Ne zaman şifalanırız, ne zaman şifalanmayız?

“Ruh ve madde, birbirlerini karşılıklı olarak sürekli geliştiren iki büyük varlık sistemidir.” –Ergün Arıkdal

Varlığının kutsallığını deneyimlemeye gelen insanoğlu evrenin sonsuz nedensellik/sonuç prensibi içinde sonsuz hayatlar yaşar. Biz buna “tekamül” diyoruz. Dualite yasasına göre şekillenen dünya hayatında her şeyi zıttıyla öğreniyoruz. İyiyi kötüyle, doğruyu yanlışla, sıcağı soğukla…

Yaşamları içinde yollarının tıkandığını ya da aynı kısır döngüleri tekrarladığını fark edenler ise pek çok ruhsal/spiritüel teknik ile bir çıkış yolu arıyor. Thetahealing, Jean Adrienne Arınma Sistemi, Regresyon ve daha sayamadığım onlarca teknik ruhumuzun yükselişine hizmet ediyor. Tabii, teknik çok olunca bizlere gelen ruhların da kafaları bir hayli karışabiliyor. Gelen en büyük soru ise şu:

“Hangi teknik daha iyi, daha etkili?”

Yukarıda saydığım tüm teknikler çok çok etkili, inanın… Asıl sizin yüreğiniz hangi tekniğe çekiliyor? Önemli olan bu, çünkü sezgileriniz, iç sesiniz her zaman size neyin iyi geleceğini çok daha iyi bilir. Sezgilerinize güvenmelisiniz.

“Şifalanır mıyım?”

Bu sorunların yanıtı maalesef hiçbirimizde yok, bunu ancak Yaradan bilebilir. Çünkü şifa her zaman Yaradan’dan akar. Yaptığım onlarca seanstan sonra kişisel kanaatim şudur ki: Şifayı almak, her zaman danışanın sorumluluğundadır.

Şifacının asli görevi ise şifa süresince danışana -deneyimi, ruhsal bilgisi ve derinliği ile- alan tutmak ve danışan için gözlem yapmaktır. Şifa Yaradan’dan akar ve sizin Yüksek Benliğinizin ve Ruhunuzun kabul ettiği şekilde alanınıza yüklenir.

Bu nedenledir ki aynı şifacıdan birkaç farklı konuda seans alırsınız; bazı konularda hayatınızda muhteşem ivmeler görürken (hatta bazen hepsinde), bazı konularda ise daha ufak değişimler gözlemleyebilirsiniz. Nedeni ruhunuzun o konudaki direnci, teslimiyet eksikliği, inançsızlığı, şüphesi vb. pek çok etmen olabilir. Siz bu dirençlerinizin genellikle bilinçli olarak farkında da olmazsınız dostlar, çünkü bilinçaltınız her zaman bilinçli zihninizle girdiği bu düelloyu kazanacaktır. İstediğiniz şeye gerçekten sahip olmak ruhunuza ekstra stres/yük getirecekse, -bu çok büyük bir zenginlik/miras/terfi bile olsa- sizi bu yaratımınızdan uzak tutmak için bilinçaltınız elinden geleni yapacaktır.

Bu satırları okurken içinizden şunu söylüyor olabilirsiniz;

“Ama ben şifalanmayı çok istiyorum”

Bunu söyleyen bilinçaltınızda neler olup bittiğinden genelde bihaber olan bilinçli zihniniz… Maalesef böyle… İsterken, aynı zamanda teslimiyetle sonucu Yaradan’a bırakmak ve O’na güvenmektir esas mesele… Şifayı Yaradan’a bırakabiliyor musunuz? Yoksa sonuca bağımlı şekilde sürekli her şeyi kontrol etmeye ve oldurmaya mı çalışıyorsunuz? Yaratıcı’nın sizin için belirlemiş olduğu Kutsal Zamanınıza güveniyor musunuz?

İşte, saydığım tüm bu alanlarda size çokça hizmet edecek olan Thetahealing, Regresyon ve Jean Adrienne Arınma Sistemi yöntemleri ve seansları ilgili ayrıntılı bilgiye ve seminer takvimimize www.esindemir.com sitesinden ulaşabilir, hediye çalışmalarımdan ve grup seanslarımdan faydalanabilmek için Instagram ve YouTube hesabımı takip edebilir ve her türlü sorunuzu [email protected] mail adresim üzerinden bana iletebilirsiniz.

Tekrar görüşünceye dek… Sevgiyle kalın…

İlginizi çekebilir: Aydınlanma: Zihninizin ötesine geçmektir

Esin Demir Thetahealing Eğitmeni
2010 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünü bitirdi. Spiritüel gelişim merakı 2009 yılında, Japonya’ya bir yaz stajı programı ile gittiğinde başladı. Bu ilginç ... Devam