidermenin yanı sıra kendisini rahatlatma ihtiyacından dolayıdır. Nasıl yanıt verileceğini bilmediğiniz sorular olması durumunda ‘Bunu nasıl açıklayabileceğimi bilmiyorum, yanıtı öğrenip seni bilgilendireceğim.’ diyebilirsiniz.

Hazırlıklı olun

Uyum sürecinde çocuğunuzdan gelebilecek olumlu ve olumsuz cümlelere ve davranışlara hazırlıklı olmanız önemlidir. Kimi zaman bu süreçte çocuklar tarafından gerileme davranışlarının sergilendiği, yani kazanılmış becerilerde gerileme oluşabildiği görülebilmektedir.

Sebebini anlayın

Eğer çocuğunuz okula uyumda zorluk yaşıyor ve gitmek istemiyorsa, bu davranışların ve çocuğunuzun duygularının altında yatan dinamikleri araştırmak ve sorgulamak önemlidir. Çocuklar bu süreçte; ebeveyne aşırı bağlı olma, yalnız hissetme, hep okulda kalacaklarını düşünme, evde annesi ve kardeşinin güzel vakit geçirdiği ve kendisinin bundan mahrum kaldığını düşünme, isteklerini ifade etmekten korkma gibi pek çok sebepten dolayı okula gitmek istemiyor olabilirler.

Kendinizi dinleyin

Çocuğunuzun okula uyum sürecinde ebeveynleri olarak elbette sizin de yoğun duygularınız olacaktır. ‘Alışamayan tek çocuk benim çocuğum mu?’, ‘Beni özledi mi ?, ‘Yemeğini yiyebildi mi?’ gibi düşünceler, yoğun duygular ve merak son derece normaldir. Çocuğunuzun okula uyum sürecinde kendinize iyi bakmanız oldukça önemlidir. Siz iyi olursanız, çocuğunuz da iyi olacaktır.

Zamanla ilgili hassasiyet göstermek

Özellikle okulun ilk günlerinde çocukları vaktinde okula bırakmak ve vaktinde teslim almak veya karşılamak çok önemlidir. Okula geç giden çocuk, güne çoktan başlamış ve kaynaşmış bir gruba dahil olmakta güçlük yaşayabilecektir. Öte yandan okuldan geç alınan çocuk ‘Ben unutuldum.’, ‘Okulda kaldım.’ ‘Değersizim.’ ‘Sevilmiyorum.’ ‘Önemsizim.’ gibi duygular hissedebilecektir. Ebeveyn için 5 dakika geç kalmak çocuğun dünyasında büyük serzenişlere neden olabilmektedir.

Kararlı ve tutarlı olmak

Her konuda olduğu gibi okula uyum sürecinde de ebeveynin istikrarlı, kararlı ve tutarlı bir tavır takınması önemlidir. Ağladığı için ‘Tamam canım, bugün gitmesen de olur.’ tutumu, çocukta ‘Ağladığımda istediklerimi elde ediyorum.’ algısını oluşturacaktır. Bu söylemlerin yerine ‘Seni anlıyorum, bu gerçekten sana zor geliyor, merak etme, yanındayım.’ söylemleri çocukta güven uyandıracaktır. Böylece çocuk, ailesinin sözlerine bağlı olan bir yapıda olduğunu bir kez daha görmüş olacaktır.

Siz ondan ayrılın ki, o da sizden ayrılsın

Kimi zaman çocuklar okula başlamaya son derece hazırken, ebeveynler çocuğun kendilerinden bağımsızlaşmasına hazır değildir. Hatta başka bir yetişkine çabuk alışmasını bir ihanet olarak algılamaktadırlar. Böylesi bir süreç okula uyumu oldukça zorlaştıracaktır.

Arkadaşlık ilişkilerini destekleyin

Okulda tanıştığı arkadaşlarıyla dışarıda da programlar yapmak, paylaşımı ve bağı artıracaktır.

Okulda tanıştığı arkadaşlarıyla dışarıda da programlar yapmak, paylaşımı ve bağı artıracaktır. Tanıdığı ve aşina olduğu kişilerin bulunduğu ortama girmek çocuk için daha kolay olacaktır.

Bir objeyi okula götürmesine izin vermek

Okulla ev arasında bir bağ köprüsü vazifesi görecek olan bir nesneyi öğretmenin bilgisi dahilinde okula götürmek çocukları pek çok zaman rahatlatmaktadır. Aile fotoğrafı, peluş ayı, bebeklikten beri kullanılan battaniye çocuklara güven ve huzuru verebilmekte, özlemini bir süreliğine dindirebilmektedir.

Bir ayrılma rutini oluşturmak

Çocuklar rutin davranışları çok severler. Ne zaman ne yapılacağını bilmek onların kendilerini güvende hissetmesine imkan sağlar. Uyurken bir masal okuyup, yanağına öpücük kondurmak gibi okulda da kısa bir vedalaşma ritüeli oluşturulabilir. (Özel bir sarılma, sözcük, öpme gibi.)

Okul sonrasında çocuğunuzla aktif zaman geçirmek

Özellikle ilk günler, çocuk için her şeyin eskisi gibi normal, sevgi, şefkat ve güven dolu gittiğinden emin olma arzularıyla geçer. Dolayısıyla ilk günlerde okul sonrası birlikte keyifli ve kaliteli vakit geçirilmeye özen gösterilmesi önemlidir.

Günün değerlendirilmesiyle ilgili sorgulayıcı olmamak

Okulla ilgili sorular sorarken çocukla konuşulduğu unutulmamalıdır. Sürece kendi gününüzden bahsederek başlayabilirsiniz.‘Günün nasıl geçti?’ sorusu yerine ‘Bugün sana ne komik geldi?’, ‘Bugün seni en çok ne şaşırttı?’ gibi sorular sormak çocuğun sorgulandığını hissetmesi yerine, keyifle gününü gözden geçirmesine imkan sağlayacaktır.

Okulla iletişim kurun ve ortak dil kullanın

Uyum sürecinde çocuğunuzun sınıf ve rehber öğretmeniyle düzenli iletişimde bulunmak, geri bildirim almak, çocuğun süreciyle ilgili okulu bilgilendirmek önemlidir.

Okula başka birisinin götürmesini denemek

Eğer çocuğunuz özellikle belli kişilerle okulda vedalaşmakta güçlük yaşıyorsa, diğer aile fertlerinden veya yakınlarından yardım almak etkili olabilmektedir. Örneğin; çocuk özellikle babadan ayrılmakta güçlük yaşıyorsa, okula annesinin bırakması gibi. 

Çocuğunuzun okulda yaptığı faaliyetlerden bir sergi oluşturmak

Okulla ev arasındaki bağı pekiştirmek için çocuğun okulda yaptığı ürünlerden oluşan, sizin bu çalışmalara kıymet verdiğinizi çocuğa hissettiren bir sergiyi evinizde çocuğunuzla birlikte hazırlayabilirsiniz.

Çocuğunuza ve kendinize zaman tanımak

Her çocuğun süreci ve yolculuğu biriciktir. Kendinize ve çocuğunuza zaman tanımanız önemlidir.

Duygularını aynalayın

Özellikle değişim süreçlerinde birileri tarafından anlaşıldığını hissetmek hem çocuklar hem de yetişkinler için oldukça önemlidir. ‘Haklısın, bu çok kolay değil, ben sana destek için yanındayım.’, ‘Çok keyifli bir hafta sonu geçirdin, sabah erken kalkıp okula gitmek zor geliyor, anlıyorum.’ gibi cümleler çocuğa, duygularının anlaşıldığı ve sürece eşlik edildiği mesajını verecektir.

Uzman desteği alın

Okula başlama ve uyum oldukça önemli bir yaşam olayıdır. Bu süreçte ihtiyaç halinde uzman desteği almak önemlidir.

Referanslar

Gözde İnal,  Okula Başlama ve Uyum Süreci.

Nilüfer Devecigil, Okul yönetimi çocuğunuz ağlarken “Bırakın, Gidin” diyorsa gidenlerden olmayın!

Uzman Klinik Psikolog İrem Alişanoğlu Polat: Uzman Klinik Psikolog İrem Alişanoğlu Polat, İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji & Uluslararası İlişkiler bölümlerinden çift ana dal dereceleriyle mezun olmuştur. İngiltere’de University of Westminser’da Örgütsel Psikoloji alanında yüksek lisansını tamamlamıştır ve akabinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji (çift ve aile terapisi alt dalı) programında ikinci yüksek lisans programından mezun olmuştur. Çocuklarla, gençlerle, yetişkinlerle, ailelerle ve çiftlerle psikoterapi yapmaktadır. Çalışmalarında; sistemik, EMDR, şema, bilişsel davranışçı terapi, oyun terapisi, çözüm odaklı terapi yöntemlerini kullanmaktadır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale