X

Neden hatalı kararlar veriyoruz?

Hayatımızın her anında doğru kararlar veremeyebiliriz. Örneğin; bir anda ağzımızdan istemediğimiz bir söz çıkmıştır veya anlık bir hevesle aslında çok fazla ihtiyacımız olmayan bir şeyi satın almış olabiliriz. Ancak öncelikle unutmamalıyız ki hepimiz insanız ve zaman zaman istemeden de olsa hatalar yapabiliyoruz.

Bu yazımızda ise karar alırken yapılabilen bazı hatalardan,  çeşitli örnekler ile bahsedeceğim. Eğer Karar vermek neden zor nasıl daha iyi karar verilir? diye düşünüyorsanız bağlantıya tıklayarak ilgili içeriğimize ulaşabilirsiniz. 

‘Bir fikrin doğru olması onun kanıtlanabileceği anlamına gelmez. Ve bir fikrin kanıtlanabiliyor olması onun doğru olduğu anlamına gelmez.’ -Jonah Lehrer

5 adımda neden hatalı kararlar veriyoruz?

Ödül beklentisi ve risk alma: Dopamin, beynin ödül ve zevkle ilişkilendirilen bir nörotransmitterdir. Yüksek seviyelerde dopamin salınımı, kişinin bir ödül veya hoş bir sonuç elde etme beklentisi içinde olduğu durumlarda artar. Bu durumda, kişi risk alma eğiliminde olabilir ve daha büyük ödüller elde etmek için mantıksız veya riskli kararlar alabilir.

Diyelim ki bir kişi, yatırım yapmaktan hoşlanıyor ve finansal piyasalarda işlem yapmak onun için heyecan verici bir aktivite. Bu kişi, hisse senetleri piyasasında yatırım yaparak kar elde etmeyi umuyor ve bu umutla hisse senetleri alım satımı yapıyor. Yatırım yaparken, kişinin beyninde dopamin salınımı artar çünkü yatırım yapma eylemi ödül beklentisi içindedir.

Mantıksız ödül arayışı: Yüksek dopamin seviyeleri, kişiyi sürekli olarak daha büyük ve daha fazla ödül arayışına yönlendirebilir. Bu durumda, kişi mantıksız veya riskli davranışlara yönelebilir, çünkü dopaminin etkisi altında olduğunda ödül alma beklentisi içindedir.

Dopaminin etkisi altında olan kişi, daha büyük bir kar elde etme umuduyla riskli yatırım kararları alabilir. Örneğin, belirli bir hisse senedine büyük miktarda para yatırarak, beklenen getiriyi artırmak için mantıksız bir risk alabilir. Normalde mantıklı bir düşünce süreci, kişinin portföyünü çeşitlendirmesi ve riskleri dağıtması gerektiğini önerir. Ancak, yüksek dopamin seviyeleri, kişinin bu tür mantıklı düşüncelerden uzaklaşmasına neden olabilir ve riskli yatırımlara yönelmesine yol açabilir.

Duygusal bağlılık: Bir kişi romantik ilişkisinde problemlerle karşılaştığında, duygusal olarak etkilenerek mantıklı bir değerlendirme yapmakta zorlanabilir. Kişi, ilişkisini objektif bir şekilde gözden geçirmesi gerektiğinde, duygusal bağlılığı nedeniyle gerçekleri görmekte zorlanabilir ve mantıksız kararlar alabilir.

Ahmet ve Ayşe adında bir çift düşünelim. Ahmet, son zamanlarda ilişkilerinde Ayşe ile sık sık tartıştıklarını fark ediyor. Bu tartışmalar genellikle küçük şeylerden kaynaklanıyor olsa da, son zamanlarda artış göstermişler. Ahmet, ilişkilerini objektif bir şekilde değerlendirmesi gerektiğini fark ediyor ve bu konuda Ayşe ile bir görüşme yapmaya karar veriyor. Ancak, görüşme sırasında Ahmet, duygusal olarak çok etkileniyor ve duygusal bağlılığı nedeniyle gerçekleri görmekte zorlanıyor. Ayşe’nin açıklamalarını duygusal olarak alıyor ve onun tarafından incinmiş hissediyor. Ahmet’in zihninde, ilişkilerini sona erdirmenin getireceği acı ve kayıp duyguları belirginleşiyor.

Önyargı ve varsayımlar: Hisler tarafından tufaya düşürülmek, kişinin önyargıları ve varsayımları nedeniyle objektif bir değerlendirme yapamamasıyla da ilişkilendirilebilir. Örneğin, bir kişi birisi hakkında olumsuz bir izlenim edindiğinde, bu önyargılar onun objektif bir şekilde değerlendirme yapmasını engelleyebilir ve hatalı kararlar almasına yol açabilir.

Örneğin bir Ankara’lı arkadaşımız vardır ve 3 yıl onunla yakın bir ilişki içerisindeyizdir. Ancak bir gün bizden borç para istiyor ve güvenerek veriyoruz. Ancak daha sonra bu parayı ödemiyor. Bu durumda bazen ”tüm Ankaralılar kötüdür” gibi çeşitli önyargılara düşebiliyoruz. Ya da bazen cimri bir arkadaşımız olduğunda ”Kayserili misin?” diye sorabiliyoruz. Evet belki cimri Kayserili arkadaşlarımız vardır ancak bunu genele yaymak her zaman doğru olmayabilir.

Stres ve endişe: Stresli veya endişeli bir durumla karşılaştığında, kişinin stres ve endişe duyguları onun mantıklı düşünme yeteneğini etkileyebilir. Bu durumda, kişi stres altında olduğu için doğru kararlar verme konusunda zorlanabilir ve duygusal tepkileriyle hareket edebilir. Eğer stresle başa çıkmakta zorlanıyorsanız; Stresle başa çıkmanıza yardımcı olabilecek 20 stres yönetimi tekniği isimli yazımızı bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Bazen zor zamanlardan geçebiliriz ve bu süreçte hatalı kararlar vermiş olabiliriz. Ancak bunun hakkında endişelenmek bize daha yıkıcı sonuçlar getirebilir. Bilinçli bir şekilde farkındalık geliştirmek bu noktada fayda sağlayabilir. Stres ile ilgili herhangi bir ciddi sorununuz olduğunu düşünüyorsanız öncelikle bir sağlık kuruluşuna görünmek faydalı olabilir. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Umarım sizler için de farkındalık sağlayan bir içerik olmuştur. Bir sonraki harika içerikte görüşmek üzere…

Bu içeriği oluştururken Jonah Lehrer’in Karar Anı kitabından ilham aldım.

Aynı zamanda stresin hatalı kararlar almamıza neden olduğu ile ilgili olarak yapılan akademik araştırmaya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: İçgörü nedir, yaşamın hangi alanlarında karşımıza çıkabilir?

Mustafa Direk: Merhaba, ben Mustafa. Şu anda İstanbul Üniversitesi Marka İletişimi bölümünde öğrenciyim. 10 yıllık eczane tecrübem sayesinde insanlarla iletişim kurma ve problem çözme becerilerimi geliştirdim. Ancak içimdeki merak, beni yeni alanlara yönlendirdi ve şu anda marka iletişimi alanında kendimi geliştiriyorum. Dijital içerik üretimi ve blog yazarlığı konusunda deneyimliyim ve içeriklerimle insanlara ilham vermeyi hedefliyorum. Kendini keşfetme ve farkındalık sürecine katkıda bulunacak yazılarımı takip edebilirsiniz. Bu yolculukta birlikte ilerlemek dileğiyle!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale