X

Okuduğunuz şeyleri hatırlamanın formülü ilkokul kitaplarında gizli

Bir makaleyi ya da kitabı okuduğunuzu hatırlıyor, fakat içeriği hakkında hiç bilgi veremiyor musunuz? Adeta okuduğunuz her şeyi rüyanızda görmüş, okuma anını gerçekten yaşamamış gibi hissettiğiniz oluyor mu? Merak etmeyin, yalnız değilsiniz. Akıl sarayını inşa etmiş bir Sherlock Holmes değilseniz, okuduğunuz şeyleri uzun süre hatırlamamanız doğal.

Bir makaleyi ya da kitabı okuduğunuzu hatırlıyor, fakat içeriği hakkında hiç bilgi veremiyor musunuz?

Bir kitabı bitirmek için harcadığımız süre ortalama 3 saat. Okuduklarımızı unuttuğumuz takdirde onları tekrar hatırlamak için ekstra 3 saat daha harcamamız gerekir. Oysa şimdi önereceğimiz metotla, gördüklerimizi ve okuduklarımızı daha kolay ve ekstra zaman harcamadan hatırlayabileceksiniz.

Amacınız kurdeleyi göğüslemek olmasın

Beynimiz karşımıza çıkan her şeyi hatırlamaya programlı değildir. Genelde gördüklerimizi, seyrettiklerimizi ya da okuduklarımızı önem sırasına sokan beynimiz, neyi hatırlayacağımıza ve ne kadar uzun süre hatırlayacağımıza karar verir. Bu önem sırası, karşımıza çıkan şeyin hayatta kalışımız üzerinde ne kadar etkili olduğuna göre şekillenir. Diğer bir deyişle beynimiz, arka planda sürekli olarak “Bu yaşamım için gerekli mi?” diye işleyen bir bilgisayar gibidir.

Okuduklarımız genelde bizim için hayati önem taşıyan şeyler olmadığından, beynimizin bu bilgiyi uzun süre saklama olasılığı oldukça düşüktür. Bunun bir sebebi de, kitabı okurken amacımızın onu bitirmek olmasıdır. Bu ilk kez okuduğumuz kitaptaki yeni veri, daha önceki tecrübelerimize bağlayabildiğimiz bir şey değildir. Oysa beyin, yeni bilgiyi var olan deneyimlerle bağdaştırabildiğinde onu daha uzun süre hafızada saklar. Sokakta ilk kez gördüğünüz birini hatırlama olasılığınızın ne kadar düşük olduğunu düşünün. Oysa daha önce en az bir kez gördüğünüz birini tekrar görüşünüzü hatırlamak bundan çok daha kolaydır.

Aylar önce okuduğu kitabı sanki dün bitirmiş gibi anlatabilen yakınlarınızı kıskanıyor musunuz? Adeta bir mıknatıs gibi tüm bilgileri çeken ve uzun süre hatırlayan kişiler, genelde bunu hafızaları doğuştan kuvvetli olduğu için yapmazlar. Onların gizli silahı okuduklarını içselleştirmek ve bilgiyi aktif olarak kullanmaktır. Edindikleri bilgiyi işler, evirip çevirir, var olan bilgi ya da tecrübeleri ile ilişkilendirirler.

Aylar önce okuduğu kitabı sanki dün bitirmiş gibi anlatabilen yakınlarınızı kıskanıyor musunuz?
İlişkilendirin ve tekrarlayın

Her gün aynı saatlerde aynı otobüs durağında beklediğinizde, sizinle hiçbir tanışıklığı olmayan insanları tekrar tekrar görür ve kanıksamaya başlarsınız. Bir süre sonra o kişiler sizin için bir şey ifade etmeye başlar. Yürüyüşlerine, konuşmalarına tanık olur, onları önceden tanıdığınız insanlara ya da seyrettiğiniz bir videoya bağlar, anlam kazandırırsınız. Sinir hücreleriniz aynı kişi ya da aynı konu üstünde tekrar durdukça yeni bağlantılar oluşturur.

Bir kitabı hatırlamak için de tekrar tekrar aynı satırlara göz gezdirmek değil, bağlantılar kurmak gerekir. Bir yemek tarifini onu okuyarak değil uygulayarak öğrenmenin mümkün olduğu gibi, okuduğunuz bir şeye bağlam kazandırmak için de çaba göstermelisiniz. Unutmayın ki bu sizi tekrar kitap okumaktan kurtaracak tek yol (böylece o zamanı başka bir kitap okuyarak harcayabilirsiniz)! 

Sihirli formülü bulmak için ilkokul eğitiminizi anımsayın

İlkokuldaki ders kitaplarında, her konudan önce birkaç hazırlık sorusu olurdu. O zamanlar pek dikkate almadığımız bu soruların yıllar sonra okuduğunuz şeyleri hatırlamanın formülü olarak karşımıza çıkacağını bilsek, belki biraz daha özenli davranırdık.

Aklımızda bir soruyla kitap okumaya başlamak, bize kitabı bitirmek dışında bir amaç verir. İşte bu nedenle kitap arkası yazılarının çoğu “bakalım daha sonra ne olacaktı?” tarzı sorularla biter. Amaç, okuru meraklandırmak ve o sorunun yanıtını kitabın sayfalarında aramaya sevk etmektir. Kitap okurken satırların altını çizmek, notlar almak, yazılanların bize hatırlattıklarını kağıda dökmek gibi şeyler de okuduğumuz şeyleri hatırlamamıza yardımcı olabilir.

Bu basit ama etkili formülle okumaya giriştiğinizde, yazının başında sorduğum sorunun yanıtı sizin için değişmiş olacak.

İlginizi çekebilir: Dünyanın her yerinden zamanın sessizliği içinde kitap okuyan insan manzaraları

Kaynaklar:
Life Hack
LA Times
Change Post

Şule Kulein: Lisede “yapabildiği için” sayısal bölümü seçti ve Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne girdi. Üniversitede katıldığı Mühendislik Kulübü’nün dergisi StepS’e aşık olduğunda, içine sözelci kaçmış bir sayısalcı olduğunu fark etti. Yazım kuralları konusunda etrafındakileri itinayla delirten Şule, 2 yıl boyunca StepS’in editörlüğünü yaptı, üniversitede ve sonrasında okul ve şirket dergileri ile çeşitli bloglara yazılar yazdı. Seyahat etmeyi, okumayı, öğrenmeyi seviyor. Basılı materyalin hastası, fakat çevrimiçi de fena durmuyor. Şule kendini bildi bileli yazıyordu; artık bir de Uplifers’ta yazıyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale