X

Noöjenik Nevroz’a yakalanmış olabilirsiniz, çare: Logoterapi

Normal yaşam seyri içerisinde hayatın anlamlı olup olmadığı pek sorgulanmaz. Genelde bu sorgulama hastalık, korku, kaygı, kayıp ve yas gibi durumlarla belirir. Ergenlik ve beliren yetişkinlik dönemi de bu durumun istisnasıdır. Çünkü bu dönemde herhangi bir olumsuz yaşantı olmaksızın kuvvetli bir anlam sorgulaması söz konusudur.

Ergenlik ve beliren yetişkinlik döneminde “ben kimim, neyim, niçin varım, nereden geldim, nereye gidiyorum, hayat nedir, hayatın anlam ve amacı nedir” gibi sorular yeniden ve çoğu zaman daha güçlü bir biçimde gündeme gelmektedir. Bu dönemde birey, temel olarak üç alanda kimlik ve rol kazanma ihtiyacı içerisindedir: İş yaşantısı ve meslek, evlilik ve aile yaşantısı, dini ve felsefi düşünce sistemi. Kritik yaşam tercihleriyle dolu olan bu dönemlerde bireyin söz konusu belirsizlikleri yetişkinlik dönemine taşımaması oldukça önemlidir. Ancak bu noktada şunu söylemek gerekir; insanlar uğruna yaşayacakları bir amaç ve anlama ihtiyaç duyarlar ve insanın bu yöndeki anlam arayışı engellendiğinde “varoluşsal engellenme” ortaya çıkar ve bu durum nevroza neden olabilir, bu da bir çatışmaya neden olacaktır.

Söylenmesi gereken ikinci önemli nokta ise varoluşsal boşluk; yani can sıkıntısı, durgunluk, amaçsızlık ve boşluk duygusu. Yaşamlarında anlamsızlık duygusu ağır basan bireyler, uğruna yaşamaya değer bir anlam bilincinden yoksun kalarak, iç dünyalarında oluşan boşluk duygusuna yani varoluşsal boşluğa yakalanmışlardır. Halbuki yapacağı işler ya da kuracağı ilişkiler sayesinde yaşamı değerli kılacak bireyin ta kendisidir. Yaşamının amacını bulması ve sorumluluğunu alması gibi… Yaşanan bu durumlar daha önce de belirttiğim gibi ya bir olay ya da durum sebebiyle ya da ergenlik ve beliren yetişkinlik dönemlerinde ortaya çıkmaktadır.

Frankl’ın geliştirmiş olduğu Logoterapi böyle dönemlerde etkin bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Varoluşsal engellenmeler ve boşluk nevrozlara sebep olabilmektedir Logoterapi nevrozların varoluşsal sorunlardan kaynaklandığını ileri sürer. Bu tür sorunlar için “noöjenik nevroz” kavramını ortaya koymuştur. Noojenik nevroz yaşamda anlam ya da değer bulamamanın bir sonucudur.

Noöjenik nevrozlar alkolizm, depresyon, obsesyon, cinsel davranışlarda enflasyon ya da yıkıcı davranışlar gibi herhangi bir klinik nevroz görünümünde ortaya çıkabilir. Aynı zamanda yaşanan can sıkıntısı, yaşama ve sorumluluklara karşı ilgisizliği artırırken, kayıtsızlık, insiyatif yoksunluğunu, dünyada bir şeyleri iyileştirmeye yönelik isteksizliği de beraberinde getirmektedir. Hayat, her zaman insanların istediği şekilde gitmez. Zaman zaman her birey kontrolünün dışında, güç ve acı yaşantılarla karşıya gelebilmektedir. Logoterapi hayatta anlam bulmanın en etkili yollarından birisidir. Kontrol dışı bir durumla karşılaşıldığında bireyin bu durumu değiştiremeyeceği açıktır. Bu durumda birey söz konusu yaşantı karşısındaki tavrını belirleme ve yönetme imkanına sahiptir. Hatta olumsuz görülen bu durum bireyin ortaya koyduğu tavırla etkili ve anlamlı bir yaşantı hâline dönüşebilir. Burada önemli olan acının anlamlı hale çevrilmesidir.

Logoterapi uygulamalarında temel araçlarından biri ise ABCDE Müdahale Stratejisidir. Bu stratejinin prensipleri gerçeği kabul etme ve yüzleşme; gerçeklik prensibi, hayatın yaşamaya değer olduğuna inanma; inanç prensibi, amaçlara ulaşmak; eylem prensibi, kendinin ve durumların önemini ve anlamını keşfetmek; “işte bu, aha” prensibi, geçmişi değerlendirmek; kendini düzeltme prensibidir.

Diğer taraftan kabul etmenin gücünün farkına varmak gereklidir. İyileşme yanlış olan şeyin kabulü ile başlamaktadır. Reinhold Niebuhr’a atfedilen sükunet duası birçok insan tarafından benimsenmiştir. Çünkü bu dua tersliklerle yüzleşmede ve birinin kırgınlığını onarmada kabulün gücünü göstermektedir. Dua şu şekildedir: “Tanrım, değiştiremeyeceğim şeylerde bana sükunet bahşet, değiştirebileceğim şeylerde bana cesaret ver ve değiştirebileceğim ve değiştiremeyeceğim şeyleri algılamak için bilgelik ver”. Eğer kişi daha iyi olabileceğine ve hayatın yaşamaya değer olduğuna inanırsa sonrasında büyük olasılıkla değişim için adımlar atacaktır.

Yaşamın anlamını keşfetmek bir çıkış noktasıdır. Bu da “işte bu” tepkisi ve “içte bir aydınlanma” ile mümkün olacaktır. 

İlginizi çekebilir: Kaygılarımız ve nevrozlar: Bilinçaltımız bize neler söylüyor?

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

İdil Arasan Doğan: İstanbul doğumlu olan Öğr. Gör. İdil Arasan Doğan, Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisans programı ile başladığı akademik yaşamını Psikoloji Doktora Programı ile sürdürmektedir. Yüksek Lisans Bitirme Tezini, Prof. Dr. A. Oğuz Tanrıdağ danışmanlığında "Alzheimer Hastaları Bakım Veren İyi Oluş Psikoeğitim Programının Bakım Verenlerin Tükenmişlik Sendromu Üzerine Etkisi" konusunda vermiştir. Üsküdar Üniversitesi Anne & Bebek Ruh Sağlığı Merkezi ve Türkiye Alzheimer Derneği’nde yönetim kurulu üyeliği bulunmaktadır. Akademik çalışmalarına; geriatri, anne & bebek ruh sağlığı, kişilerarası ilişkiler, pozitif psikoloji bağlamında devam etmekle birlikte özellikle yaşlanma, demans; Alzheimer, kişilerarası ilişkiler alanlarında yoğunlaşmıştır. Yapılandırmış olduğu "Hasta Yakınları İyi Oluş Programı"nı Kadıköy Alzheimer Merkezi’nde 3 yıl boyunca uygulamıştır ve halen aynı merkezde ayda 1 kez olmak üzere "Hasta Yakını Destek Programı"nı yürütmektedir.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale