X

Nuh’un gemisine hoş geldiniz: Hepimizden birer tane var ama aynı geminin yolcusuyuz

Sadece sen değilsin canı yanan veya bir şeyleri doğru anlayan, anlamayan… Sadece sen değilsin gökyüzüne bakıp ağlayan, kendini yerlere vuran!
Sadece sen değilsin çocukluğunda kalbi kırılmış olup bugünlere kadar o cam kırıklarını elleri kanaya kanaya taşıyan…
Sadece sen değilsin yaşamın lütfunu, şerbetini içinde taşıyan…
Yarıştırma, ne acını, ne yalnızlığını, ne de çiçek açan aklını!
O hiç beğenmediğinin de kalbi kırık dökük, o yanında nefes bile alamadığının, sana bir mikropmuşsun gibi davrananın da içinde yaşamın şerbeti var.

Aynıyız özünde, kendi yörüngesinde dönen gezegenler gibi kendi yolumuzda yürüyoruz sadece.
Senin yörüngen diğeriyle eşleşmiyor, aynı uzunlukta değil diye senden farklı değil.
Hikayeleriniz ayrı olsa da en nihayetinde insan olmayı becermeye çalışıyoruz.
En derinde, duygulardan ziyade varoluşun acısını taşıyoruz her birimiz. O büyük kopuşun, ayrışmış olmanın acısını.
Şimdiye kadar bu acıyı belki sadece günlük olaylarda, ilişkilerinde, kendi “küçük” dünyanda yaşadın ve nasıl başa çıkılacağını anladın. Bundan fazlası için hazırlandın, donanımlandın!
Ve belki de şu günlerde bundan çok daha fazlası olduğunu fark ettin. Aldatmalardan, ayrılışlardan, korkularından…

Dünya seninle sınırlı değil, senden ibaret değil!
Senin gibi milyarlarcası var! Her biri ile en özünde ortak bir geçmişin, ortak bir acın var.
İnsan olmanın getirdiği acı, hani o türlerden kopuşun verdiği bilinmezlik.
Belki şu an evet diyor belki de bunu şu anda anlamlandıramıyor, içindeki hissin ne olduğunu çözemiyor olabilirsin. Hatta belki hala daha küçük dünyanın dertleri ile boğuşuyorsun!
Küçükken sana yapılanların hesabını sormak istiyorsun, ilk sevgilinin ciğerinde açtığı yara ile uğraşıyorsun.
Olsun! Hepsi geçecek, öğrenilecek ve bitecek. İşte o gün; başını gömdüğün o topraktan çıkarıp etrafında diğerlerini de göreceksin!
Yalnız olmadığını anlayacaksın, evet ama asıl, herkesin içindeki ışığı, var olma savaşlarını, debelenişlerini göreceksin. Aslında hiçbir şeyin seninle ilgisi olmadığını.

Belki ilk defa gerçekten “diğerleri” dediklerin için canın yanacak ve hiçbir şey yapmadan durabileceksin! Çünkü ilk defa saygı duyacaksın yollarına, savaşma yöntemlerine, varolma araçlarına. Tüm bu acının eğitimleri, büyüme yolları olduğunu bileceksin
Öz şefkati hissedeceksin!
Kimse senden ayrı değil derken, aslında özünde hep beraber devasa bir mutfakta “oluş aşı” pişirdiğini fark edeceksin.
Çıkar artık kafanı gömdüğün o vızır vızır öten düşünce yumağından, orada değil aradıklarının cevabı. Asla gelmeyecek, bırak gitsin!
Yeter artık su altında nefessiz tuttuğun kendini, kaldır kafanı ve soluklan.
Yaşam orada değil, yaşam bunların üzerinde!
Düşündüğün ve sandığın her şeyin üzerinde!

Evet, çok canın yandı ve yanıyor, kafan karmakarışık, bazı şeyleri yapmak çok zor geliyor. Merkür sürekli geri geri gidiyor! Biliyorum! Aynı yerlerden geçtik, geçiyoruz kendi yörüngelerimizde.
Ama bir çıkışı var, görmen gerekeni görmeye niyetli olduğunda, artık kaçmadığında ve her şeyin karşısına göğsünü açıp çıktığında göreceksin! Yaşamın sana karşı değil de, seninle hareket ettiğini anlayacaksın. Karşısında değil, yanında olmayı öğreneceksin, karşında değil, yanında olduğunu bileceksin. Bu keşmekeş sonlu…

Kapının dışında, bu sanrı dünyanın sonunda bir hayat var. Hepimizin sarmaş dolaş sarılıp, gönül şerbetini bir diğerine akıttığı.

Gel canım benim, güzeller güzeli kardeşim, korkma!
Yok bir farkımız birbirimizden, tek derdimiz var olmak.
Hep beraberiz bu gemide, hepimizden birer tane var! Nuhun gemisi burası, ne aşağı koy kendini, ne de yukarı, aynı gemide “gerçek” olana yelken açmış gidiyoruz.
Şefkatini, anlayışını esirgeme ne kendinden, ne de diğeri dediğinden…

İlginizi çekebilir: Bir kar tanesi ve bir damla gözyaşının hikayesi: Aşağısının yukarıdan farkı yok

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale