X

Okul çağındaki çocuklar nasıl beslenmeli?

Uzunca bir yaz tatilini geride bıraktık ve artık okul zamanı. Günün büyük bir kısmını okulda geçiren çocuğunuz için aklınızda onun beslenmesine dair pek çok soru olabilir. “Kahvaltıda ne yemeli, ne içmeli, beslenme çantasında neler olmalı, öğün saatleri nasıl planlanmalı, fast food tüketimi nasıl kontrol altına alınmalı?” gibi soruların cevaplarını arıyorsanız, dikkat etmeniz gereken maddeleri sizler için sıraladım.

Gün içerisinde her besin grubunu tüketebilmesi adına, ona “Benim Tabağım” simgesini anlatın.

Okul çağındaki çocuğunuz hızla büyüyor ve daha aktif hale geliyor. Bu dönemde enerji ve protein gereksiniminde belirgin bir artış söz konusu. Bu nedenle yeterli ve dengeli beslenmesi önemli. Tüm bunlarla beraber okul çağındaki bir çocuk, ne yiyeceği konusunda kendi kararlarını vermek için daha çok fırsat bulmaya başlar ve kontrol ebeveynlerin elinden çıkabilir.

Benim tabağım uygulamasında tabak 5 farklı renge ayrılır, her renk bir besin grubunu simgeler.

Bu durumun önüne geçmek için ona “Benim Tabağım” uygulamasını anlatabilirsiniz. Benim tabağım uygulamasında tabak 5 farklı renge ayrılır, her renk bir besin grubunu simgeler. Yeşil renk sebzeleri, kırmızı renk meyveleri, mor renk et grubunu, turuncu renk tahılları ve mavi renk de süt ürünlerini simgeler. Benim tabağım, çocuğunuza sağlıklı bir beslenme programı sağlamak için iyi bir kılavuz olacaktır. 

Bu uygulamayı bir oyun haline çevirerek çocuğunuza öğretebilirsiniz. Tabağını dört farklı renge bölün ve sağ üst köşeye de mavi rengi yerleştirin. Ona hangi rengin hangi besin grubunu simgelediğini anlatın ve ihtiyacı olan tüm besinlerin bu tabakta olduğunu söyleyin. Bu besin gruplarının neler olduğunu ve neden tüketmesi gerektiğinden bahsedin.

Örneğin; yeşil renk olan sebzelerin A ve C vitamini içerdiğini, bu vitaminlerin bizi hastalıklara karşı koruduğunu, güçlendirdiğini ve gözlerimize de faydalı olduğunu söyleyebilirsiniz. Ya da mavi renk olan süt grubunun süt, yoğurt, peynir, kefir gibi besinleri içerdiğinden ve süt ürünlerinde fazla miktarda kalsiyum olduğundan söz edin. Kalsiyumun onun boyunu uzattığını ve güçlü kemiklere sahip olmasını sağladığını anlatın. Boyunun uzaması için her gün kahvaltıda mutlaka biraz peynir yemesi, yemeklerle beraber yoğurt veya ayran tüketmesi gerektiğini söyleyin. Bazen süt yerine sütlü bir tatlı veya dondurma da yiyebileceğimizden bahsedin.

Daha çok oynamak, atlamak, zıplamak hem de ders dinlerken de yorulup uyumamak için enerjiye ihtiyacı olduğunu, bu enerjiyi ona turuncu renk olan tahılların verdiğinden söz edin. Turuncu rengin ekmek, bulgur ve makarna olduğunu ve mutlaka tam buğday ekmek veya tam buğday makarna tüketmesi gerektiğini anlatın. Tam buğday ekmek ve makarnada daha çok vitamin olduğunu için bunları tercih etmemiz gerektiğini söyleyin. Ona tahıllar gibi meyvelerin de enerji vereceğini, her gün meyve yemesinin doğru olacağını, meyvelerin vücudumuzu temizlediğini ve bizi güçlendirdiğini anlatın. Tabağındaki mor rengin et grubunu yani proteinleri gösterdiğini, proteinden zengin beslenirse kaslarının güçleneceğinden, içerisindeki vitaminler sayesinde de daha zeki olacağından söz edin. Protein kaynaklarını önce siz sayın, sonra beraber tekrar edin. Her gün yumurta yerse daha güçlü olacağını ve derslerini daha iyi anlayacağını söyleyin.

Yemek saatlerini, okul saatlerine göre belirleyin.

Okul çağı çocuklarının sağlıklı büyüme ve gelişimi, derslerindeki başarı ve  konsantrasyonlarının artması için uzun süreli açlık durumları olmamalıdır. Bu nedenle gün içinde 2-3 saat aralıklarla beslenmelidir. Üç ana öğün, üç ara öğün olmak üzere günde toplam 6 öğün şeklinde beslenmeleri en idealidir. Yemek saatleri, okul saatlerine göre belirlenmeli. Sabahçı, öğlenci veya tam gün okullara göre, kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri planlanmalı, ara öğünler tenefüslere göre düzenlenmelidir.

Günün ilk yemeği olan kahvaltı atlanmamalı!

Bir yandan işe gitmek için hazırlanıyor, bir yandan çocukları okula hazır hale getirmeye çalışıyorken yani sabahları evde bir kaos söz konusuyken kahvaltı yapmak biraz zaman alabilir. Ancak, günün ilk yemeği olan kahvaltı okul çağındaki çocuklar için çok önemlidir. Peki kahvaltı çocuğunuz için neden bu kadar önemli? Gece boyunca aç kalan metabolizmasının sabah uyandığında enerjiye ihtiyacı var. Ayrıca araştırmalar, kahvaltı yapan çocukların kahvaltı yapmayanlara kıyasla gün içerisinde daha çok vitamin, mineral ve lif aldığını, problem çözme ve konu kavrama becerisinin daha iyi geliştiğini gösteriyor.

Sağlıklı kahvaltı alternatifleri

  • Beyaz peynirli tost + süt + ceviz + mevsim yeşillikleri
  • Avokadolu, yulaflı omlet + peynir + mevsim yeşillikleri
  • Peynirli krep + süt + pekmez + mevsim yeşillikleri
  • Haşlanmış yumurta + peynir + zeytin + tam buğday ekmek + mevsim yeşillikleri
  • Menemen + tam buğday ekmek + bal + mevsim yeşillikleri
  • Fırında yumurtalı ekmek + badem + mevsim yeşillikleri
Öğle yemeği seçimlerini beraber yapın.

Öğle yemeği günün ayrılmaz bir parçasıdır. Okulda geçirilen saatler çok uzun sürmektedir ve çocukların hem fiziksel hem de zihinsel olarak öğle yemeğinde enerji talepleri yüksektir. Bu nedenle çocuğunuzun öğle yemeği enerji verici ve besleyici olmalıdır. Ebeveynlere çocuklarını bilinçlendirmek ve doğru seçimlerde bulunabilmesini sağlamak için büyük roller düşmektedir. Nereden başlayacağınızı bilmek zor olabilir. İdeal olan her öğünde olduğu gibi öğle yemeğinin de her besin grubunu içermesidir.

Öğle yemeğini okul yemekhanesinde tüketiyorsa okul yönetiminden aylık yemek listesini talep edin. Bir gece önceden ertesi günün menüsüne çocuğunuzla beraber göz gezdirip içeriklerini ona anlatın ve neler yemesi gerektiğine birlikte karar verin. Çocuğunuza öğle yemeğini, tankına koyduğu bir yakıt olarak düşünmesini ve yanlış türde yakıt seçerse gün bitmeden enerjisinin tükenebileceğini söyleyebilirsiniz.

Eğer öğle yemeğinde tüketmesi için beslenme çantasını evde hazırlıyorsanız aşağıdaki alternatifleri inceleyebilirsiniz.

Öğle yemeği alternatifleri

  • Tam buğday hamburger ekmeği + ev yapımı köfte + mevsim yeşillikleri + ayran
  • Beyaz peynir, kurutulmuş domates ve tam buğday lavaş ile hazırlanmış dürüm + ayran
  • Tavuklu sandviç + meyve + ayran
  • Beyaz peynirli avokadolu sandviç + ev yapımı şekersiz limonata
  • Yeşil mercimekli salata + ayran + ceviz
  • Sebzeli tam buğday lavaş ile hazırlanmış dürüm + ayran
Kantine yönelimi azaltmak için beslenme çantasına ara öğün ekleyin.

Okul saatlerine göre ara öğün olarak tüketilmesi için sabah – öğle saatleri ve öğle – akşam saatleri arasında beslenme çantasına mutlaka sağlıklı atıştırmalıklar koyun. Çocuğunuzun ara öğünler sayesinde 2 – 3 saat aralıklarla beslenmesi aşırı açlık yaşamamasına ve kantinden abur cubur gıdaya yönelmemesini sağlar.

Okulda ara öğün alternatifleri

  • 1 porsiyon meyve + süt
  • Ev yapımı kek + süt
  • Kuru meyveler + ceviz
  • Fırınlanmış meyve cipsleri + badem
  • 2 ince dilim ekmek ile hazırlanmış tost
  • Fırınlanmış sebze cipsleri + ayran
Su içme alışkanlığı kazandırın.

Okula giderken yanına mutlaka su verilmeli, böylece su içme alışkanlıklarının oluşturulması sağlanmalıdır. Günde yaklaşık 6-8 su bardağı su içmek iyi bir hedeftir. Sıvı ihtiyacını asitli içecekler, meyve suyu gibi enerji değeri yüksek ve besleyici olmayan içeceklerle karşılamamalıdır.

İlginizi çekebilir: Yemek seçen çocuklar: Picky eaters

İlginizi çekebilir: Sağlıklı Beslenme

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Işkın Akçam: Trakya Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldu. 2015 yılında Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde Master eğitimine başladı. Üniversite eğitimi sonrası İzmir’de özel bir poliklinikte iki yıl boyunca kilo verme, kilo alma, sporcu beslenmesi, hastalıklarda tıbbi beslenme tedavisi alanlarında bireysel ve kurumsal beslenme danışmanlığı verdi. 2016 yılında Dr. Bülent Serçin Muayenehanesi’nde Anne Çocuk Diyetisyeni olarak bireysel beslenme eğitimleri ile emziklilik döneminde annelerin, 0-18 yaş aralığındaki bebek ve çocukların beslenme takibini yapmaktadır. Hipokrat’ın “Besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun” sözüne inanarak mesleğini sürdürüyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale