X

Niyetin, istemenin ve sonra onu evrene teslim etmenin kuvveti

Niyet etmek önemli diye duyarız, biliriz genelde hepimiz. Ben bunun ne demek olduğunu 2 sene evvel gittiğim bir inzivada o kadar net yaşadım ki bana büyük ders olmuştur hayatımda.

İnzivada belirli zaman aralıklarıyla odalarda çalışmalar yapılıyordu. Beklentim kocamandı! Kocamanmış demek daha doğru olacak ya da. 

Her niyet ettiğimizde yapmamız gereken aslında evrene bir tohum atıp, peşinde ısrarcı olmadan her gün filizlendi mi diye bakmak yerine doğaya güvenerek onu teslim etmek. Doğru zamanda ve doğru yerde filizleneceğini zaten bilmek. Niyet edip elinden gelen çabayı da gösterip ama sonrasında artık bırakmak topu evrenin kucağına…

Her içimden geçirdiğim niyetin, dileğin olduğunu çok şükür görüyorum kendi hayatımda. Bazen hemen olduğu gibi, çoğu durum için de zaman almıyor değil. Hatta bazen seneler… Kendi istemiş olduğunu bile unutuyor insan bazı durumlarda. Kızıyor hatta neden o an içinde bulunduğu durumu yaşadığına dair. Fakat atladığı bir şey oluyor; her durumu, olayı insanoğlunun kendisinin yarattığı. Çok anlık bakıyoruz çoğu isteğimize. Halbuki niyet etmek öyle bir şey değil.

Niyet ederken çok dikkatli olmak lazım. Net olmak lazım. Neden biliyor musunuz? Hem hepsi gerçek oluyor hem de eğer siz net olmazsanız evren anladığı şekilde kafasına göre yansıtıyor onu gerçekliğinize.

Gelelim ilk başta bahsettiğim bana ders olan örneğe. İnzivadaydım. Ses şifaları, meditasyonlar… Birinden çıkıp diğerine giriyordum fakat hiçbir şey hissetmiyordum! En sonunda baktım olacak gibi değil, hocam Ezgi’nin yanına gittim ve biraz da panikle: “Yok ben bir şey hissetmiyorum, bana bir şey olduğu yok” dedim. Hayal kırıklığı her bir yanımdan fışkırıyordu. Bana bir 3 dakika öylece baktığını hatırlıyorum. Bakışları bana almam gereken cevabı veriyordu aslında. Sonra dedi ki: “Beklentin ne acaba Gamze öğrenebilir miyim? Şu an ben enerjindeki değişimleri net görebiliyorum mesela. Senin zihninde beklediğin şey ne”?

Uf o beklentiler! Hayatımızı kendi ellerimizle zorlaştırdığımız ve kendimizi alıkoyamadığımız beklentilerimiz! Hatta zincirlerimiz demek daha doğru olur bir açıdan. Ben tabii bu cümle üzerine biraz da utanarak döndüm gittim. Az sonra başka bir çalışmaya girecektik. Çalışma yapacağımız odanın kapısında durdurdu bizi çalışmayı yaptıracak hoca. “Herkes bir niyet tutup öyle odaya girecek” dedi. 40 kişi içerisinden en öne atladım. Ne istediğimi çok iyi biliyordum 5 dakika evvelki konuşma üzerine! Tüm çalışmayı kendi bilinç boyutumda hissetmeyi niyet ederek girdim odadan içeri. Çıktığımda inanamıyordum! Tüm o gongların, seslerin arasında kaybolmuş, uyudum mu uyumadım mı hiçbir fikrim olmadan acayip şeyler yaşamıştım o odanın içerisinde. İşte orada niyetin ne kadar kuvvetli bir gücü olduğuna kendi deneyimimle inanmıştım. Niyet edip gerisini bırakacaktın. Ve hiçbir şey beklemeden bıraktığın an her şey zaten kendiliğinden oluyordu. Şu an bu yazıyı yazarken içinde bulunduğum durum; niyetlerim, bırakamadığım beklentilerim… Bana da güzel hatırlatma oluyor şu an bu satırlar sizinle aynı anda resmen. Tesadüf diye bir şey yok ya hani… Acayip bir deneyimdi benim için, hala hafızamda.

Başka bir deneyimim daha var çok etkilendiğim ve burada paylaşmak istediğim. Eric Lopez‘in “Aile Dizilimi” çalışmasına katılmaya başladım bu sene. İkinci gittiğimde ise çalışılan konular üzerinden öyle bir örnek verdi ki direk ruhuma oturdu sanki söylediği. Bir beyefendi hayatında huzur istediğinden bahsediyordu. Eric ona çeşitli sorular yöneltiyor, o huzur istediğini belirtip duruyordu. Sonunda Eric şöyle söyledi:

“İsteklerinde net olman gerek. Huzur diyorsun ama nasıl bir huzurdan bahsediyorsun anlamıyorum. İşte huzur mu, aşk mı, ev mi? Huzur tamam ama ölümde de huzur var. Sen net anlatmazsan, net bir şekilde tarifin olmazsa evren kafasına göre bir huzuru seçip sana yollar. Ve evet yine istediğini sana vermiş olur. Farkında mısın?”

İşte orada tüylerim diken diken oldu. Hepimiz kalakalmıştık. Şahsen bu bilgiyi biliyordum ama hiç bu açıdan düşünmemiştim! Çok haklıydı! Orada daha oturdu kafamda bir şeyler. Evet iste ama isteklerinde net ol! Evreni sana hizmet eden bir robot gibi düşün bir açıdan. Her istediğini yapıyor. Ama sen ne istediğini “net” anlatmazsan o kendi bildiği yoldan sana istediklerini vermeye çalışıyor. Böyle kuvvetli işliyor bu niyet, istek! Bilirsek hayatımızın kontrolünü daha rahat elimize alabiliriz. Aman dikkat edelim, o yüzden anlatıyorum.

Ben iki sene evvel o odadan çıktığım andan beri her şeyde bir niyet koyuyorum ortaya. Ben diyorum da sonrasına karışmıyorum artık. Mesela bunu her su içişimde bile yapıyorum. Harika bir alışkanlığa döndü bu benim için. Her su içişimde; “bütün sıkıntılarım, acım, hüznüm, hayal kırıklıklarım bu suyla beraber rahatça aksın gitsin benden” diyorum. Bilmem ne oluyor ama ben etkili olduğunu düşünüyorum, inanıyorum. Ne kaybediyorum sanki, bir şey olmasa bile, o da var. Ama inanmanın gücüne yürekten inanıyorum! Bir de bilimsel yazılarda var her yerde biliyorsunuz; suyun senin niyetine, enerjine göre moleküllerinin değişkenlik gösterdiği. Çok enteresan değil mi? Gel de inanma şimdi!

Yani demem odur ki niyet etmenin kuvveti, istemenin gücü çok başka. Hele niyetten sonra o isteği evrene teslim etmenin gücü bambaşka! Net olmak lazım, çok net olmak lazım isteklerimizde. Unutmayın, her dilediğimiz eğer bizim hayrımızaysa, bizi bu hayatta büyütüp olgunlaştıracaksa, ihtiyacımızsa küçüğünden büyüğüne mutlaka oluyor, mutlaka! Daha güzel ne olabilir ki?

İlginizi çekebilir: Cesaret, cesaret ve cesaret!

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale